Uzaktan eğitime güven araştırmasından kötü haber

Uzaktan eğitim için yapılan bir araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 72’si, tüm öğrencilerin gerekli dijital erişime sahip olmamasının, uzaktan eğitimin önündeki en önemli bariyer olduğunu düşünüyor. Uzaktan eğitim sistemine güvendiğini belirtenlerin oranı ise yüzde 39.

İnsani Gelişme Vakfı (İNGEV) ile İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi işbirliğiyle yapılan “Uzaktan Eğitime Yönelik Tutumlar” araştırması, toplumun uzaktan eğitim konusunda çekimser olduğunu ve öğretmenlerin yüzde 64’ünün uzaktan eğitime uygun içerik hazırlamak konusunda yeterli donanıma sahip olmadığını gösterdi.

Cumhuriyet'ten Figen Atalay'ın haberine göre, 26 şehirde 1754 görüşme yapılarak düzenlenen araştırmada bu çekimserliğin başlıca nedeni, tüm öğrencilerin uzaktan eğitimine katılabilmek için ihtiyacı olan dijital erişime sahip olmaması. Anne-babaların dijital okuryazarlıklarının çocuklarının uzaktan eğitim sistemini kullanmasına yardımcı olabilecek düzeyde olmaması ise bir diğer engel olarak algılanıyor. Öğrencilerin sürekli evde olması, yüz yüze eğitimde öğretmenin sorumluluğunda olan önemli görevleri de anne-babalara yüklüyor. Bütün bunlar, toplumda dijital erişim ve okuryazarlık seviyesine göre oluşan eşitsizliklere işaret ediyor. 

Katılımcıların yüzde 50'si yüz yüze eğitimin başlamasını destekliyor

Araştırma sonuçlarına göre uzaktan eğitim sistemine güvendiğini belirtenlerin oranı yüzde 39. Bu sistemin tek başına yeterli olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 23. 

Katılımcıların yüzde 50’si ise öğrencilerin yüz yüze eğitime başlamasını destekliyor. Uzaktan eğitime güven konusunda çekimserlik olsa da yüzde 52’lik bir kesim yüz yüze eğitimin uzaktan eğitim ile de desteklenmesi gerektiği görüşünde. 

“Salgın geçse bile eğitim sistemi uzaktan eğitim olarak devam etmelidir” görüşünü savunanların oranı yalnızca yüzde 12.  

Katılımcıların yüzde 72’si, tüm öğrencilerin gerekli dijital erişime sahip olmamasının, uzaktan eğitimin önündeki en önemli engel olduğunu düşünüyor. Yüzde 67’lik bir kesim ise tüm anne-babaların, çocuklarının uzaktan eğitim sistemi kullanmasına yardımcı olacak bilgi seviyesine sahip olmamasını diğer bir engel olarak tanımlıyor. Yüzde 66’lık bir kesim, uzaktan eğitim sisteminin öğrenciler arasında eşitsizliğe neden olduğu görüşünde. Görüşmelere katılanların yüzde 63’ü, devlet okulu öğrencilerinin bu süreçte özel okul öğrencilerine göre daha dezavantajlı olduğu inancında. 

'Başarı düşecek'

Araştırmada çıkan diğer sonuçlar şöyle: 

Eşitsizlik algısı, halkın yüzde 64’ünde uzaktan eğitim alan öğrencilerin sınav başarısının daha düşük olacağı, yüzde 53’ünde ise uzaktan eğitim alarak üniversiteden mezun olan gençlerin işverenler tarafından daha az tercih edileceği gibi endişelere yol açıyor.

Uzaktan eğitim, ebeveynlerin önemli ölçüde eğitim sürecine dahil olup daha fazla vakit ayırmalarını gerektiriyor. Toplumun yüzde 85’i, uzaktan eğitimde öğrencinin başarısının veli-öğretmen işbirliğine bağlı olduğu konusunda hemfikir. Yüzde 81’i ise bu sistemin ebeveynlerin çocuklarıyla daha fazla ilgilenmesini gerektirdiğine inanıyor. Yüzde 62’lik bir kesim, uzaktan eğitim sisteminin özellikle evden çalışan ebeveynlere ek yük yarattığını düşünürken, halkın yüzde 53’ü ise öğrencinin uzaktan eğitimini takip etmenin evde annenin sorumluluğunda olduğu görüşünde.

Kadınlardan beklenen katkı arttı


Bu araştırma, tek başına uzaktan eğitimin kısıtlamalar nedeniyle oluşan öğrenim kaybını karşılamakta yeterli olmadığını gösterdi. Araştırma sonucunda, toplumun farklı ekonomik grupları arasında uzaktan eğitime erişimde mevcut eşitsizliklerin daha görünür hale geldiğini gördük. Bir başka önemli gözlem, çocukların eğitimi için kadınlardan daha çok katkı beklendiği oldu. Bu sonuçlar bizleri şaşırtmadı. Eğitimin öğretmen/okul cephesinde, teknolojiye erişim ve teknoloji yetkinliği bakımından öğretmenlerin sıkıntıya girdiği anlaşılıyor. Öğretmenlerin yüzde 64’ünün uzaktan eğitime uygun içerik hazırlamak konusunda yeterli donanıma sahip olmadığı gözlemleniyor.

Sonraki Haber