Zehirli denizanalarına dikkat

Kızıldeniz'den İskenderun sahillerine gelen zehirli denizanaları tehlike saçıyor.

Mavi Yeşil Doğa ve Bilim Derneği üyeleri İskenderun sahilinde bir yandan Kızıldeniz'den gelen zehirli denizanalarını toplarken, diğer yandan herkesi, ölmüş dahi olsa bunlara dokunmaması konusunda uyarıda bulundu.

İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE), Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi öğretim üyesi ve Mavi Yeşil Doğa ve Bilim Derneği Başkanı Doç. Dr. Tahir Özcan, dernek üyeleri Dr Ayhan Altun, Yusuf Dur ve Ekrem Sayğılı ile kıyıya vuran denizanalarını toplayarak çöpe attılar.

Doç. Dr. Tahir Özcan, havaların ısınmasıyla hafta sonlarını deniz kenarında, sahillerde geçiren veya denize giren vatandaşların dikkatli olmasını isteyerek, "Akdeniz kıyılarında sıcaklığın artmasıyla birlikte şubat ayı sonunda Lübnan kıyılarında denizanası artışları bilim adamlarınca gözlemlenmeye başlamıştır. Yaklaşık 2 hafta sonra bu artış ülkemiz kıyılarında görülmeye başlanmıştır. Son günlerde güney sahillerimizde sıcaklıkların artmasıyla birlikte sahillerde, liman ve mendirek diplerinde insanların yoğun olarak bulundukları yerlerde birçok denizanasına rastlanmaktadır. Kıyılarımızda özellikle Kızıl Deniz göçmeni olan zehirli denizanası Rhopilema nomadica (Göçmen Denizanası) türünün görülme sıklıklarında artış gözlemlenmeye başlanmıştır" dedi.

GÜNEY SAHİLERİNDE YOĞUN GÖRÜLÜYOR

Muğla ve Mersin bölgelerinde de görülen Zehirli Göçmen Denizanasının hassas ve yumuşak ciltli olan insanlar üzerinde ciddi sorunlar yarattığına dikkat çeken Özcan, şunları söyledi:

"Kıyılarda ölmüş dahi olsa kesinlikle temas edilmemelidir. Temas edildiğinde dokunaçlarındaki kapsüller içinde bulunan yaklaşık 1-5 milyarın arasındaki burgulu iğne şeklindeki zehirli hücreler (Nematosist) aktif hale geçerler. Deriye temas ettiğinde bu kapsüller patlar ve zehirin etkisiyle yanma ve kaşınma hissi başlar. Ne olursa olsun zehirin vücuda daha fazla yayılmaması için kesinlikle ovuşturmamalı veya kaşınmamalıdır. Ovuşma ve kaşıma daha fazla nematosist'in aktif hale gelmesiyle vücuda vereceği zarar daha şiddetli olacaktır. Kesinlikle tatlısu ile temizlenmeye çalışılmamalı. Tuzlu suyu veya amonyak ile temizlenmeli daha sonra sağlık kuruluşuna gidilmelidir."

Sonraki Haber