Suriye'den kaçan yaralılar yaşadıklarını anlattı

Suriye'de Esad rejiminin bombaladığı Halep'te yaralanan Suriyeliler yaşadıklarını anlattı.

Suriye'de, Esad rejimi ve rejim yanlısı grupların kuşatmasındaki Halep'ten kaçan Suriyeliler yaşadıkları zorlukları arkalarında bırakmak istiyor. Onlardan biri üç çocuğu ve eşiyle yaralı, üstelik 4 aylık hamile haldeyken Halep'ten çıkmayı başaran Fatma Abdullah Ahmet... 5 çocuk annesi Fatma Ahmed Halep'te hayatta kalma savaşını anlatırken aylarca ekmek görmediklerini, susuzluktan açlıktan neredeyse ölmek üzere olduklarını söyledi. Ahmed, 13 kişi küçük bir odada günlerce üzerilerinde cesetlerin kanlarıyla öylece beklediklerini anlattı.

Halep'ten üç  çocuğu ve eşiyle yaralı olarak çıkan 4 aylık hamile Fatma Abdullah Ahmet, açlık,  çatışma, soğuk, korku ve ölümün bulunduğu kentten kurtulmanın buruk mutluluğunu yaşıyor. 

Doğu Halep'ten tahliye edilenler arasındaki 4 aylık hamile Ahmet,  ailesiyle getirildiği Hatay'da, Mustafa Kemal Üniversitesi sağlık Uygulama ve  Araştırma Hastanesinde tedavi görüyor.

Yaşadığı acı dolu günleri anlatan Ahmet, 5 çocuğundan  ikisini, 2 yıl önce Adana'ya sığınan annesinin yanına gönderdiğini, kendisinin de  eşi, 2,5 yaşındaki ikizleri ve 1,5 yaşındaki diğer çocuğuyla Halep'te kaldığını  söyledi.

Halep'i terk etmek istemediğini, bu nedenle orada kaldıklarını ifade  eden Ahmet, ancak son zamanlarda yaşadıklarını anlatmanın bile çok zor olduğunu  dile getirdi.

"YAĞMUR GİBİ ÜZERİMİZE BOMBALAR YAĞIYORDU"

Ahmet, evlerinde oturdukları sırada yakına varil bombası düştüğünü, o  anda çocuklarını alarak kaçtığını, eşinin ise birkaç parça eşya almak için eve  girdiği esnada ayağından yaralandığını belirtti.

Daha güvenli bir yere geçişleri sırasında üzerlerine sürekli  bombaların yağdığını anlatan Ahmet, eşinin yaralı bacağıyla kendisi ve çocukları  için yanlarından ayrılmamaya çalıştığını kaydetti.

Sığındıkları ve güvenli olarak gördükleri bir binaya da saldırının  yapıldığını, yanlarındaki akrabalarından bombardımanda hayatını kaybedenlerin  bulunduğunu bildiren Ahmet, "Hemen her gün hava aydınlandığında daha güvenli  yerlere kaçmaya çalışıyorduk ama buna rağmen yağmur gibi üzerimize bombalar  yağıyordu. Kaldığımız yerde atılan varil bombası dibimizde patlıyordu ama çaremiz  yoktu artık kaçacak yer kalmadı. Kimyasal kullandıkları için kokusundan mendili ıslatıp, onu saatlerce ağzımıza, burnumuza kapatıyorduk. Kaçış sırasında  görümcem, onun çocuğu ve eşi hayatını kaybetti." diye konuştu.

"KURTLU SU İÇİYORDUK"

 Halep'te su sıkıntısının olduğunu, mecbur kaldıkları için kurtlu su  bile tükettiklerini belirten Fatma Ahmet, ülkesinde açlığı, susuzluğu, korkuyu,  ölümü bir arada yaşadığını söyledi. Ahmet, şu ifadeleri kullandı:

"Bombardımanda göz gözü görmedi, herkes bir yerlere kaçtı. O anda  çocuklarımı kaybettim. Onların Halep'te bir hastanede olduklarını öğrendik ve çok  şükür hafif yaralı şekilde orada bulduk. Hastanenin bulunduğu yerde bir gece  kaldık. Ertesi gün koridor açıldığını duyunca hareket ettik ama geçiş olmadı.  Çöplük gibi bir yerde tek odalı bir eve üç gün sığındık. Beklediğimiz yer  soğuktu, yemek, elektrik yoktu, fenerlerle duruyorduk. Bizim grupta 13 kişi vardı  ve 9'u yaralıydı. Kaldığımız küçük bir odaydı, bir anda bir ses geldi ve  bombalama oldu. O anda cesetlerin kanlarının üzerimde olduğunu gördüm. Bu  bombardımanda da arkadaşım ve çocuğunun öldüğünü gördüm. Bu saldırıda ben de  ayağımdan yaralandım. O halimle, 'Koridor açıldı' denince, yine harekete geçtik.  Ama keskin nişancılar bu sefer ateş açmaya başladı. Görümcemin kocası yüzünden  vuruldu. İnsanlar 'Halep'te öyle şeyler olmuyor, sivil halk vurulmuyordu'  diyordu. Biz çok sabrettik."

  Ahmet, "İnşallah tekrar Halep'e döneceğiz. Recep Tayyip Erdoğan'dan  Allah razı olsun, ona çok şey borçluyuz. Türk halkı bizi buraya geçirdi, buraya  girerken kimliğimiz bile yoktu, yaralı halimizle bizi aldılar. Öldük açlıktan,  susuzluktan. Su bulamadık, iki ay ekmek görmedim." dedi.

"İKİ YILDIR GÖRMEDİĞİM ÇOCUKLARIMI GÖRECEĞİM"

Ailesinin sınırdan farklı ambulanslara alındığını, bu nedenle  Hatay'daki farklı hastanelerde tedavilerinin devam ettiğini kaydeden Ahmet,  canlarını kurtardıkları için mutlu olduğunu dile getirdi.

Türkiye ve Türk halkına teşekkür eden Ahmet, şu an tek dileğinin eşi  ve çocuklarıyla bir araya gelmek olduğunu vurguladı.

Ahmet, tedavilerinin tamamlanmasının ardından Adana'ya annesi ve iki  yıldır görmediği iki çocuğunun yanına gideceğini kaydetti.

Sonraki Haber