Sonbahar için ''ikiz salgın'' alarmı

Koronavirüs salgınında Türkiye'de vaka ve ölüm sayıları hızla artarken, şimdi de sonbahar ayları için grip ile koronavirüs karışımı ikiz salgın için alarm verildi.

Koronavirüs vaka ve ölüm sayılarındaki artış devam ederken, hem okulların açılması hem de kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirilmesi Covid-19 ve grip salgını riskini de beraberinde getirebilir. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, özellikle eylül ve ekim ayında sorunun daha da büyüyebileceğine dikkat çekerek "Örneğin Avustralya’dan deneyimlediğimiz bir başka problem ‘ikiz salgın’ denilen bir kavramı karşımıza çıkarma potansiyeli taşıyor. O da Covid-19 hastalığıyla bir arada grip virüsünün etkili olması. Eğer etkili önlem almakta gecikirsek, Güney Yarım küredeki bu iki salgın kuzey yarım kürede de kendisini gösterecek" dedi. Pala, özellikle risk gruplarının eksik aşılarını tamamlaması ve grip aşılarını mutlaka yaptırması gerektiğini kaydetti.

Birgün gazetesinden Sibel Bahçetepe'nin haberine göre Sağlık Bakanlığı’nın son verilerine göre, 232 bin 253 yeni vaka tespit edildi. 380 kişi koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. Salgındaki son tabloyu BirGün’e değerlendiren Prof. Dr. Pala, Türkiye’nin çok az sayıda test yapılıyor olmasına karşın geçen hafta dünyada en fazla doğrulanmış olgu bildiren beşinci ülke olduğunu vurgulayarak "Ölümlerde de özellikle son üç haftadır önemli bir artış eğilimi karşımıza çıkıyor. Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı rakamlara göre, günde yaklaşık 50 yurttaşımızı Covid-19 hastalığı nedeniyle kaybediyoruz" dedi. Pala, bakanlığın açıkladığı vaka ve ölüm sayılarının da bilim insanlarını tatmin etmediğini dile getirerek , PCR testlerinin de sınırlı sayıda yapıldığını anlattı. "Türkiye’de pandemi ciddi bir şekilde devam ediyor" diyen Pala, "Bakanlık açıkladığı haftalık veriler içerisinde yapılan test sayısı yayınlanmıyor. Dolayısıyla resmi test sayıları üzerinden bir değerlendirme yapma şansımız da yok. Yurttaşlar Sağlık Bakanlığı kanalıyla teste ulaşmakta zorluk yaşayınca, hem kendi olanaklarıyla, hem de bazı kamu kurumları ve iş yerleri sağladıkları olanaklarla hızlı test yapmaya başladılar. Test sayısı sınırlı kaldığından doğrulanmış vaka sayısının da sınırlı" değerlendirmesini yaptı.

Prof. Dr. Kayıhan Pala, ursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

KÜRESEL YANIT VERİLMELİ

Eylül ayının gelmesi ve okulların açılmasıyla birlikte risk vaka sayılarının artışa geçebileceğini kaydeden Pala, özetle şunları söyledi:

"Küresel bir sorunla karşı karşıyayız ve buna küresel bir yanıt vermemiz gerekir. Dünya küresel bir yanıt veremediği müddetçe pandemiden kolaylıkla kurtulmamız söz konusu olmayacak. İnsanların kapalı ortamlarda daha fazla zaman geçirmesi, bağışıklığın istenilen düzeye çıkarılamaması, fiziksel mesafenin korunamaması ciddi bir sorun. Okulların açılmasıyla çocuklar daha yakın temasta bulunacak. Eylül ve kasım ayı itibarıyla sorunun daha artma potansiyeli var. Örneğin Avustralya’dan deneyimlediğimiz bir başka problem olan ‘ikiz salgın’ denilen bir kavramı karşımıza çıkarma potansiyeli taşıyor. O da Covid-19 hastalığıyla bir arada grip, influenza virüsünün de etkili olmaya başlaması. Eğer bunlara karşı etkili önlem almakta gecikirsek ve güney yarım küredeki bu iki salgın kuzey yarım kürede de kendisini bu yılın son çeyreğinde gösterecek. Bu nedenle özellikle 12 yaşın altındaki çocukların aşılanması için Sağlık Bakanlığı’nın bir aşı tedarikinde bulunması gerekir. Ayrıca okullarda kapalı ortamların havalandırılmasına ve sınıflardaki öğrenci sayılarının azaltılmasına ilişkin bir düzenleme yapılması büyük önem taşıyor. Ama maalesef ne Milli Eğitim Bakanlığı ne de Sağlık Bakanlığı bu konuda ciddi bir tutum alabilmiş değil. "

Kapalı alanlarda maske zorunluluğunun yeniden gündeme gelmesi gerektiğini vurgulayan Pala, "Özellikle hatırlatma dozlarının tamamlanması, kapalı ortamların iyi havalandırılması, mümkün olduğunca kapalı ortamlarda az zaman geçirilmesi, kamuya açık alanların iyi izlenmesi ve denetlenmesi, mesafenin korunmaya çalışılması, kişisel hijyene önem verilmesi gerektiğini yineliyorum. Yine risk grubundaki bireylerin de grip aşılarını mutlaka olmaları gerek" dedi.

Sonraki Haber