CHP Sözcüsü Faik Öztrak'tan Berat Albayrak açıklaması

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "18 Şubat itibarıyla, Merkez Bankasının net döviz rezervleri, eksi 600 milyon dolar. Merkez Bankasının kasasında kendine ait döviz bırakmamışsınız." dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, toplantı sürerken yaptığı açıklamada, vefat eden CHP Beykoz Gençlik Kolları Üyesi Furkan Murat Kaya'ya Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı diledi.

Öztrak, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ve ekonomik durumun gündeme alındığını belirtti.

Salgının yayılmasını engellemek için lokantalar, restoranlar, kafelerin kapatıldığını ifade eden Öztrak, salgının AK Parti İl Kongrelerine ve protokol cenazelerine uğramadığını savundu.

"BU GÖRÜNTÜLERİ ÇOK YADIRGADIK"
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın Twitter hesabından yaptığı "Duygularımızı rahatça paylaşacağımız günler için cenaze ve nikahlarda 30 kişiyi geçmiyoruz." paylaşımını hatırlatan Öztrak, dün düzenlenen protokol cenazesine katılan Bakan Koca'yı eleştirdi.

Salgının hafife alınamayacağını, salgında 28 binden fazla vatandaşın hayatını kaybettiğini dile getiren Öztrak, "Sağlık Bakanı bunu yaparsa, milletimiz de salgını ciddiye almaz. Bu görüntüleri açıkçası çok yadırgadık." dedi.

"BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜNÜ BİR KEZ DAHA LANETLİYORUZ"
Bölücü terör örgütü PKK'nın 5-6 yıldır elinde rehin tuttuğu savunmasız, silahsız 13 vatandaşı bir mağarada alçakça, vicdansızca katlettiğini dile getiren Öztrak, bu harekatta rehineler dahil 16 şehit olduğunu söyledi.

Öztrak, "Bölücü terör örgütünü bir kez daha lanetliyoruz. Bu katliamın faillerinin, teröristlerin bir an evvel cezalarını görmelerini bekliyoruz. Terör nereden, kimden gelirse gelsin insanlık suçudur. Terörden fayda ummak ya da terör karşısında susmak da büyük bir insanlık suçudur." diye konuştu.

Kahraman askerlerin terörle mücadelede başarısının tartışılamayacağını belirten Öztrak, şöyle devam etti:

"Ama son operasyon, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Erdoğan'ın ifadesiyle, 'başarısız' oldu. Asker, polis, devlet görevlisi 13 rehine kurtarılamadı. 16 insanımız şehit oldu. Bu katliamın faili, tabii ki hain bölücü terör örgütüdür. Buna hiç şüphe yok, bundan kuşku yok. Ama başarısız rehine kurtarma operasyonunun sorumlusu kim? Biz, bu soruyu milletimiz adına, şehitlerimiz ve onların aileleri adına soruyoruz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kongre salonlarında diline, gülüşüne, davranışlarına dikkat etmediğini ileri süren Öztrak, "Hain terör örgütünün rehin aldığı görevlilerimize, 'esir' diyor. BOP Eş Başkanı, rehinelere 'esir' diyerek bölücü terör örgütü PKK'ya devlet payesi verdiğinin farkında değil mi? Bu rezalet yetmiyor. Milletimiz tek sorumludan Gara'da neler yaşandığını tezahüratlı, esprili, bol gülücüklü AK Parti Kongrelerinde öğreniyor." şeklinde konuştu.

"ÜLKEMİZDE CİDDİ BİR CUMHURBAŞKANI OLSAYDI ULUSAL YAS İLAN EDERDİ"
Öztrak, "Ülkemizde ciddi, tarafsız bir Cumhurbaşkanı olsaydı, milletimiz bu felaket haberini Malatya Valisinden veya AK Parti İl Kongresinden öğrenmezdi. Ciddi tarafsız bir Cumhurbaşkanı, daha o akşam milletin huzuruna çıkar, metanetle, Gara'da yaşananları milletimize anlatırdı. Bayraklarımızı yarıya çektirir, ulusal yas ilan ederdi." dedi.

Kurtarma operasyonu "başarısız" olunca muhalefete saldırıldığını savunan Öztrak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun operasyonun ardından millet adına şehitler için beş soru sorduğunu hatırlattı.

"İLETİŞİM BAŞKANI BİLE ERDOĞAN'I SANSÜRLEMEK ZORUNDA KALDI"
Bu sorulara cevap yerine ağza alınmayacak hakaretler geldiğini öne süren Öztrak, şunları söyledi:

"Bugün de bu seviyesiz sözler sürüyor. Sarayın İletişim Başkanı bile Erdoğan'ı sansürlemek zorunda kaldı. Bu nasıl bir anlayış? Memnuniyet ve iltifatlar Erdoğan'a, şikayet ve hakaretler Kılıçdaroğlu'na. Erdoğan hakaretle de yetinmedi. 'Sorumlu Türkiye Cumhuriyeti Devletidir' diyerek, devletin arkasına saklanmaya kalktı. Başarısızlıktan kendini değil, devletini sorumlu tutan bir Cumhurbaşkanı. Bu dünyanın neresinde görülmüş, neresinde duyulmuştur?"

"BİZ BU SORULARI MİLLET ADINA SORUYORUZ"
Öztrak, bugün terörizmle mücadelenin diplomasi cephesinde bir zafiyet olduğunu savunarak, "Bunda yaptığınız tercihler nedeniyle sizin hiç mi sorumluluğunuz yok Sayın Erdoğan?" sorusunu yöneltti. Öztrak, toplumu bölerek, parçalayarak terörizmle mücadele olamayacağını ifade etti.

Bürokratın devletin memuru olduğunu, devletin memurundan hesap sorulabileceğini dile getiren Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Milletin vergileriyle yapılan her işten, milletimizin vergilerini harcayan herkesten elbette hesap sorulur. Hukuk devletinde İletişim Başkanınızdan da hesap sorulur, milletin 128 milyar dolarını buharlaştıranlardan da hesap sorulur.

Bu rakamlar benim değil, Merkez Bankasının. 18 Şubat itibarıyla, Merkez Bankasının net döviz rezervleri, eksi 600 milyon dolar. Merkez Bankasının kasasında kendine ait döviz bırakmamışsınız. Kısa vadede iade edilmek üzere 56 milyar dolarlık SWAP yükümlülükleri var. Bunları da dikkate alıp rezervlerden düşersek, şubat ortası itibarıyla Merkez Bankası net rezervleri eksi 57 milyar dolara oluyor. Ülkemiz böyle bir tabloyla hiçbir zaman karşılaşmadı."

"128 MİLYAR DOLAR NEREYE, NASIL, KİMLERİN İMZASIYLA SATILDI?"
Merkez Bankası kasasından 128 milyar doların "kuru inat" uğruna boş yere yakıldığını savunan Öztrak, "128 milyar dolar nereye, nasıl, kimlerin imzasıyla satıldı? Bu döviz rezervleri neden açık, şeffaf bir şekilde her dalgalı kur rejiminde olduğu gibi ihaleyle satılmadı?" sorularını yöneltti.

"HAYIRDIR, DAMADA YENİ BİR KOLTUK MU HAZIRLANIYOR?"
Öztrak, "Biz bu soruları millet adına soruyoruz. Ama saray ve şürekası avazı çıktığı kadar bağırıyor. Dün bu kakofoniye yeni Hazine ve Maliye Bakanı katılmıştı. Bugün de bu konuda uzun süredir sus pus olan AK Parti Genel Başkanının katıldığını gördük. Hayırdır? Damada yeni bir koltuk mu hazırlanıyor?" diye konuştu.

Ciddi bir ekonomik programın bulunmadığını ifade eden Öztrak, yüksek faizden medet uman bir yönetim olduğunu öne sürdü. Türkiye'nin dünyada en yüksek faizi veren 10 ülkeden biri olduğunu belirten Öztrak, "Dünyanın en yüksek faizlerinden birini vererek döviz kurunu tutmaya çalışıyorlar. Yüksek faizle Londra bankerlerini abat ediyorlar. Sonra da bugün kongrede çıkıp CHP'ye faizci diyorlar. İnsanda biraz insaf, utanma olur." dedi.

Öztrak, "IMF'nin yüksek faiz verenleri övdüğünü, 'Bu program iyi' dediğini ve programa icazet verdiğini" söyleyerek, şöyle konuştu:

"Yeni ekonomi yönetiminin sırtını sıvazlıyor. IMF icazetli programla yürüyeceksin sonra da CHP'ye IMF'ci diyeceksiniz. Arsız güçlü olunca, haklıyı haksız çıkarmaya çalışırmış. Bugün hesap vermesi gerekenler, hesap soranlara yayın yasağı getiriyor. 128 milyar doların hesabını vermeyenler şimdi kalkmışlar CHP'den 500 bin lira istiyorlar. Kimsenin şüphesi olmasın, CHP yönetiminde, milletin kör kuruşunun hesabı yargı önünde sorumlulardan mutlaka sorulacak. Elinizden geleni ardınıza koymayın."

"DEVLET İNTİKAM DUYGULARIYLA YÖNETİLMEZ"
Öztrak, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

"Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan sizin de adınızı zikrederek 'IMF'ye bir kuruş borcumuz yoktur.' dedi. Değerlendirmeniz nedir?" sorusuna Öztrak, "Bugün bizim ligimizde olan birçok ülkenin IMF'ye borcu kalmadı, geçmişteki o küresel sermayenin bolluğu nedeniyle. Ama bir şeyi hatırlatmak isterim Uluslararası Para Fonundan son borç alan Sayın Erdoğan'ın hükümetidir." yanıtını verdi.

"BU LAFLARIN HEPSİNİ TRAJİKOMİK BULUYORUM"
"CHP'nin 'Firari damadı bul' paylaşımı sonrası Berat Albayrak'ın avukatı, Ömer Çelik ve Bakan Lütfü Elvan'dan 'kınıyoruz' açıklamaları geldi. Albayrak'ın avukatı da CHP'ye 500 bin liralık manevi tazminat davası açacaklarını duyurdu. Buna ilişkin yorumunuz ne olacak?" sorusu üzerine Öztrak, "Uzunca süredir bu konuda suskun olan kayınpeder de konuştu. Herhalde damadı bir yerlere getirme hazırlığı var. Bu lafların hepsini trajikomik buluyorum." diye konuştu.

Berat Albayrak'ın ortadan kaybolduğunu, 128 milyar doların Merkez Bankası kasasından buharlaştığını öne süren Öztrak, millete bunun hesabının verilmesi gerektiğini söyledi.
Öztrak, "Bu hesabın verilmesine bu ülkede ihtiyaç var. Şimdi çıkıp 'kişilik haklarım zedelendi, 500 bin lira tazminat isterim' diyerek bunların üstünü örtemezsiniz." dedi.

"HDP'li 9 milletvekili ile ilgili fezleke TBMM Genel Kuruluna geldiğinde CHP'nin tavrı ne olacak?" sorusuna Öztrak, "Daha fezlekeler Türkiye Büyük Millet Meclisine gelmemiş. Bu sabah Meclis Başkanının yaptığı açıklamadan bunu anlıyoruz. Fezlekenin içeriği nedir, bir görelim. Asıl olan milletvekilliği dokunulmazlığıdır. Anayasamızda milletvekili dokunulmazlığı getirilmiştir. Devlet intikam duyguları ile yönetilmez, aklıselim ile yönetilir." cevabını verdi.

"Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan geçen hafta bir il kongresinde ABD'ye 'NATO müttefikimizseniz bizim yanımızda olmak zorundasınız' demiş, sert çıkmıştı. Dün ise üslubu daha yumuşaktı. 'İki ülke ilişkisinde kazan-kazan temelinde müttefiklik için Türkiye üzerine düşeni yapacaktır' dedi. Bu iki üslup arasındaki farkı siz nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna karşılık Öztrak, şunları söyledi:

"Hayretle, biraz da gülerek değerlendiriyoruz. Sayın Erdoğan görebildiğimiz kadarıyla hala daha Büyük Ortadoğu Projesinin Eş Başkanı, bildiğimiz kadarıyla bu görevinden istifa etmedi. Hatırlarsanız bu görev çerçevesinde 'Bizim belirli görevlerimiz' var diyordu. Ama anlaşılan şimdi Beyaz Saray'dan BOP Eş Başkanı olarak bilgi almakta zorlanıyor, onun için de üslubunu yumuşatma ihtiyacı hissediyor."

"HALA ORDUMUZUN İÇİNDEN FETÖ ÖRGÜTÜNÜN UNSURLARI TEMİZLENEMEMİŞ"
FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınıp itirafçı olduktan sonra adli kontrolle serbest bırakılan eski tuğgeneral Serdar Atasoy'un YAŞ'ta nasıl yükseldiğine ilişkin soruya Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın "Terfi öncesinde bilgi, belgelerinde olumsuzluk yoktu, terfiye engel yoktu" yanıtı verdiği hatırlatılarak, "Bu cevabı yeterli buldunuz mu?" diye sorulması üzerine Öztrak, şunları kaydetti:

"Nasıl yeterli bulalım? Yani bu FETÖ'cü albay hakkında belli tahkikatlar zaten daha önceden yapılmış. Kara Kuvvetleri Komutanımız da bu kişi hakkında gerekli uyarılarda bulunmuş. Buna rağmen önce Yüksek Askeri Şurada bu şahıs paşa yapılmış, ondan sonra daha da kötüsü Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanlığı gibi son derece stratejik bir göreve atanmış. Bu atamaların altında kimin imzası var? Anlaşılan daha hala ordumuzun içinden FETÖ örgütünün unsurları temizlenememiş. Bu askerin general yapılmasında, istihbaratın başına getirilmesinde bu kararların altına imza atan ve uzunca bir süredir 'FETÖ'nün siyasi ayağıdır' deyip cevap alamadığımız kişilerin imzası var. Kara Kuvvetleri Komutanı YAŞ kararına rağmen bu FETÖ'cüyü İstihbarat Daire Başkanı görevine başlatmamış, tedbirli davranmış. Milli Savunma Bakanı, Kara Kuvvetleri Komutanı'nın sahip olduğu hassasiyeti neden göstermemiş?"
"MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, Kemal Derviş üzerinden size yönelik birtakım eleştiriler yöneltti. Sizin bu konuda bir yorumunuz olacak mı?" sorusuna Öztrak, "Sayın Bahçeli'nin sözlerini ciddiye almıyorum." yanıtını verdi.

Öztrak, "Bahçeli kalkmış kendi onayıyla bakanlık makamına gelen Sayın Kemal Derviş'ten hesap sormaya kalkıyor. Kusura bakmayın ama bunların ciddiye alınır bir yanı yok." ifadesini kullandı.

"İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, HDP'li Dirayet Dilan Taşdemir'in Gara'ya gittiğini söylemiş ve Taşdemir hakkında soruşturma başlatılmıştı. Taşdemir hakkında bir fezleke gelirse parti olarak bu konudaki tavrınız ne olacak?" sorusuna Öztrak, "Şimdi milletvekili diyor ki 'Ben gitmedim.' İçişleri Bakanı diyor ki 'Gitti.' Önce bir dosya ortaya çıksın, ondan sonra gerekenler konuşulur." yanıtını verdi.

Sonraki Haber