Soylu: ''Erdoğan insanlığın en büyük devrimcisidir''

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, partisinin Diyarbakır İl Başkanlığı önünde yaptığı açıklamada, "Bana Tayyip Erdoğan'ı tanımla derseniz, ben Tayyip Erdoğan'ı tanımlarım. O sadece Türkiye'nin değil, bu coğrafyanın ve insanlığın büyük devrimcisidir" dedi.

Bir dizi ziyarette bulunmak için Diyarbakır’a gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AKP Diyarbakır İl Başkanlığında partililer ile bir araya geldi.


Buradan gençleri selamlayan Bakan Soylu daha sonra il binası önüne gelerek açıklamalarda bulundu. AKP’nin 19 yıldır Türkiye’yi idare ettiğini ifade eden Bakan Soylu, AKP’nin gelinen nokta, gelinen yerin bütün dünyayı imrendirecek bir çizginin adı olduğunu dile getirdi. Bakan Soylu, şunları söyledi;

Etrafımızdaki coğrafyayı görüyorsunuz. AK Parti iktidara başladığında Irak neredeydi, Suriye neredeydi? Onları bir cenderenin içerisine düşürdüler. Bir istikrarsızlığa mahkum ettiler ve biz altyapımızı güçlendirdik, kuvvetlendirdik. Yıllarca aynı tuzağı bize yaptılar. Batıyla hem iktisadi olarak hem sosyal olarak, ekonomik olarak aramızı açmak için yani makası açmak için ellerinden geleni ortaya koydular.

Peki bunun olabilmesi için bir pandemiyi mi görmek gerekirdi? Bu siyasi muhalefet uzağı göremez, yakını göremez. Onun için büyük bir salgın felaketiyle mi karşı karşıya kalmalıydık? Ne oldu? Hastanelerde insanlarımız pandeminin en yüksek olduğu salgının en yüksek olduğu dönemde bile mağdur olmadan bu ülkenin hiçbir insanına para sorulmadan tedavi edildi.

Dünyanın her noktasında yaşlıları ölüme terk etmişken devletimizin bütün birimleri hep birlikte el ele oldu, sivil toplum örgütleri hep birlikte el ele oldu. Cumhurbaşkanından muhtara kadar sağlıklı pandemi döneminde, salgın döneminde vatandaşlarımız ne istiyorsa emekli maaşları varsa evlerine gitti.

Gıdaları varsa evlerine gitti. Dünyanın bir tek noktasında bunun örneği söz konusu değildir. Çünkü AK Parti iktidarı, şimdi Cumhur İttifakı’yla beraber temeli sağlam atmıştır. Aynı zamanda bu iktidarın ve sizlerin yaptığı önemli bir şey var.

“TÜRKİYE ÇOK BÜYÜK MESAFE ALDI”

Türkiye’nin sorunlarını iyi tespit ettiniz. İyi teşhis ettiniz, iyi analiz ettiniz ve iyi adımlar attınız. Türkiye’de birçok meseleyi Türkiye’nin önüne engel olarak getirdiler.

Hadi Tayyip Erdoğan’dan önce birisi çıksaydı da söyleseydi ve ret, inkar, asimilasyon, bütün politikaları elinin tersiyle itti. Herkes istediği gibi konuşabilme hakkına sahip oldu. Kimse bu ülkenin ikinci sınıf vatandaşı olmadı.

Herkes birinci sınıf vatandaşı oldu. Nasıl karıştırırlarsa karıştırsınlar. Hangi fitneyi ortaya koyarlarsa koysunlar. Bilmenizi istiyorum ki Türkiye bu konuda çok büyük mesafe aldı.

“ERDOĞAN İNSANLIĞIN BÜYÜK DEVRİMCİSİ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğn'ın Türkiye’nin değil, bu coğrafyanın ve insanlığın büyük devrimcisi olduğunun altını çizen Bakan Soylu, şu ifadeleri kullandı;

Bana Tayyip Erdoğan’ı tanımla derseniz, ben Tayyip Erdoğan’ı tanımlarım. O sadece Türkiye’nin değil, bu coğrafyanın ve insanlığın büyük devrimcisidir. Yıllarca Türkiye’nin üzerine biçilmeye çalışılan o vesayet prangasını bize layık görülen, geri kalmışlığı, elinin tersiyle beraber itmiştir.

Sadece Türkiye’nin alt yapısını ve kalkınmasını demokrasisini, hukukun üstünlüğünü geliştirmedi. AK Parti ve Tayyip Erdoğan, şimdi de Cumhur İttifakı, başka bir şey yaptılar. Ayaklarını güçlü bir şekilde şu Anadolu coğrafyasında o Mevlana’nın dediği gibi pergelin bir ayağının sağlam bir şekilde Anadolu coğrafyasına yaslayarak bütün dünyanın mazlumların ve mağdurların ümidini arttırdı.

Tarihimizle buluştuk, ne kadar ayrılık ve gayrılık oluşturmaya çalışmışlarsa oluşturulan politikalarla, sessiz devrimlerle birlikte bunların hepsinin üzerinden gelindi.

“DİYARBAKIR’DA ARTIK HUZUR VE GÜVEN HAKİM”

Diyarbakır'da artık huzur ve güvenin hakim olduğunu aktaran Bakan Soylu, şunları söyledi;

Biz dün gece saat iki, iki buçukta Diyarbakır’ın merkezindeydik. 24 saat hayatın yaşandığı, insanın yaşadığı, şimdi birileri geliyor da burayı görünce kendi köşe yazılarına bunları almaya çalışıyor. Şunu burada ifade edeyim. Huzur da Diyarbakır’ın hakkıdır. Ekonomik zenginlik de Diyarbakır’ın hakkıdır.

Sonuna kadar birlik ve beraberlikte Diyarbakır’ın hakkıdır. Sadece teröristle mücadele etmedik. Eğer böyle söylenirse mesele eksik görülmüş olur. Allah’ınızı severseniz pandemiden önce Mardin’den Diyarbakır’a kadar, Siirt’ten Antep’e kadar, Şanlıurfa’ya kadar turizm her yere hakimdi.

Şimdi yeniden hareketlenmeye başlandı. Yetmedi, üniversitelerimizde cıvıl cıvıl öğrenciler huzur içerisinde burada okumanın keyfini çıkarıyorlar. Burası tarihin ve medeniyetin bize bıraktığı bir şehirdir. Bunu hep birlikte biliyoruz. Hep birlikte yaşadık. Hep birlikte yaşıyoruz. Bilmenizi istiyorum, Türkiye olarak da, hükümet olarak da parti olarak da en güçlü dönemimizdeyiz. En güçlü dönemimizde.

Allah’ımıza hamdolsun rafları boşaltıyorlar. Ülkemiz tek bir tedarik sıkıntısı, tek bir üretim sıkıntısı yaşamadı. Türkiye çok değişti. Eski Türkiye değil, herkesin sözünü söyleyebildiği, kimsenin korkmadığı, ürkmediği, cesur olduğu Tayyip Erdoğan’ın yönetimindeki Türkiye cesur insanların demokratik olarak sözünü söyleyebilecek insanların geleceğe ümitle bakan insanların ülkesidir.

Sadece kendi ülkesine katkı sağlayan ülkesi değildir. Aynı zamanda etrafındaki coğrafyaya ümit veren, dünyaya ümit veren ve ülkemizin yarınlarına ümit veren insanların ülkesidir.

Akşamın saat 4'ten sonra kepenklerin kapatıldığı, Esnafın, PKK terör örgütünün haracına mahkum edildiği, FETÖ’nün birçok tezgahının oyununun olduğu, DEAŞ’ın evet içimize başka bir fitneyi sokmaya çalıştığı günlerden, bugün ürettiğimiz günlere, bugün çocuklarımızın yarına ümitle baktığı günlere, organize sanayi sitelerinin teker teker dolduğu ve her gün istihdam olarak arttığı günlere hep beraber geldik.

“TÜRKİYE’NİN ÜZERİNE KABUS GİBİ ÇÖKMEYE ÇALIŞIYOR”

Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun Türkiye’nin cazibe merkezi olduğunu belirten Bakan Soylu sözlerini şöyle sürdürdü:

İhracatımız 211 milyar dolar üzerine çıktı. Bazı fabrikalar yirmi dört saat üretmeye yetmiyor. Ama bunu elbette ki birilerine anlatabilmek mümkün değil. Avrupa’nın 10 büyükelçisiyle kol kola girmiş Türkiye’nin üzerine kabus gibi çökmeye çalışıyor. Bize hesap soracaklarmış. Neyin hesabını soracaksınız?

Terörü bitirdiğimizin hesabını mı soracaksınız? Neyin hesabını soracaksınız? FETÖ’yü tasfiye ettiğimizin hesabını mı soracaksınız? Neyin hesabını soracaksınız? Dünyanın en büyük havalimanı yaptığımızın hesabını mı soracaksınız? Neyin hesabını soracaksınız? Bu ülkede ay yıldızlı bayrağımızın, ülkemizin her santimetre karesinde, huzur içerisinde, nazlı nazlı dalgalanmasının hesabını mı soracaksınız?

Neyin hesabını soracaksınız? İnsanların 24 saat güven içerisinde yaşadığınızın hesabını mı soracaksınız? Neyin hesabını soracaksın? Kılıçdaroğlu, Avrupalı 10 büyükelçiyle beraber neyin hesabını soracaksın? Bize bu ülkede 6-8 Ekim’de bu gençlerimizin, insanlarımızın ümitlerini topraklara gömenlere bir daha fırsat vermediğimizin hesabını mı soracaksın?

Neyin hesabını soracaksın bize? 2023'ü beklersin, gene boynunun ölçüsünü alırsın. Tayyip Erdoğan’ı tanımayanlara soruyorum, Tayyip Erdoğan bu milletin hizmetkarıdır ve bu millet kendi hizmetkarına sonuna kadar sahip çıkacaktır.

Allah bize 10 büyükelçinin şımarttığı bir siyaset nasip etmesin. 2023'te şu Kılıçdaroğlu’na boynunun ölçüsünü tekrar vermeye hazır mısınız? Bu ülkeye tekrar huzursuzluğu getirmeye çalışanlara, terörü tekrar musallat etmeye çalışanlara, aşağı tarafı ayrı, yukarı tarafı ayrı oynayanlara tekrar aynı dersi vermeye hazır mısınız?

Anladınız değil mi kimin söylediğimi? Burada gelip istismar yapıyorlar. Ama Ankara’da, Avrupa’da tefle oynuyorlar, HDP’lilere öyledir. Bu milletin, bu milletin emeğiyle onları oynatmayacağız. Bu milletin itibarıyla onları oynatmayacağız. Bu milletin geleceğiyle onları oynatmayacağız. Bunu rey ile, oyla ve demokrasiyle sağlayacağız.

Sonraki Haber