Selahattin Demirtaş siyaseti bırakacak mı ? Dikkat çeken açıklama

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ''Ne yakın ne de ileri bir zamanda HDP’de eşbaşkanlık dahil ''seçilmişlik'' pozisyonu gibi bir düşüncem yok'' dedi.

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhuriyet'ten Hilal Köse'nin sorularını yanıtladı. Demirtaş, siyasetteki yol haritasına ilişkin “Bir HDP’li olarak, demokrasi ve barış için, partimin yanında, partimle birlikte olmaya devam edeceğim. Ama ne yakın ne de ileri bir zamanda HDP’de eşbaşkanlık dahil “seçilmişlik” pozisyonu gibi bir düşüncem yok. Zaten bu saatten sonra, yasal olarak da bunu imkansız kılmak için alelacele ağır cezalarla hem beni içeride tutmaya hem de siyasi yasaklı hale getirmeye çalışıyorlar” dedi.

Demirtaş'ın Cumhuriyet'e verdiği röportajın dikkat çeken kısımları şöyle;

Siyaset, sırf partiler aracılığıyla yürütülen bir faaliyet değildir. HDP elbette ki önemli bir siyasi aktör olarak yürüyüşüne güçlenerek devam edecektir. Ben de bir HDP'li olarak, demokrasi ve barış için partimin yanında, partimle birlikte olmaya devam edeceğim. Ama ne yakın ne de ileri bir zamanda HDP'de eşbaşkanlık dahil "seçilmişlik" pozisyonu gibi bir düşüncem yok. Zaten bu saatten sonra, yasal olarak da bunu imkansız kılmak için alelacele ağır cezalarla hem beni içeride tutmaya hem de siyasi yasaklı hale getirmeye çalışıyorlar. Fakat benim siyasetteki karşılığım, hiçbir zaman oturduğum koltuklardan kaynaklı değildi. Halkla aramızdaki sıcak, hakiki, doğrudan yoldaşlık ilişkisiydi. Bunu hiçbir ağır ceza, hiçbir cezaeevi duvarı, hiçbir siyasi yasak engelleyemez. Halkla aramızdaki bu çok güçlü bağ olduğu müddetçe, ben siyaseten rolümü içtenlikle yerine getirmeye devam edeceğim. Bundan tek muradım güçlü bir demokrasiye ve onurlu bir barışa hizmet edebilmektir.

'BİZ HDP OLARAK GÜZEL BİR PARTİYİZ VELHASIL'

"Ben açık fikirli olmaya, eleştiri ve önerilerimi en doğru yol ve yöntemlerle ve sonuç almaya odaklı olarak düşüncelerimi ortaya koymaya hep önem verdim" ifadesini kullanan Demirtaş, şöyle devam etti:

İki yıllık cezaevi sürecimde de böyle davranmaya özen gösterdim. Partimiz HDP'de bu yöntem, ilkesel bir tutumdur aynı zamanda. Benim her arkadaşım HDP'de kendini en özgür şekilde, en katılımcı ve yapıcı şekilde ifade edebilsin diye biz HDP'yiz. Bizi farklı kılan ve lider, kişi, otorite partisi olmaktan ayıran da bu özelliğimizdir. Dolayısıyla kendi kendimizi ifade etme eylemlerimizden yola çıkarak bunu ayrılık, bölünme, kriz gibi tanımlamak bize çok yabancı kavramlardır. Ben de, HDP'deki her yoldaşım da kıyasıya tartışır, gerekirse "kavga" eder, sonra da ortak kararlaşmayla, birlikte, omuz omuza, coşkuyla yürümeye devam ederiz. Sorunuzda sözünü ettiğiniz algının nedeni, bizi klasik otoriter erkek egemen lider partileriyle kıyaslayarak değerlendiriyor olmaktır. Biz, Türkiye'nin özgürlükçü yegane partisiyiz ama bunu maalesef ki yine biz halka yeterince anlatamadık, göstermedik. Tabii ki iktidarın bize yönelik olumsuz algı ve linç kampanyalarının da bunda büyük etkisi var. Biz HDP olarak güzel bir siyasi partiyiz velhasıl.

KIRGINLIĞI VAR MI?

Demirtaş, "İki yıldır tutuklusunuz. Kırgın olduğunuz birileri var mı? Meclis'te mesai harcadığınız vekiller, HDP'li olsun olmasın, tahliyeniz için yeterince çaba gösterdi mi?" sorusu üzerine de şunları söyledi:

Bu tür soruları bir gün sağ salim buradan çıkarsam tekrar sorun lütfen, çünkü şu anda hatırlamıyorum, belki o zaman hatırlarım.

Sonraki Haber