Kılıçdaroğlu'ndan çok sert tepki

Ankara'da düzenlenen İnsan Hakları ve Adalet Çalıştayı'nda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sendikalara tepki gösterdi.

Aile yardımları sigortasına dikkat çekerek sendikaların bu sigortayı talep etmesi gerektiğini söyleyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Bir devlet benim çalışma hakkımı teslim etmiyorsa, sosyal devlet olma anlayışından uzaklaşmış demektir. En çok isyan etmesi gereken sendikalar. Şimdi diyecekler ki, 'Kılıçdaroğlu işçileri isyana teşvik ediyor'… Eğer siz kendi haklarınıza sahip çıkmıyorsanız kimse vermez" diye konuştu.

Sözcü yazarları ve yöneticileri hakkında 'FETÖ'ye yardım' suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis istemi
Sözcü gazetesi yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru'ya yönelik FETÖ davasını eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: 

"Sözcü gazetesi Türkiye'nin en çok satan gazetesi. İnsan haklarının sözcülüğünü yapıyor. Sendikaların, sivil toplum örgütlerinin sözcülüğünü yapıyor. Yahu her şeyi teslim eden sen değil misin? Her şeyi ortaya çıkardılar ama FETÖ'nün siyasi ayağını çıkarmadılar. Sen ne istiyorsun Emin Çölaşan ve Necati Doğru'dan. Bunlar Cumhuriyet'ten yanadır, bunlar özgür kalemlerdir. Onlardan en sert eleştirileri alanlardan biri benim ama asla soramam. Çünkü özgürdür gazeteciler. Beni üzen yargının içine düştüğü sefalettir. Gerçekten Zaytung haberi gibi."

ZİRAAT ODALARI, ÇİFTÇİ DAVA AÇMALI, KİMSE SESİNİ ÇIKARMIYOR'

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

Kıyılardan herkesin yararlanma hakkı var. Kim faydalanabiliyor bu haktan. Kıyılar gökdelenlerle doldurulmuş. Yasaya göre verilmesi gereken ancak verilmeyen hak, 2006-2019 döneminde 154 milyar 850 milyon lira. Lütuf olarak veriliyor, sesini kes deniyor. Ziraat odalarının, çiftçinin dava açması lazım ama kimse sesini çıkarmıyor. 

İnsanların çalışma hakkı ellerinden alınıyor. En çok sendikaların isyan etmesi lazım. Hak aradı diye eğer bu ülkenin işçileri hapse atılıyorsa ve özellikle iki büyük sendika buna sessiz kalıyorsa, orada ciddi bir sorunumuz var demektir.

Emekli yaşı oldu 65, işten çıkarıyorlar. 55 yaşında iş bulamıyorsunuz, devlete gidiyorsunuz devlet diyor ki yaşın daha genç. Nasıl yaşayacak bu insan?

'İNSANLIK  TARİHİ HAK ARAMA TARİHİDİR'

'Tahtakurusu var. Yatamıyorum' diyor işçi. Bunu istedi diye işçiler topluca hapse atıldı. Bütün meydanların dolması lazımdı. Biliyorum şimdi 'Kılıçdaroğlu işçileri isyana teşvik etti' diyecekler. Eğer hak arama talebinde bulunan bir işçi, yakalanıp niye hakkını arıyorsun diye hapse atılıyor ve işçiler meydana çıkmıyorsa kimse kusura bakmasın o işçiler işçi değil. Hak verilmez alınır. İnsanlık tarihi, hak arama tarihidir. 

Grev hakkı, toplu iş sözleşmesi hakkı… Anayasa güvencesi altındadır. Asgari ücret komisyonundaki işçi, borçlarımı ödedikten sonra 3 lira kalıyor dedi. Biraz insaf, vicdan olur, 3 lirayla ne yapacak? Sendikacı arkadaşlarımdan rica ediyorum, 1 milyar üzerinde mevduatı olanlara baksınlar, kaç kişi. Bir de dönüp vatandaşın ne kadar borcu var ve ne kadar faiz ödüyor ona baksınlar. Bütün bunlara bakıldığında gerçekten ücrette adaletsizlik olduğu görülecek.

CHP'li belediyelerin tamamında 1 Ocak 2019'dan itibaren 2 bin 200 lira olacak. Bir işçi alın teri döküyorsa başımızın üstünde yeri vardır.

'BİNLERCE AKADEMİSYENİN GÖREVİNE SON VERİLDİ, GAZETECLER HAPİSTE'

Barış bildirisini imzaladı diye binlerce akademisyenin görevine son verildi. Gazeteciler hapiste, avukatlar, milletvekilleri hapiste. Çavuşlar hapiste, komutanları dışarıda. Öğrenciler hapiste, "dışarıya çık" talimatını veren komutanları dışarıda. Böyle bir çarpık dünyada yaşıyor şu anda Türkiye. Kamu hizmetlerine girme hakkı herkese eşit tanınmalı. Üniversiteden atıp, pasaportlarına el koyuyorsunuz. Dönüp "Bunlar ağaç kökü yesinler" diyorsunuz. Ne zaman? 21. yüzyılda. O zaman insan haklarından nasıl söz edeceğiz. 

Kişinin haklarını savunan 4. güç medyadır. Medya bağımsız olduğu zaman toplumum her kesiminin sorunlarını dile getirir. Yargı tarafsızlığını kaybetti.  Sözcü gazetesi Türkiye'nin en çok satan gazetesi. İnsan haklarının sözcülüğünü yapıyor. Sendikaların, sivil toplum örgütlerinin sözcülüğünü yapıyor. Yahu her şeyi teslim eden sen değil misin? Her şeyi ortaya çıkardılar ama FETÖ'nün siyasi ayağını çıkarmadılar. Sen ne istiyorsun Emin Çölaşan ve Necati Doğru'dan. Bunlar Cumhuriyet'ten yanadır, bunlar özgür kalemlerdir. Onlardan en sert eleştirileri alanlardan biri benim ama asla soramam. Çünkü özgürdür gazeteciler. Beni üzen yargının içine düştüğü sefalettir. Gerçekten Zaytung haberi gibi.

Sonraki Haber