''Erdoğan ve Bahçeli kapalı kapılar ardında ne konuşuyor?''

Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, Hür Düşünce Hareketi Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada "Erdoğan ve Bahçeli kapalı kapılar ardında ne konuşuyor" diye sordu.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Hür Düşünce Hareketi Genel Kurulu'nda konuştu. Altılı masa hakkında konuşan Davutoğlu, Cumhur İttifakı'na ilişkin, "Kendilerinin ise örtülü bir masası var. İlişkileri berrak, şeffaf değil. Acaba sayın Erdoğan ve sayın Bahçeli kapalı kapılar arkasında neyi konuşuyorlar biliyor muyuz?" sorusunu sordu.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun da katıldığı genel kurulda Davutoğlu da bir konuşma gerçekleştirdi.

Davutoğlu altılı masaya ilişkin konuşurken, "İktidar, bizi eleştirirken '6 farklı bileşenden ne çıkacak' diye soruyor. Anlamıyorlar. Gerçekten en büyük gücümüz altı farklı bileşenin bir masa etrafında toplanmış olmasıdır. Kendilerinin ise örtülü bir masası var. İlişkileri berrak, şeffaf değil. Acaba sayın Erdoğan ve sayın Bahçeli kapalı kapılar arkasında neyi konuşuyorlar biliyor muyuz? Kurmayları biliyor mu? Sayın Perinçek'in Çin otoritesinin temsilcisi olarak 'Dümen bende' diyor. Ne kadar onda acaba?" dedi.

Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Bugün 17 Eylül. Hüzün günlerimizden biri. Tarihimizde çok acı olaylar yaşanmıştır ama modern tarihimizde bir başbakanın bir darbe sonrasında idama gidişinin oluşturduğu resimden daha hüzünlü bir tablo yoktur.

Seçimle gelmiş olanların seçimle gitmesi muhtemel olan 1961'i beklemeden 1960'da seçimle gelenlerin müdahale ile gittiği bir kültür oluşturdu. Arka arkaya geldi sonra... Kurumsal kültürümüzü de yerle bir etti. Türkiye'nin en büyük gücü olan ve Türkiye'nin gerçek enerjisini oluştursan silahlı kuvvetlerimiz kendi içinde bölündü. İçeride cuntalar çıktı.

"TÜRKİYE'DE BİR YOL AYRIMINDAYIZ"

Son dönemde bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de bir yol ayrımındayız. Ya otoriter, dışlayıcı bir düzen ya da kapsayıcı bir demokrasi. Sağ, sol, milliyetçi, muhafazakar, laik birçok gerilimler yaşadık. Bütün bu gerilimler üzerinden şimdi yatay bir şey hepsini kesiyor. Bütün dünyada böyle aslında. Her yerde milliyetçilik var ama iki türlü artık. Otoriter milliyetçilik, ırkçılığa varan, dışlayan, ötekileştiren ve demokratik milliyetçilik, yurtseverlik, bütün vatandaşlarını aynı gören. Muhafazakarlık da her yerde yatay olarak kesiyor. Herkese saygı gösteren muhafazakarlık ile otoriter muhafazakarlık. Kendisi dışında düşünen herkesi farklı gören, dışlayan.

İktidar, bizi eleştirirken '6 farklı bileşenden ne çıkacak' diye soruyor. Anlamıyorlar. Gerçekten en büyük gücümüz altı farklı bileşenin bir masa etrafında toplanmış olmasıdır. Kendilerinin ise örtülü bir masası var. İlişkileri berrak, şeffaf değil. Acaba sayın Erdoğan ve sayın Bahçeli kapalı kapılar arkasında neyi konuşuyorlar biliyor muyuz? Kurmayları biliyor mu? Sayın Perinçek'in Çin otoritesinin temsilcisi olarak 'Dümen bende' diyor. Ne kadar onda acaba?

Gizlediğimiz, sakladığımız bir şey yok ama onların bir seçim kazanmak için açık bir suç teşkil edecek şekilde kırmızı bültenle aranan teröristi televizyonlara çıkardıkları tarih hafızasında duruyor. Bir gün onlarda sorulur.

İstanbul'un fethini bir grup, İzmir'in kurtuluşunu bir grup kutlar hale gelmemeliyiz.

Seçim olana kadar parti mensubuyuzdur ama seçimden sonra başbakanızdır, cumhurbaşkanıyızdır, bakanızdır. Bütün bir milletin başbakanı, cumhurbaşkanı, bakanıyız. Biz seçim sonrasında kimsenin dışlanmadığı bir ülke idealinin peşindeyiz."

Sonraki Haber