ERDOĞAN: DOSTUN TÜRKİYE Mİ, YPG Mİ ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan 2. Mülki Amirler Toplantısı'nda gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 2. Mülki Amirler Toplantısı'nda konuştu.

İşte konuşmalarından satır başları:

Sayıları 3 milyonu bulan sığınmacılara yıllardır ev sahipliği yapan Türkiye tarihi bir sınav veriyor.

Tarihimizin bize mirası olan medeniyet değerlerimizi yaşattığımızı şu son 5 yılda tüm dünyaya gösterdik. Türkiye küresel vicdanın sesi olmuştur.

Türkiye zalim ile mazlumu savunanların ayrıldığı, maskelerin düştüğü bu süreçte küresel vicdanın sesi olmuştur. Türkiye tüm algı operasyonlarına rağmen Suriyeli kardeşlerine din, dil, mezhep ve etnik köken ayrımı yapmadan sahip çıkarak, tüm dünyaya insanlık dersi vermiştir. Biz bu süreçte iki yüzlülüğe hatta çok yüzlülüğe sahip olduk. 

Şu ana kadar yapmış olduğumuz ödeme 10 milyar dolara ulaştı. STK'ların yaptıkları harcamalardan söz etmiyorum.

BM diyor ki, eğer tespit edilirse bu bir savaş suçudur diyor. Daha ne arıyorsunuz, buyurun hastaneler bombalanıyor.

DOSTUN BİZ MİYİZ YOKSA PYD YPG Mİ?

PYD, YPG hala terör örgütü diyemeyen, demeyen YPG'ye desteğimiz sürecektir diyen Amerika'yı anlamakta zorlanıyorum. PYD'nin kurucusunun kim olduğu bellidir, YPG'nin kurucusunun kim olduğu bellidir. Biz NATO'da Amerika'yla beraber değil miyiz? Senin dostun biz miyiz, yoksa PYD mi, bunu öğrenmek istiyoruz. O zaman çık ortaya dostum PYD'ye silah yardım ediyorum de, bunu da bilelim. Ondan sonra bunları sizinle konuşmamızın bir anlamı kalmasın. Dost dostluğunun gereğini yapmalıdır. Bizi dost olarak görmeyenler lütfen açıkça net bunu ifade etsinler. 

İYİ TERÖRİST KÖTÜ TERÖRİST YOKTUR!

YPG'ye yardımımız devam edecektir ama orada yapılan mücadelede işimizi zorlaştırmasın', lafa bak... Bir defa temelden bu yaklaşım sakat. Bu bilgileri sen bizden alacaksın. Bu tür insanlara, teröristlere bu sorulur mu  Ona soracaksın, onun verdiği bilgiye göre hareket edeceksin. Suriye halkını 40 katır mı, 40 satır mı tercihine zorlayanlar, insanlıktan nasibini almamış olanlardır. İyi terörist, kötü terörist yoktur. El-Nusra ile El-Kaide arasındaki ilişki neyse PKK ile PYD arasındaki ilişki de odur.

Doğu ve Güneydoğu'da güvenlik güçlerimize karşı kullanılan silahların Suriye ve PYD kaynaklı olduğunu biliyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin uçuşa yasak bölgeye "evet" demediğini hatırlatarak, "Ama bak orada Rus savaş uçakları cirit atıyor ve binlerce, on binlerce oradaki mazlum, mağdur insan ölüyor. Hani biz koalisyon güçleriydik, hani koalisyon güçleri olarak beraber hareket edecektik. Hani ne oldu ve kalkıp Türkiye'ye şu söyleniyor, 'PYD'ye, YPG'ye top atışlarını durdurun'. Kusura bakmayın, bizim böyle bir düşüncemiz yok. Türkiye'ye karşı bir kişi kalkıpta bir havan topu, bir mermi atarsa, bu kat be kat fazlasıyla karşılığını bulacaktır" dedi. 

GÜNEY SINIRIMIZDA YENİ BİR KANDİL'E İZİN VERMEYİZ

Suriye konusunda Türkiye nefsi müdafaa konumundadır. Yani yaptığımız her şeyin, attığımız her adımın meşruiyeti vardır. Bu hassasiyeti anlayamayan veya saygı duymayan herkes öyle veya böyle bunun bedelini ödeyecektir. Türkiye can evine yöneltilen silahlar karşısında geri çekilecek veya teslim olacak bir ülke asla değildir. Güney sınırımızda yeni bir Kandil'in oluşmasına izin vermeyeceğiz.

PYD'nin bu oyunda sadece bir piyon olduğu öylesine açık ki bölgedeki Kürt halkı bile destek vermiyor.

Kobani'de 200 bine yakın kürt kardeşimizi içeri alan kimdi? Biz mi aldık başkaları mı aldı? Yediren içiren giydiren kimdi? Türkiye Cumhuriyeti yaptı bunları; ama birileri hala bunu görmek istemiyor. 

PKK'nın ülkemizde yaptığı projeyi PYD Suriye'de yapıyor.

BATI'YA GİTMEK İSTEYENLERE DİYECEK SÖZÜMÜZ OLMAZ

Kilis'te sığınmacı sayısı şehrin nüfusunu bile geçmiştir. Bu durum sürdürebilir bir durum değildir.AFAD ve Kızılay gerçekten takdiri şayan bir şekilde yardımlar ortaya koyuyor. Kaymakamlarımızın AFAD ve Kızılay'a gerekli desteği verdiklerini biliyorum. 

Artık denizin bittiği yere geldik. Ya bu mesele kısa bir zamanda çözülecek, yada kar topu gibi büyüyecek ve tüm dünyayı etkisi altına alan daha büyük sorunların kapısı açılacak.

Bunların iş yapmak iş üretmek gibi bir derdi yok. Masada kalanlar kararlı bir şekilde bu işi sürdürmeli. 

EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİN DEĞİL Mİ?

Yeni anayasa konusu parti meselesi olmaktan çıkmış, milletin meselesi haline dönüşmüştür. Ey parlamentodaki saygın üyeler, gelin bir karar alın. Deyin ki biz millete gideceğiz. Bakın bakalım millet size ne diyor. Millet evet diyorsa, egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil mi? Siz Atatürkçü değil misiniz? Gazi Mustafa Kemal ne diyor, "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." Öyleyse gelin millete gidelim, bakalım millet ne diyecek.

Sonraki Haber