Seçilirse Türkiye'de bir ilk olacak...

HDP'den aday olan Yalçın Yanık, seçilirse Türkiye'nin ilk Afrika kökenli milletvekili olacak.

İzmir'de HDP'nin 1. bölge 3. sıra adayı olan Yalçın Yanık seçilirse Türkiye'nin ilk Afrika kökenli milletvekili olacak. HDP'den siyasete atılmadan önce yaklaşık 10 yıldır faal olan Deri Tekstil Kundura İşçileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı olan Yanık, BBC Türkçe'den Hatice Kamer'e seçim vaatlerini anlattı.

Avrupa'ya Ege üzerinden gitmek isteyen birçok mültecinin son durağından biri İzmir'in Basmane semti. Burada yürürken Suriyeli, Afrikalı farklı uluslardan birçok mülteci ile karşılaşmak mümkün. Basmane'de Afrikalı mültecilerden biri sanılan Yalçın Yanık, HDP'nin İzmir 1. bölge 3. sıra milletvekili adayı.

Yalçın Yanık, aday olmasıyla ilgili olumlu tepkiler aldığını söylüyor. Seçilmesi halinde meclise giden ilk Afrika kökenli milletvekili olacak. Ama o daha çok işçi kimliğiyle öne çıkmak istiyor. İzmir'de, Basmane'de Kapılar Mahallesi'nde bulunan 30 yıllık küçük atölyesine giderken mahallenin yeni sakinleri Suriyeli mültecilerle selamlaşarak ilerliyor.

HDP'den siyasete atılmadan önce yaklaşık 10 yıldır faal olan Deri Tekstil Kundura İşçileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı olan Yanık, hem işçiler hem de mülteciler arasında tanınan bir isim. Ayrıca Afrikalılar, Dayanışma, Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nin de yıllardır üyesi.

Yanık, Afrika kökenli Türkler de dahil her kesimin oyuna talip olduğunu söylüyor:

"Tabi ki renkdaşlarımdan da oy isteyecem ama HDP'den aday olduktan sonra verdiğim bazı demeçlerde tüm Afrika kökenli Türkiye vatandaşları HDP'ye oy verecek gibi bir algı oluşmuş. Bu yanlış anlaşılma üzerine dernek, böyle bir kararlarının olmadığını söyleyerek üyeliğimi düşürdüklerini açıkladılar."

Türkiye'de ağırlıklı olarak Batı Ege'de yaklaşık 100 bin Afrika kökenli Türk yaşamakta. Aydın doğumlu olan ama 40 yıldır İzmir'de yaşayan Yalçın Yanık, atalarının yaklaşık 200 yıl önce tütün ve pamuk tarlalarında çalıştırılmak üzere Afrika'dan getirildiğini söylüyor ama kökenlerinin Afrika'nın hangi bölgesine dayandığını, atalarının hangi dili konuştuğunu bilmiyor.

GÜNÜMÜZDE EN BÜYÜK KÖLELİK 'ÜCRETLİ KÖLELİK'

Derisinin renginden dolayı birçok kere ayrımcılığa uğradığını anlatan Yalçın Yanık, atalarından farklı olarak kendisini "ücretli köle" olarak tanımılıyor. "Günümüzde asıl ve en büyük köleliğin ücretli kölelik olduğu bilincine vardım. Siyasi mücadeleye bir ücretli köle olarak, her renkten ve kökenden başka ücretli kölelerle birlikte sınıf dayanışmasına başladım" diyor.

Yalçın Yanık, İzmir'de ayakkabı üretim sahasında 40 binden, tekstil sektöründe 200 binden fazla işçinin olduğunu anlatıyor:

"Tabakalama ve deri havzasında da çok sayıda işçi var. Tüm alanlarda özellikle dericilik ve ayakkabıcılıkta işçiler havalandırma ve ışıklandırmanın olmadığı kötü fiziki çalışma koşullarında, kanserojen birçok madde ile iç içe uzun iş saatlerinde sigortasız olarak çalışıyor. Yani maaşlı bir sömürü sistemi var. Bu sıkıntıları dile getirmek için yıllardır emek veriyoruz ama istediğimiz seyirde bir örgütlenme gerçekleştiremedik. Çünkü insanların işsiz ve aç kalma korkusu her şeyin önüne geçiyor."

Seçilmesi halinde diğer adaylarla birlikte iş havzalarında emeği "sömürülen" işçilerin sorunlarını parlamentoda dile getirip çözüm için mücadele edeceğini anlatıyor. Yanık. "Kömünist bir proleter" olmasının siyasal kimliğini belirlediğini ifade ediyor.

"Bütün dünya birleşin, ezilenler birleşin diyen komünteri referans aldım" diyen Yalçın Yanık'ın emektar atölyesinde de siyasal kimliğinden işaretler görmek mümkün. Marks ve Engels'in resimlerinin olduğu afiş, emek çalıştaylarının duyurusunu yapıldığı poster, üzerinde yılların izini ve tozunu taşıyan duvarda baş köşelere asılmış.

Siyasetin birçok şeyi belirlediğini söyleyen Yanık, ezilenlerin ve emekçilerin kurtuluşunun mücadeleden geçtiğini, parlamentonun da bu mücadelede önemli bir basamak olduğuna inanıyor. Suriyeli mültecilerin de yakından tanıdığı gönüllü bir yardımsever.

Yanık, HDP'nin merkezinde olduğu bir sol blokun varlığının mecliste oluşmasının önemine dikkati çekiyor. HDP'nin güçlü bir şekilde mecliste temsil edilmesin mutlakiyetçi bir iktidarı önlemenin ilk koşulu olduğunu savunuyor. Bu yüzden de emekçilerin, ezilenlerin, kendini solda gören herkesin HDP'ye destek vermesi gerektiğini savunuyor.

'DEMİRTAŞ'A OY VEREREK ÖZGÜRLEŞTİRECEĞİZ'

Yanık, Kürtlerin birçok hakkının tanınmadığını söylüyor ve ekliyor:

"Bir oy HDP, bi Oy Demirtaş'a diyerek hep beraber Meclis'i özgürleştireceğiz, Meclis'te ayrımcılığa uğrayan yoksulların, emekçilerin, Kürtlerin, Ermenilerin, Afrikalıların, Romanların kürsüsüne çevirmemiz gerekiyor. Soy ağacımı bilimiyorum ama ben şöyle diyorum kendime artık: Afrika'dan Afrin'e, Afrin'den Aydın'a, Aydın'da. Şimdi de karanlık atölyelerden aydınlıklara çıkıyoruz. Biz kazanacağız, biz başaracağız."
Küçük atölyesinde yıllardır deri ceketler diken Yanık, seçim kampanyası nedeniyle işine ara vermiş. Deri imalat atölyelerinin yoğun olduğu bir bölgede bulunan atölyesi aynı zamanda Suriyeli mültecilerin de uğrak noktası. HDP İzmir Milletvekili adayının susmayan telefonunu en çok arayanlar da Suriyeli mülteciler. Telefonla onu arayan mülteci bir kadın, evde erzağının kalmadığını söyleyerek Yalçın Bey'den yardım istiyor.

HDP İzmir Milletvekili adayı Yanık, birçok yerde olduğu gibi İzmir'deki mültecilerin de çok büyük sıkıntılar yaşadığına şahit olduğunu anlatıyor. Halkalarım Köprüsü ve Mültecilerle Yardım Topluluğu, Müzisyenler Derneği gibi birçok sivil toplum örgütüyle birlikte Suriyeli mültecilere gıda ve eşya yardımında bulundıklarını belirtiyor.

Mültecilerle kurduğu duygudaşlığı da şu şekilde açıklıyor:

"Atalarım bu ülkeye köle olarak gelmiş de olsa aslında onlar da birer mülteciydi, her ne kadar Türkiye kimliğim olsa da atalarımın mülteciliği üzsrinden kurduğum mültecilerle böyle bir bağımız var."
İşçi temsilcisi olduğu için üretim atölyelerinin olduğu bölgede, işçilerin arasında olmanın önemine dikkati çekiyor. Seçim çalışmaları, işçi hakları ve Suriyelilere yardım çalışmalarını aksatmış görünse de telefonla birçok işi koordine etmekten geri durmuyor.

"Castro" dediği arkadaşı da iki haftadır Yalçın Bey'i görememekten şikayetçi ama arkadaşının milletvekili seçilmesi halinde mecliste tüm emekçilerin sesi olacağına inancı yüksek.

Bayındır ilçesine bağlı Çırpı Beldesi'nde HDP milletvekili adayları halktan destek isterken sıcak bir ilgiyle karşılaşıyorlar. Yalçın Bey'in destek istediği seçmenlerden biri "Bizim iki oyumuz var, biri CHP'ye diğeri HDP'ye" diyerek destek vereceğini söylüyor.

Bir diğer seçmen ise parmağıyla zafer işareti yapıp kelimeyi şahadet getiriyor ve HDP'ye oy vereceğini söylüyor.

HDP İKİ MİLLETVEKİLİ ÇIKARMIŞTI

Başbakan Binali Yıldırım'ın seçim bölgesi İzmir, "CHP'nin kalesi" olarak tanımlanıyor.

Şehrin birçok yerinde CHP bayrakları ve seçim bürolarının görece fazlalığı dikkat çekiyor.

HDP ise 7 Haziran ve 1 Kasım 2015'teki genel seçimlerde İzmir'de 2 milletvekili çıkarmıştı.

Sonraki Haber