Özgür Özel’den ''erken seçim'' sorusuna dikkat çeken yanıt

Yerel seçimlerden büyük bir zaferle çıkan CHP'nin Genel Başkanı Özgür Özel, erken seçim talebi olup olmadığına ilişkin soruya verdiği yanıtla dikkat çekti.

31 Mart yerel seçimlerinden büyük bir zaferle çıkan ve henüz YSK ilan etmediği için resmileşmeyen sonuçlara göre Türkiye genelinde 37,77'lik oy oranıyla uzun yıllar sonra Türkiye'nin birinci partisi noktasına gelen CHP'nin Genel Başkanı Özgür Özel Sözcü gazetesinden İsmail Saymaz'ın sorularını yanıtladı.

Özel, Saymaz'ın "erken seçim talebiniz var mı" sorusuna ise "kararı halk verecek” diyerek yanıt verdi.

İsmail Saymaz’ın "İYİ Parti ve diğer Altılı Masa partileri çöküş yaşadı. Nasıl yorumluyorsunuz?" sorusu üzerine konuşan Özel, "Yorumlamaktan özellikle kaçınıyorum. Çünkü yapacağım her tespit birilerini incitebilir. “Bana ablam demeyin” dediklerinde ben “Kavga etmem, ablamdır” dedim. Şu kadarını söyleyeyim: Aldığımız her oyun CHP değil, Türkiye İttifakı oyu olduğunun farkındayım. CHP’yi Türkiye İttifakı’nın partisi olarak tutmaya ve bu ittifakı büyütmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz. Siyasilerin kurmadığı ittifakı sandıkta seçmenle kurmayı başardık. Bu çok önemli. Çünkü siyasiler siyasi hesap yaptılar. Oysa seçmen kendisini ve ülkesini düşündü. Bir de devletle millet ne zaman yarışırsa hep millet kazanır. CHP bazen yanlış tarafta durdu. Bu sefer devletle millet yarışırken, milletin tarafındaydık." dedi.

Cumhurbaşkanlığı'ndan erken seçim iddiaları için ilk açıklama

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, "erken seçim" mesajlarına yanıt verdi.

Sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Uçum, "Parlementer sistemde dahi yerel seçimin genel seçime etkisi konusu son derece sıra dışı durumlarda ele alınırken, başkanlık sisteminde böyle bir etki olacağını düşünmek boş hayalcilikten başka bir şey değildir" ifadelerini kullandı.

Uçum, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"31 Mart 2024 Yerel Seçimlerimiz tüm ülkemiz için hayırlı uğurlu olsun. Türkiye bütün dış ve iç karalamalara rağmen hakikaten güçlü demokrasisi, adil ve güvenceli demokratik seçim sistemiyle dünyaya örnek bir seçimi daha tamamladı. Demokratik siyasi rekabet içindeki tüm aktörlerin Türkiye’nin bu yetkin demokrasisine gözü gibi sahip çıkması, dış ve iç her türlü saldırıya karşı Türkiye’nin demokrasisini koruması gerekir.

Bu seçimlerde kendini başarılı gören her partiye seçmenin verdiği öncelikli ödev şudur: Türkiye’nin demokrasisinin nimetlerinden yararlanıp artık Türkiye’ye yönelik saldırıların aracı olamazsınız, bu saldırlara karşı tavırsız kalamazsınız. Türkiye’yi ve Demokrasimizi iktidarla birlikte savunmak ve geliştirmek zorundasınız. Bu yerel seçimlerde başarılı olan muhalefetin halkın verdiği, demokrasimize hak ettiği kıymeti verme, ödevinin gereğini yerine getirip getirmeyeceğini hep beraber göreceğiz.

Yerel seçiminin genel sonucuna bakıldığında ise muhalefet yerel seçimlerde başarılı olsa da yerel meclisler üzerinden genel oy dağılımında Cumhur İttifakının birinciliğinin devam edeceği de anlaşılıyor.

Asıl belirtilmesi gereken husus ise yerel seçim sonuçlarından yola çıkarak Hükümete ve TBMM’ye yönelik seçim eksenli talepler üretmek başkanlık sistemi açısından asla mümkün değildir. Parlementer sistemde dahi yerel seçimin genel seçime etkisi konusu son derece sıra dışı durumlarda ele alınırken, başkanlık sisteminde böyle bir etki olacağını düşünmek boş hayalcilikten başka bir şey değildir. Bu hayalleri kuranlar olabilir ama sistem bu tip avunmaları bir kenara atar.

Partilerin yerel meclisler üzerinden aldıkları oy oranları üzerinden genel seçimlere yönelik hesap yapanlar bence boşa uğraşmasınlar. Türkiye 2028’e kadar dört yıllık seçimsiz dönemde her alanda reform siyasetini hayata geçirecektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ülke Liderliğiyle Bağımsız ve Güçlü Türkiye perspektifine bağlı olarak Türkiye’nin yeni aşamalara geçmesine önderlik yapacaktır. Kimsenin şüphesi olmasın."

YRP erken seçim istedi: "Bu sonuç bir erken seçim sonucudur"

Yeniden Refah Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Mehmet Altınöz, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerini değerlendirmek üzere Zeytinburnu’nda bulunan il binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya; Yeniden Refah Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, Yeniden Refah Partisi İstanbul İl Başkanı Mustafa Doğan ve parti temsilcileri katıldı.

Yeniden Refah Partisi İBB Başkan adayı Mehmet Altınöz, 31 Mart yerel seçimleri ile ilgili “Bütün ambargolara tehditlere, şantajlara, yalan haberlere rağmen bizimle birlikte yol yürüyen, bize inanan tüm İstanbullu hemşerilerimize teşekkürü bir borç bilirim. Bu süreçte bize çok ağır hakaretler eden, 14 Mayıs seçimlerinde ittifak yaptığımız ama bu süreçte her partinin kendi adayları ile girmiş olduğu yerel seçimde bizim kesinlikle layık olmadığımız hakaretleri yapan AK Parti yöneticilerine de seslenmek istiyorum; lütfen gelin bizimle helalleşin, bizimle helalleşmeniz gerekiyor. Bu helalleşmeyi yapmadan lütfen Türkiye’de siyaset yapmaya devam etmeyin. Sizin yapmış olduğunuz bu yanlış yöntemle, aynı zamanda bizim içimizden 3-5 kendini bilmezi sizin yandaş televizyon kanallarınıza çıkartma suretiyle bizlere söylenmedik hakaret bırakmadınız. Kaldı ki siz 16 milyon İstanbullunun ve 85 milyonun ferasetine güvenmediniz. Her şeyi bildiğinizi zannettiniz. Yapılacak ilk erken seçimde de Genel Başkanımız sayın Fatih Erbakan Bey’i inşallah Cumhurbaşkanı yapacağız” diye konuştu.

"Bu sonuç bir erken seçim sonucudur"

Seçim sonuçlarını erken seçim sonucu olarak değerlendiren Altınöz, “Sivil anayasa konusunda elbette genel merkezimizin yapmış olduğu çalışmalar mevcuttur. Bunları kamuoyuyla ve gerekse hükümetimizin temsilcileriyle paylaşmaya hazırız. Erken seçim konusunu dün akşam katılmış olduğum bir programda dile getirdim. Çünkü bu sonuç bir erken seçim sonucudur. Diyeceksiniz ki 14 Mayıs'ta seçim yapıldı bu kadar hızlı da erken seçim olur mu? Olur. Çünkü sahada yapmış olduğumuz seçim kampanyasında karşılaştığımız husus, insanların geçinememesiydi. Açlık sınırının altında yaşayan yüzde 56, yoksulluk sınırının altında yaşan yüzde 90’ı bulunan bir memlekette yaşıyoruz. İnsanlarımız şu anda maalesef geçinemez durumda. 10 bin lira emekli maaşıyla yaşayan 10 milyonun üstünde emeklimiz var” dedi.

"Ekonomi yönetilemiyor"

Emeklilerin geçim sıkıntısına değinen Altınöz, “İnanın bu süreçte en çok emeklilerin geçim sıkıntısını görmüş olduk. İnsanlar dediler ki ‘Ben köye yerleşeceğim, ben gideceğim. Köydeki evime gitmek zorundayım çünkü geçinemiyorum. Bu yaşta oğluma, kızıma avucumu açtım, elimi açtım. Kendi evimden çıkıp onlarla birlikte yaşamak zorunda kaldım’ diyen emekliler var. Türkiye'nin şartlarını örnek olarak vermek gerekirse özellikle de 2009 yılında tedavüle giren 200 liradan yola çıkmak durumundayız. Bakın şu 200 lira, şu anda Türkiye Cumhuriyeti devletinin basmış olduğu en büyük para birimi. 2009 yılında piyasaya sürüldüğü zaman bu para 135 dolar alıyordu. Şu anda kaç dolar alıyor? 6 dolar. 129 dolar buharlaşmış. Türkiye'nin beka meselesi budur değerli arkadaşlar. Türkiye'de hükümetimiz devamlı vatandaşımızın önüne çeşitli beka meseleleri sürüyor, bunların bir kısmı doğru olabilir ama esas beka meselesi budur. Erken seçim neden olacak? Erken seçim işte bu 200 liradan dolayı olacak. Çünkü ekonomi yönetilemiyor” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE'NİN ERKEN SEÇİM MECBURİYETİ VARDIR”

Türkiye’de erken seçimin kaçınılmaz olduğunu belirten Altınöz, “Türkiye şu anda Bangladeş şartlarında yaşıyor. Hatta bazı yerlerde de Somali şartlarında yaşıyor. Bunları bilerek anlatıyoruz. Türkiye'nin erken seçim mecburiyeti vardır. Erken seçime giderken de elbette halkımız bizi şu anda üçüncü parti konumuna getirdi. Biz de üçüncü parti konumuna gelmiş bir partinin yöneticileri ve bu partinin sorumluluk sahibi olan insanları olarak bu iradeyi ortaya koymak zorundayız. Vatandaşımızın bize vermiş olduğu oyların karşılığını, bize gösterilen teveccühü onların bize vermiş olduğu yetkiyi parlamentoda kullanmak durumundayız. Erken seçim olacağı an itibariyle en hızlı bir şekilde bunu isteyen parti biz olacağız. Çünkü mutfakta yangın var. İnsanların cebinde para kalmamış esnaf iş yerini kapatıyor. Sonuç itibariyle erken seçim kaçınılmaz” dedi.

“DERHAL BİZİM İKTİDARA GELMEMİZ LAZIM”

Gazze’nin durumu ile ilgili olarak da Altınöz, “Biz Gazze'nin bu şartlarında ne yapıyoruz? Hamas’la İsrail'i buluşturup onları barıştırmaya çalışıyoruz. Türkiye'nin işi bitti, buna kaldı. Ben burada size soruyorum. Eğer genel başkanımız Sayın Fatih Erbakan Bey iktidarda olsaydı İsrail Gazze'ye bu saldırıyı yapabilir miydi? Yapamaz mıydı? Soruyorum size. Aklından bile geçiremezdi. Acaba biz böyle bir operasyon yapabilir miydik diye aklından geçiremez. İşte milli görüş farkı bu. Derhal bizim iktidara gelmemiz lazım. Saniye geçirmeden. Erken seçim ne zaman, yarın. Yarın erken seçim istiyoruz” diye konuştu.

“ADAYLARIMIZ ÜZERİNE BASKI OLUŞTURARAK SİNDİRMEYE ÇALIŞTILAR”

Yeniden Refah Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Bekin ise “81 ilin valileri bifiil iktidar yanlısı olarak, adeta devletin valisi olarak değil de iktidarın il başkanları gibi hareket ederek psikolojik baskı uyguladılar. Özellikle Güneydoğu’da çok büyük oy sıçraması yapacakken burada bizzat valilerin baskıcı tutumlarını görmemiz mümkün oldu. Hatta bazı illerde adaylarımız üzerine baskı oluşturarak onları istifa etmeleri konusunda psikolojik telkin yoluyla sindirmeye çalıştılar. Kendilerini her ne kadar müdahale etsek de ne yazık ki aynı davranış biçimini seçime kadar sürdürmeyi yeğlediler. Bu da çok yanlış bir durumdur. Bu tarafsızlık ilkesine ve seçimin burada sağlıklı yürümesine çok büyük gölge düşüren ve önemli bir etmen oldu” dedi.

Sonraki Haber