Türkiye’nin bir yıllık Özgecan Arslan cinayeti karnesi

Özgecan Arslan'ın ölümünün ardından Türkiye'nin kadın cinayetleri karnesinde durum ne kadar değişti ?

Hürriyet'ten Emel Armutçu'nun haberine göre 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Arslan, geçtiğimiz 11 Şubat’ta, daha önce kendi eşine yönelik saldırıları bilinmesine rağmen durdurulmayan bir minibüs şoförü tarafından feci şekilde öldürüleli bir yıl oldu.

Bu, belki de Türkiye’nin neredeyse tamamını harekete geçiren ilk kadın cinayetiydi. Ama ne ilk ne de sondu... Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun raporuna göre 2015’te 303 kadın katledildi. Özgecan’a, bu cinayetlerin ‘sembol ismi’ olmak düştü.

BİR YILDA NE DEĞİŞTİ?

- Daha önce kadına yönelik şiddetle ilgilenmemiş pek çok şirket, ilk kez bir şeyler yapmak için sıraya girdi. Ama kapsayıcı, uzun soluklu yeni bir proje hayata geçmedi.

- Kadın katillerine daha ağır cezalar verilirse cinayetlerin azalacağı düşüncesinden yola çıkılarak, Özgecan Arslan adı taşıyan bir yasa talebi oluşturuldu. Etkin bir şekilde uygulansa mevcut yasaların yeterli olduğunu, kadının şiddet görmesini engelleyecek politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyenlerin sesi daha az duyuldu.

- Yasalar etkin uygulanmamaya; mahkemeler kadın katillerine, çocuk tecavüzcülerine iyi hal ve saygınlık indirimi vermeye devam etti. Altı aylık dönemde kadın katillerinin en az yarısı ceza indirimi aldı.

- Kadına yönelik ayrımcı dil, hükümetin kadından çok aile kurumunu önemseyen politikaları, kadına yönelik şiddet ve cinayetleri teşvik etmeyi sürdürdü.

- Yeni Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, kadına yönelik şiddet konusunun algıda seçicilik olduğunu söyledi.

- Konuyla ilgili dünyada bugüne kadar yazılmış en etkin metin olan ve Türkiye’nin ilk imzacısı olmakla övündüğü İstanbul Sözleşmesi, 2015’te de uygulamaya geçmedi.

- Filmmor’un hazırladığı ‘Medya Karnesi’nde hiçbir medya kuruluşu ‘iyi’ notu bile alamadı, notlar ‘orta’dan başladı.

Sonraki Haber