Egemen Bağış: ''Yeni bir çağın başlangıcı diyebiliriz''

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da daha önce gündeme getirdiği “Yepyeni bir Dünya kurulacak” açıklamasına, bir dönem TC Devlet ve Avrupa Birliği Bakanlıkları ile Başmüzakerecilik görevlerini yapmış olan, şu anki Türkiye Cumhuriyeti Prag Büyükelçisi Egemen Bağış açıklık getirdi.

Lübnan’ın önemli yayın kuruluşlarından Icon News ve Mısır’da yayınlanan Al Omma adlı haber sitelerinde yer alan mülakatında Bağış tecrübeli gazeteci Mey Al Sayegh aracılığı ile çarpıcı açıklamalar yaptı. Bağış; ABD’nin,Avrupa’nın, uluslararası kuruluşların geleceği ile ilgili önemli bilgiler verdi.

“BUNA BİR ÇAĞIN SONU VE BİR BAŞKASININ BAŞLANGICI DİYEBİLİRİZ.”

Açıklamasının başında, Koronavirüs’ün süper güçler diye bahsedilen ülkeleri bile zora soktuğunu, insanlığa çok önemli dersler verdiğini belirten Egemen Bağış, bu duruma ”Bir çağın sonu ve bir başka çağın başlangıcı” tanımlaması yaptı.

Egemen Bağış Lübnan gazetesine bu konuyla ilgili şunları söyledi:

“Koronavirüs; süper güçlerin bile doğanın gücüyle başa çıkamayacağını kanıtlamıştır. İnsanlık tarihinin bu farklı döneminin toplumumuz üzerinde uzun vadeli etkileri olacaktır. Buna bir çağın sonu ve bir başka yeni çağın başlangıcı bile diyebiliriz.

Bilim ve inovasyonun sonunda bu ölümcül salgına karşı tedavi ve önleyici yöntemler bulacağından şüphem yok. İnsanoğlu bir şekilde virüsü yenmesini bilecektir. Ancak alınan dersler hepimiz üzerinde önemli izler bırakacaktır. Bizim değerlerimizin vazgeçilmezi olan
hijyen standartlarının ve temiz olmanın önemini hepimiz yeniden idrak ettik. Bu kabus bittikten sonra bile insanlar ellerini düzenli olarak yıkamayı sürdürecekler, iyi tanımadıkları insanlara, özellikle de belirgin hastalıkları olan insanlara yaklaşmakta tereddüt edeceklerdir. Bundan sonra da sağlıklı beslenmeye devam etmeliyiz. Zayıf düşmemek için yeterli uyku almanın önemini öğrendik.”dedi.

“NAKİT KULLANMAK YERİNE DAHA FAZLA KREDİ KARTI VE DİJİTAL PARA KULLANACAĞIZ.”

Konuşmasında insan ilişkilerini de değinen Türkiye’nin Prag Büyükelçisi; yakın gelecekte alışverişte nakit para yerine dijital paranın kullanılacağını ve aşıları teşvik eden düşünce yapısının öneminin artacağına dikkat çekti.

Egemen Bağış:

“Bireyler arasındaki yakın ilişkiler buradan çok daha dikkatli bir şekilde yürütülecektir. İnsanların birbirlerine çok yaklaşmadan önce kendilerini güvende hissetmeleri gerekir. Alışverişlerimizde, ticaretimizde artık nakit para yerine daha fazla kredi kartı ve dijital para kullanacağız.

Aşı karşıtı tutumlar zayıflayacak ve aşıları teşvik eden düşünce yapısı daha popüler hale gelecektir. Aşıların önemi artacaktır”dedi.

“EVİNİZ YANARKEN KOMŞUNUZA YARDIM ETMEZSENİZ, O YANGIN SONUNDA KENDİ EVİNİZİ DE YAKACAKTIR”

Korona salgının uluslararası ilişkileri de etkileyeceğini, Dünya’nın bir ülkesinde felaket yaşandığında diğer ülkelerin kayıtsız kalamayacağını, insanlığın ve dayanışmanın ön planda olacağı düşüncenin hakim olacağını söyleyen Egemen Bağış şöyle devam etti:

Egemen Bağış:

“Korona deneyiminin uluslararası ilişkiler üzerinde de etkisi olacaktır. Dünya gerçekten kelebek etkisinin her zamankinden daha belirgin olduğu bir yer haline geldi ve başkalarının da sorunlarına çözüm bulmamız gerekecek çünkü onları çözmezsek bu sorunlar da bizim olacak.

Bu aslında Türkiye'deki kültürümüzün bir parçası, burada her zaman “eviniz yanarken komşunuza yardım etmezseniz, o yangın sonunda kendi evinizi de yakacaktır” deriz. Bugün olan tam da bu. Sorunlar her zaman Çin'de üretilmiyor. Afrika'daki açlık sorunu veya HIV oranının yüksek olması hepimizin odaklanması gereken problemler. Filistin'de, Kaşmir'de, Karabağ'da, Kıbrıs'ta, Arakan'da ve dünyanın kronik olarak birbiriyle çelişen diğer bölgelerinde olanlar artık göz ardı edilemez. Artık yaşanılan tüm sorunların insanlığın ortak sorunu olduğunu bilmeli, sorunları hep birlikte yardımlaşarak çözmeye odaklanmalıyız. Daha iyi insanlar olup, daha fazla şefkatli olmalıyız."dedi.

“AVRUPA BİRLİĞİ, DÜNYA BANKASI, IMF VE HATTA BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KENDİLERİNİ YENİDEN YAPILANDIRACAK”

Avrupa Birliği’nin çifte standart uyguladığına, üye ülkelerinin kriz karşısında ortaklık ruhunu unutup her birinin kendi vatandaşlarına öncelik verdiğini belirten Egemen Bağış, IMF ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşlarında salgın sonrası çok büyük dersler alacaklarını ve kendilerini tekrar yapılandıracakları döneme doğru gideceklerini söyledi:

Egemen Bağış:

“Avrupa Birliği, Dünya Bankası, IMF ve hatta Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşlar da salgın sonrası alınan derslerle kendilerini yeniden yapılandırmak zorunda kalacaklar. Bu zamana kadar Avrupa Birliği üye ülkelerinin çifte standart uygulayarak sadece kendi vatandaşlarına öncelik verdiğini gördük. Diğer ülkelerin örneğin seyahat özgürlüğü, vize muafiyeti gibi temel kavramlar kesintiye uğradı.

Avrupa Birliği ya Amerika Birleşik Devletleri gibi gerçekten iç içe geçmiş bir birlik olacak, ki bu imkansıza yakın; ya da var olmaya devam edip daha farklı bir anlayışa yönelecek. Ancak bu yeni birliktelikte kararların çoğu Brüksel’de değil üye devletler düzeyinde ve hatta bölgesel yerel yönetimlerde alınacaktır. Basit kararlar için bile oybirliği aranası şartı artık devam edemez.

AB'nin daha demokratik ve gerçekçi bir karar alma sürecine adapte olması gerekecektir. AB aynı zamanda egemenliklerini tamamen teslim etmek istemeyen ancak aynı zamanda insanlık tarihinin en büyük barış projesinin bir parçası olmak isteyen ülkeler için de farklı üyelik seçenekleri sunmalıdır.” dedi.

“BM’DE ÇOK BÜYÜK DERSLER ÇIKARMAK ZORUNDA;
DÜNYA SADECE BEŞTEN BÜYÜKTÜR.”

Mülakatının son bölümünde Birleşmiş Milletler’in de salgın sonrası çok büyük dersler alacağını ifade eden Egemen Bağış, Dünya’nın sadece beş ülkeden ibaret olmadığını dikkat çekti.

Egemen Bağış:

“Öte yandan Birleşmiş Milletler de yaşadıklarımızdan ders çıkarmak zorunda kalacak. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın son beş yıldır BM Genel Kurul toplantılarının tümünde söylediği gibi; “Dünya beşten büyüktür”. Beş ile, Güvenlik Konseyi'nin BM'deki tüm kararları veto etme hakkına sahip olan beş daimi üyesini kastediyorum. Oysa Dünya sadece beş ülkeden ibaret değildir.

Birleşmiş Milletler daha kapsayıcı olmak zorunda kalacak ve daha fazla ulusun güvenlik konseyinde tam hukuki haklarla temsil edilme şansı olmalıdır.”dedi.

Sonraki Haber