Yılmaz Özdil'den Erdoğan'a ''Gardırop Atatürkçüleri'' yanıtı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Gardırop Atatürkçüleri yıllarca bu ülkeyi ikinci sınıf demokrasiye, ikinci sınıf ekonomiye mahkum ve mecbur etmişlerdir" sözlerine gazeteci yazar Yılmaz Özdil’den çok sert bir yanıt geldi.

Gazeteci-yazar Yılmaz Özdil, FOX TV’deki “Çalar Saat” programında İlker Karagöz’ün konuğu oldu.

Özdil, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından söylediği, “Gardırop Atatürkçüleri yıllarca bu ülkeyi ikinci sınıf demokrasiye, ikinci sınıf ekonomiye mahkum ve mecbur etmişlerdir.” sözlerine yanıt verdi.

Yılmaz Özdil şunları söyledi:

“Çok güzel konuşmuş. Asrın liderimiz, cumhurbaşkanımız Atatürkçüleri sevmiyor. Biz Atatürkçülerin de kendisine bayıldığımız söylenemez. Burada şöyle bir şey var. Biz Atatürkçüler. Demokrasi kültürümüz gereği Cumhurbaşkanı’na son derece saygılıyız. Demokratik yollarla seçilmiş. Başımızın üstünde yeri var. Saygı gösterme zorunluluğumuz olmadığı halde demokrasi kültürümüz gereği saygı duyuyoruz ama kendisinin bize saygı gösterme zorunluluğu var. Kendisi Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün yurttaşlarını kucaklamak, sahip çıkmak, sevmek, koruyup kollamak üzerine yemin etti. Anayasal olarak bu onun görevi. Benim Recep Tayyip Erdoğan’ı seveyim diye bir yeminim yok ama demokrasi kültürü gereği kendisine saygı duyuyorum ama Cumhurbaşkanlığından sonra yine bizi sevmek zorunda değil. Bu şekilde hedef göstermek, hakaret etmek, küfre varan tacizlerde bulunmak Cumhurbaşkanı’nın yeminine aykırı zaten.”

Gardırop Atatürkçülüğünün 12 Eylül darbesinden sonra kökleştiğini belirten Özdil, “Aslında Atatürkçü olmayan Kenan Evren ve cuntasının, Atatürkçüymüş gibi görünüp… Siyasal dincileri iktidar yapanlardır. Bugün “siyasal dinci” diye tabir ettiğimiz partilerin kadroları, bizatihi gardırop Atatürkçüsü Kenan Evren ve tayfasının önünü açtığı kadrolardır.” ifadelerini kullandı.

Özdil, sözlerini şöyle noktaladı:

“Her defasında sandığı önümüzden aldı diyor. Bugün çok partili seçim yapılıyorsa Recep Tayyip Erdoğan bunu Atatürk’e, İnönü’ye, CHP’ye, CHP kadrolarına borçlu. İnönü, seçimi kaybedeceğini bile bile, rakip partinin seçimi kazanacağını bile bile ülkeyi çok partili seçimi götüren dünya tarihinde ilk insandır. Erdoğan Cumhurbaşkanı olmasını ‘faşistler’ diye bağırdığı insanlara borçlu.”

ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

Erdoğan'ın tartışmaların fitilini ateşleyen sözleri şöyle:

"Gardırop Atatürkçüleri yıllarca bu ülkeyi ikinci sınıf demokrasiye, ikinci sınıf ekonomiye mahkum ve mecbur etmişlerdir. Cumhuriyet'e ve kazanımlarına gardırop Atatürkçüleri kadar zarar veren başka bir kesim olmamıştır. Gazi'nin vefatından sonra milleti yıllarca inim inim inletenler işte bunlardır. Milleti mümeyyiz görmeyip, yıllarca sandığı önünden kaçıranlar bunlardır. Rahmetli Menderes'ten merhum Özal'a kadar, Türkiye sevdasıyla çalışanlara hayatı zindan edenler bunlardır. Güya Cumhuriyet'i koruma adına 1960'tan itibaren her 10 yılda bir milli iradeye kastedenler bunlar, Anadolu insanını 'takunyalı, örümcek kafalı, makarnacı, yobaz, göbeğini kaşıyan adam' diyerek aşağılayanlar bunlardır. Kızlarımızı kılık kıyafetlerinden dolayı üniversite kapılarında ağlatanlar bunlardır. Kadınların sadece okuma hakkını değil, kamuda çalışma ve seçilme hakkını da gasbedenler yine bunlardır. 'Cumhuriyet mitingleri' adı altında darbe çığırtkanlığı yapanlar bunlardır. Sırf oy tercihleri sebebiyle depremzedelerimize hakaret edenler yine bunlardır, bu faşist zihniyetin mensuplarıdır."

Sonraki Haber