YARGITAY ERGENEKON DAVASI İÇİN KARARINI VERDİ

Yargıtay, Ergenekon davasında delillerin toplanmasında hukuka aykırılık gördü ve hükmü usul yönünden bozdu.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Temyiz kararında, Danıştay saldırısı davası ve eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un davasının ayrılmasını istedi.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, "Ergenekon terör örgütü"nün, kim tarafından ne zaman kurulduğunun, suçlarının, hiyerarşik yapısının ortaya konulmaması, liderinin belli olmaması gibi nedenlerle yerel mahkemenin "Ergenekon terör örgütü" kabulünde isabet bulunmadığına hükmetti.

Yargıtay, delillerin toplanmasında hukuka aykırılık olduğunu ifade etti.

Daire, emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un Yüce Divan’da yargılanması gerektiği yönündeki itirazını haklı bularak, bunu bozma nedeni saydı.

Mahkeme, Danıştay saldırısı ile Ergenekon davası arasında somut delil bulunmadığını vurguladı.

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli orgeneraller Şener Eruygur, Hurşit Tolon, Hasan Iğsız, emekli tuğgeneraller Veli Küçük, Levent Ersöz ile Yalçın Küçük, Doğu Perinçek, Tuncay Özkan, Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'ın da aralarında olduğu 274 sanıklı Ergenekon davası bu kararla sona erdi.

YARGITAY'IN BOZMA GEREKÇESİ

İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Murat Ergün’ün twitter’dan yaptığı açıklamalara göre Yargıtay’ın bozma gerekçesi şu şekilde sıralandı;

1- İlker Başbuğ Yüce Divan’da yargılanmalıydı.
2- Danıştay saldırısı davası Ergenekon ile birleşmemeliydi.
3- Soruşturmada 147 ve 148 ihlal edildi. Geceleyin ifade alındı. Bu hukuksuzdur.
4- Sanık ve avukatlara süre sınırı konularak savunma izni verilmesi, sözlü beyana izin verilmemesi hukusuzdur.
5- Sebepsiz yere davalar birleştirildi ve yargılama uzatıldı. Hukuksuzdur.
6- (Osman Yıldırım için) Bir koyundan 3 post çıkarılmış
7- Devlet sırrı olduğu söylenen delili polis ve savcı inceleyemez. Avukat büro ve evlerinde usulsüz arama yapılmıştır.
8-Askeri mahallerde usulsüz arama yapılmıştır.
9- CMK 134 ihlal edilerek dijitallerin imajlarının arama mahalinde alınmaması bir kopyasının sanığa verilmemesi hukuksuzluktur.
10- Avukat ve müvekkili arasındaki gizli olması gereken görüşmeler hukuksuzca dinlenmiştir.
11-  Bazı CMK hükümlerini beğenmeyerek uymuyorum diyen Silivri mahkemesi hukuksuzluk yapmıştır.
12- Ergenekon Örgütünün kabulü mümkün değildir. Ceza Dairesinin kabulü ile Silivri mahkemesinin kabulü farklıdır.
13- Resmi kurumlar, Emniyet, Genelkurmay “Ergenekon yok” dediği halde bu hususların dikkate alınmaması hukuksuzluktur.
14- Ergenekon isimli bir terör örgütü yoktur.  Ergenekon örgütünün ne zaman kim tarafından kurulduğu nasıl üye olunduğu ispatlanmamıştır.
15-Osman Yıldırım Danıştay saldırısından ceza almalıydı.

DOĞU PERİNÇEK: "OLAĞANÜSTÜ BİR KARAR"

Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin Ergenekon davasındaki usul ve esas yönünden bozma kararını değerlendiren Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, "Olağanüstü bir hukuki karar. Yargıtay bölücülüğü hendeklere gömdü" dedi.

Doğu Perinçek, şu ifadeleri kullandı:

"Bu dava Türkiye’yi bölmek için yapılan bir tertibin ürünüydü. İki kuvvet hedef alındı. Türkiye’yi silahla savunacak Silahlı Kuvvetler. Dün Vatan Partisi, dünkü İşç Partisi. Bu tertip yerle bir oldu. Mehmetçik PKK’yı hendeklere gömüyor. Burada da Yargıtay haksızlığı, hukuksuzluğu hendeklere gömdü. Olağanüstü bir hukuki karar. Mükemmel. Bu karar Cumhuriyet ve dünya hukuk tarihine geçecek. En önemli tarafı Yargıtay, bölücülüğü, bölücü tertibi hendeklere gömdü. Bundan sonra Türkiye’nin önü açılacaktır."

DURSUN ÇİÇEK'İN KIZI: 1 KOYUNDAN 3 POST ÇIKARILDI

Islak İmza Davası'nın sanıklarından Dursun Çiçek'in kızı İrem Çiçek Yargıtay'ın Ergenekon'u bozma kararının ardından yapılan madde madde açıklamalara atıfta bulunarak "Ergenekon Davası'nda 1 koyundan 3 post çıkarılmaya çalışılmıştı, bu bozuldu" dedi.

İşte İrem Çiçek'in sözleri:

"Bugün doğru ve olması gereken bir gündeyiz ama çok uzun yıllar sonra mahkeme esasa girmedi usulden bozdu ama çok esaslı gerekçelerle bozdu. Yargıtay, gerekçenin doğru olmadığını, hem sanık hem tanık yapılan kişilere atıfta bulunarak, 'Bir koyundan 3 post çıkarılmıştı' kanıtladı.."

Emekli Albay Dursun Çiçek ise yaptığı açıklamada “Milletimize hayırlı olsun” dedi.

HER ŞEY GECEKONDUDAKİ EL BOMBALARIYLA BAŞLADI

Ümraniye'deki bir gecekonduda 12 Haziran 2007'de ele geçirilen 27 el bombasıyla başlayan davanın yerel mahkeme süreci, 6 yıl 2 ay sürdü. Kararını 5 Ağustos 2013'te açıklayan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, davayı Silivri Cezaevi'nde oluşturulan duruşma salonunda gördü.

17 OTURUMLA 9 YILLIK DAVA

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli orgeneraller Şener Eruygur, Hurşit Tolon, Hasan Iğsız, emekli tuğgeneraller Veli Küçük, Levent Ersöz ile Yalçın Küçük, Doğu Perinçek, Tuncay Özkan, Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'ın da aralarında olduğu 274 sanıklı Ergenekon davasının 6 Ekim 2015'te Yargıtay 16. Ceza Dairesinde başlayan temyiz duruşmaları, 28 Ekim 2015'te tamamlandı.

Ergenekon davası temyiz duruşması, Yargıtay tarihinde, 17 oturumun yapıldığı Balyoz Planı davasından sonra en uzun süren duruşma oldu.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi Başkanı Eyüp Yeşil, duruşmalı temyiz isteyen sanıkların savunmalarının tamamlanmasının ardından Ergenekon davasıyla ilgili kararı 21 Nisan 2016'da açıklayacaklarını belirtmişti. Sanıklar ve avukatlarını dinleyen Yargıtay 16. Ceza Dairesi heyeti, dosyayı 6 ay inceledi.

GENELKURMAY BAŞKANINA MÜEBBET

Kararda, emekli Tuğgeneral Veli Küçük 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 99 yıl hapis, Tuncay Özkan "darbeye teşebbüs suçundan" ağırlaştırılmış müebbet ve diğer suçlardan 22 yıl 6 ay hapis, eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ müebbet, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Emekli Orgeneral Hurşit Tolon müebbet, Danıştay saldırısının faili Alpaslan Arslan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet, avukat Kemal Kerinçsiz ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı.

Mahkeme, Mehmet Haberal'ı 12 yıl 6 ay, Mustafa Balbay'ı 34 yıl 8 ay, Sinan Aygün'ü 13 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum ederken, diğer sanıklara da çeşitli cezalar verdi.

ANAYASA MAHKEMESİ'NDEN İHLAL KARARI

Bazı sanıklar, Ergenekon davasına bakan, kapatılan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararı yazmasının 7 ay sürmesi nedeniyle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu. Yüksek Mahkeme sanıkların haklarının ihlal edildiğine karar verdi.

Anayasa Mahkemesinin ihlal kararı üzerine, kaldırılan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi yerine başvuruları inceleyen nöbetçi mahkemeler sanıkları tahliye etti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 16 bin 600 sayfadan oluşan gerekçeli kararının taraflara tebliğ edilmesinin ardından dosya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Başsavcılığın tebliğnamesinde, esasa girilmeden "usul" yönünden bozma istendi.

TEMYİZ DURUŞMALARI

Yargıtay 16. Ceza Dairesindeki temyiz duruşmaları, 6 Ekim'de başladı. 274 sanıklı davada, duruşmalı temyiz talebi kabul edilen 64 sanık için alfabetik sırayla savunma listesi hazırlandı.

Yargıtay Konferans Salonu'nda, haftanın dört günü devam eden duruşmalarda, sırası gelmediği halde mazeret bildirerek savunma yapmak isteyenlere öncelik verildi.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi Başkanı Eyüp Yeşil ilk duruşmada, 22 değişik dosyanın birleştirildiği bu davanın, "Cumhuriyet tarihinin en büyük dosyalarından biri" olduğunu belirterek, "Adil yargılama ilkelerini gözeterek, mümkün olduğu kadar savunma hakkınıza sonsuz saygı göstererek, istediğiniz oranda savunma için imkan sağlayacağız. Ancak sizden istirhamımız duruşmanın hızlı yürümesi, erken sonuçlanması açısından mümkün olduğunca tekrardan kaçınmanız" dedi.

"SAHTE DELİL" VE "KUMPAS"

Sanık savunmaları, "sahte" ve "uydurma" delillerle suçlandıkları, soruşturma ve kovuşturmanın "hukuka aykırı" yapıldığı, davanın "Fetullahçı Terör Örgütü" (FETÖ) tarafından kurulan "kumpas" ürünü olduğu görüşü üzerinde yoğunlaştı.

Tüm sanıklar, Danıştay saldırısı davasının bu davadan ayrılmasını, davanın usulden değil esastan bozulmasını, "kendilerine kumpas kuranlar" hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi.

SAVCI ZEKERİYA ÖZ YURTDIŞINA KAÇTI

Savunmalarda genellikle Ergenekon soruşturmasının odağındaki, dönemin savcısı Zekeriya Öz gibi isimlerin, bugün "kanun kaçağı" olarak yurtdışında bulunduğu vurgulandı

Sonraki Haber