Bakan Tunç'tan yeni anayasa açıklaması! 31 Mart sonrasını işaret etti

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yeni anayasa çalışmalarının yerel seçimden sonra hızlanacağını belirtti.

AK Parti İstanbul İl Başkanlığında düzenlenen "Avukatlar Buluşması" iftar programında konuşan Tunç, Ramazan Bayramı'nı da hep beraber kutlamanın nasip olmasını temenni etti.

Daha önce de avukatlarla bir araya geldiklerini, toplantılar gerçekleştirip sohbet ettiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını hatırlatan Tunç, program için emeği geçenlere teşekkür etti.

Bakan Tunç, İstanbul Teşkilatı’nın güçlü bir teşkilat olduğunu ve seçimlere her daim hazır olduklarını belirterek, tüm okullarda ve sandıklarda müşahitler, okul sorumluları ve avukatların koordinasyonları yaptıklarını vurguladı.

Saatlerin kurulduğunu ve İstanbul’un muradına kavuşmayı beklediğini söyleyen Tunç, "10 gün gibi kısa bir zaman kaldı. Bu zamanı en güzel şekilde değerlendireceğiz ve hem İstanbul'umuzda hem Türkiye'mizde 31 Mart'ta tekrar gerçek belediyecilik anlamında tüm ilçe ve illerimizde, büyük bir başarıyla inşallah yolumuza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Seçimlerin demokrasinin bayram günleri, milli iradenin tecelli ettiği anlamlı günler olduğunu dile getiren Tunç, seçimlerde sandıklara sahip çıkmanın da milli iradeye sahip çıkmak olduğunu kaydetti.

Tüm siyasi partilerin sandıklara sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Tunç, avukatlarını görevlendirmesi ve milletin bir oyunun bile zayi olmaması için çalışmasının önemine işaret ederek, "İstanbul'umuzda, İstanbulluların tek bir oyunun zayi olmayacağı şekilde her türlü tedbiri almış durumdalar." diye konuştu.

Avukatların hukuk devletinin vazgeçilmez unsurları olduğunu ve adaletin tecellisinde önemli rol üstlenen kişiler olduklarını ifade eden Tunç, avukatların yargı teşkilatının bir parçası olduğuna vurgu yaptı.

Bakan Tunç, Adalet Bakanlığı olarak yargının kurucu unsurlarından olan avukatların mesleklerini daha iyi yapabilmeleri, onların daha gelişip donanımlı hale gelmeleri noktasında önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini hatırlattı.

"TÜRKİYE'NİN KANUNLARI ÇAĞIN EN MODERN KANUNLARI"

Hukuk eğitimine ilişkin çalışmalarını anlatan Tunç, Hukuk Fakültesi bittikten sonra da direkt avukatlığa başlayabilmek için 2024'ten itibaren bir Hukuk Meslekleri Giriş Sınavı'na girmek gerektiğini ve artık hakim savcı adaylığı da olmadığını ifade etti.

Adalete güveni hep beraber sağlamanın gayreti içinde olduklarını ve 22 yıldan bu yana temel mevzuatların tamamını yenilediklerini belirten Tunç, "Şu anda Türkiye’nin kanunları, çağın en modern kanunları, en ihtiyaca cevap veren kanunlar. Anayasamızda gerçekleştirilen sayısız reformlarla da sessiz devrim sayılan reformlarla da demokrasimizin standardını yükselttik." diye konuştu.

"ÜLKEMİZ 22 YILDA 3-4 KAT BÜYÜDÜ"

22 yıldan bu yana AK Parti'nin iktidarda olduğunu ve bu zamana kadar 17 seçim geçirdiklerini hatırlatan Tunç, 10 gün sonra da 18'inci sandığın önlerine geleceğini ve milletin 17 sandıkta da tercihini AK Parti'den, Recep Tayyip Erdoğan'dan yana koymasının sebebinin Türkiye'nin fiziki kalkınmasının yanında, demokratik kalkınmasını da sağlamasından dolayı olduğunu kaydetti.

Tunç, şöyle devam etti:

"81 vilayetimizi eserlerle donattık. 1994’te İstanbul’da başlayan gerçek belediyecilikten doğan AK Partimiz, 2001'de kuruldu, 2002'de de gerçek belediyecilik anlayışı tüm ülke sathına eser ve hizmet siyaseti olarak yayıldı ve bir ekol haline geldi. Ülkemiz 22 yılda 3-4 kat büyüdü. Ekonomide de büyüdü, enerjide bağımsızlığını ilan etmek için önemli hamleler yaptı, dış tehditlere ve teröre karşı güçlü mücadele içinde savunma sanayiinde yüzde 80 yerlilik oranını yakaladı." ifadelerini kullandı.

Türkiye’de yüksek standartlı demokrasi için çalıştıklarını ve 22 yıllık süre içerisinde vesayetçi ve darbeci anlayışın hiç boş durmadığını kaydeden Bakan Tunç, 27 Mayıs'ı, 12 Eylül'ü, 28 Şubat'ı, e-muhtıraları, Gezi olaylarını, patlamalar ve kaos ortamının oluşturulmaya çalışıldığını hatırlattı.

Vesayetçi anlayışın başarılı olamadığını dile getiren Tunç, "İlk kez bir silahlı darbe milletimiz tarafından lideriyle beraber akamete uğratıldı ve darbecilere darbe yapıldı. 15 Temmuz karanlık gecesini, milletimiz aydınlığa çevirdi. Milletimiz liderini gözledi. Acaba nerede, ne diyor? Onu gördü, 'Haydi meydanlara milletim' dediğinde de meydanlara koştu" diye konuştu.

Bir taraftan ülkenin kalkınmasını sağlamaya çalışırken, diğer yandan da demokrasi mücadelesi verdiklerini belirten Tunç, darbeci ve vesayetçi anlayışın ortaya çıkmaması için de önemli yapısal reformları hayata geçirdiklerini kaydetti.

Anayasa değişiklikleri yaptıklarını, temel hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri birer birer kaldırdıklarını ifade eden Tunç, başörtüsü ve katsayı problemlerinin tarihe karıştığına da dikkati çekti.

Özgürlüklerin önündeki engelleri kaldırdıklarını, kişisel verilerin, özel hayatın korunmasını, hak arama yollarını geliştiren reformları hayata geçirdiklerini belirten Tunç, "Darbeci vesayetçi anlayışa yol açan kurumlarımızı reforme ettik. Bunlar hayal bile edilemezdi. Milli Güvenlik Kurulu, Yüksek Askeri Şura, Hakimler Savcılar Kurulu, Anayasa Mahkemesi, tüm bunların yapısını demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirdik. Milletimizin onayıyla bunları yaptık. Anayasamızda ‘darbeciler yargılanamaz’ diye bir hüküm vardı, kaldırdık. Gerektiğinde sıkı yönetim ilan edilebilir diye bir madde vardı, kaldırdık. Anayasadaki vesayetçi, darbeci ruhu azaltan önemli reformları milletimizin desteğiyle gerçekleştirdik" ifadesini kullandı.

"ŞU KRİTİK SÜREÇTE DARBECİ ANAYASADAN DA KURTULMAK DURUMUNDAYIZ"

Yapılanlarla yetinmediklerini ve Türkiye Yüzyılı'nın eşiğinde olduklarını söyleyen Bakan Tunç, "Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının başında olduğumuz şu kritik süreçte darbeci anayasadan da kurtulmak durumundayız. Bunun için de inşallah Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir uzlaşma sağlanır ve milletimize olan borcumuzu yerine getiririz. Demokratik, katılımcı, sivil, temel hak ve özgürlükleri öne alan bir toplumsal sözleşme hüviyetinde yeni bir anayasa inşallah yapar ve milletimize olan borcumuzu ödemiş oluruz. Bu gelişme ve kalkınma hamlesi inşallah yerel seçimlerden sonra hızlanarak devam edecek. Bu reform süreci 31 Mart sonrası daha da hızlanacak çünkü önümüzde 4 yıllık bir istikrar süreci var." şeklinde konuştu.

Bakan Tunç, istikrarın kalıcı ve hızlı olabilmesi hem demokratik kalkınma hem iktisadi kalkınmanın, milletin refahının artması, pandeminin, depremin etkisinden bir an önce kurtulabilme noktasındaki çabaların daha hızlı sonuçlanabilmesi için 31 Mart’ta verilecek kararın önemini vurguladı.

Belediye başkanlarının seçileceğini ifade eden Tunç, "Şehirleri yönetecek belediye başkanlarımız, eğer gerçek belediyecilik ve eser siyaseti yaparsa yerel kalkınmayla ülke kalkınması hep bir arada, birlikte olursa o zaman milletimizin, özellikle hem yaşadığı şehirlerin daha müreffeh olması hem de onların daha refah içerisinde yaşayabilmesi noktasındaki çabalarımızı daha hızlı sonuçlandırırız." ifadelerini kullandı.

"İSTANBUL'DA KAYIP YILLARI TELAFİ EDECEĞİMİZ SÜRE 1 NİSAN'DAN İTİBAREN BAŞLAYACAK"

İstanbul’un bu seçimlerde çok güzel karar vereceğini, bunu gördüklerini belirten Tunç, Türkiye’nin değişik yerlerini dolaştıklarını, Adana’da, İzmir’de, Aydın’da, Muğla’da, Marmaris’te de aynı heyecanın olduğunun altını çizdi.

Bakan Tunç, "Hep beraber göreceğiz ki Türkiye’nin hiç tahmin edilmeyen yerlerinde bile gerçek belediyeciliğin, Cumhur İttifakı’nın başarısını hep beraber göreceğiz inşallah. İstanbul her zaman lider şehir, dünya kenti. İstanbul'da inşallah kayıp yılları telafi edeceğimiz süre 1 Nisan’dan itibaren başlayacak." dedi.

Murat Kurum’un belediyecilik, yerel yönetim, kentsel dönüşümün erbabı olduğunu, 81 vilayeti dolaşarak belediyelerin yönetimi noktasındaki projelere nasıl destek verdiğini bildiğini söyleyen Bakan Tunç, Bartın’da sel olduğunda gece karanlığında gittiklerini, el feneriyle dolaştıklarını ve hemen koordinasyonu sağladıklarını kaydetti.

"İSTANBUL İCRAATLA ANILACAK"

Murat Kurum’un İstanbul için bir fırsat olduğunu vurgulayan Tunç, şunları kaydetti:

"İstanbul’un sorunlarını da çok kısa sürede inşallah çözecek bir başkan adayımız, İstanbullular bu fırsatı kaçırmayacaklar. 1994'te başlayan gerçek belediyecilik ruhu inşallah 31 Mart'ta İstanbulluların vereceği kararla 1 Nisan'dan itibaren tekrar başlamış olacak. Şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. İstanbul'un kayıp yıllarını hızlı bir şekilde inşallah telafi edeceğiz. İstanbul icraatla anılacak, İstanbul para kuleleriyle falan anılmayacak, İstanbul o çirkin görüntülerle anılmayacak. İstanbul’da eser konuşacak, İstanbul’da icraat konuşacak, İstanbul’da hizmet konuşacak."

İstanbul'da boş laf değil, iş konuşulacağını ve İstanbulluların İstanbul'da yaşamaktan onur duyduğu ve rahat ettiği bir şehir olacağını söyleyen Tunç, hükümetle belediye uyumunu vurguladıklarını ve bunu vurguladıklarında "Siz belediyelere ayrımcılık mı yapıyorsunuz?" diye sorulduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Böyle bir durum söz konusu değil. Her belediyenin vergilerden aldığı bir pay var nüfusa göre ama sadece o pay o şehrin imarı için, hele hele İstanbul için yeterli mi? İstanbul için ekstra projelerin üretilmesi lazım. İstanbul için yeni yeni projelerin üretilmesi lazım. İstanbul'da Sayın Cumhurbaşkanımızın suları akmayan, çöpleri toplanmayan, çöp, çukur, çamurla anılan İstanbul'u Cumhuriyet Halk Partisi'nden devralıp şiir okuduğu için mahkum edildiği güne kadar, o kısa dönemde yaşanılır hale getiren Sayın Cumhurbaşkanımız ondan sonra devam eden gerçek belediyecilik anlayışı maalesef son 5 yıl içerisinde durdu."

İstanbullunun kayıp yıllarının telafisini beklediğini vurgulayan Tunç, "İnşallah öyle başa baş değil, büyük bir farkla bu kararı vermemiz lazım. Gittiğimiz ilçelerde de bunu görüyoruz. O ilçelerde hemşehrilerimizin kararlılığını görmek mümkün." ifadelerini kullandı.

Seçimin hayırlı ve uğurlu olmasını dileyen Bakan Tunç, avukatlara da başarılar diledi.

Teşkilatın, milletvekillerinin ve adayların seçimi kazanmak için sahada olduklarını, yoğun çalışma sergilediklerini belirten Tunç, o çalışmanın neticesinin sandıklara yansıyacağını ve önemli olanın sandıkların muhafaza edilmesi olduğunu ve avukatlara önemli görevler düştüğünü kaydetti.

Sonraki Haber