Fîhi Mâ Fih

“Onun içindeki içindedir” Evrensel kuraldır .Çok tüketenler çok üretenlerin esiri...

Engin Civan engin.civan@haber3.com

“Onun içindeki içindedir” Evrensel kuraldır .Çok tüketenler çok üretenlerin esiri olurlar. Konunun birde teknoloji boyutu bulunmakta. Teknoloji ve verimlilik el ele yürüyünce minimum girdi ile maksimum katma değer yaratan toplum, daha az üreten topluma tahakküm eder. 19. uncu ve 20. yüzyılda bu bariz bir şekilde ve fiziksel tahhakkum olarak gerçekleşti. Koloniler, sömürgeler, tampon ve uydu devletler v.s. Şimdi 21.yüzyıldayız. Global ortam daha farklı. Taşaronluk ( subcontracting ) var, enerji açığı ve açlığı var, temiz ve içilecek su kıtlığı var. Kısacası kaynak kıtlığı var. Kapitalizmin doymak bilmez açgözlülüğü işin içine girince karşımıza enteresan bir denklem çıkmakta. Örneğin, uluslararası şirketlerin Yönetim Kurulu Başkanlarının 20 bin dolarlık sopa ile golf oynama merakı anlamlı bir sembol. The BusinessWeek Global 1200 şirketinin ayrı ayrı her bir üst düzey yöneticisinin lüksü, bir zamanlar dünyayı titreten İmparator Napolyon’u üçe katlar. Hele hele günümüz CEOların lüksü karşısında dünya sultanı Muhteşem Süleyman’nın yaşam seviyesi gecekondusal kalır. Global şirketler teknoloji yaratarak, verimliliği artırarak, doğal kaynakları ele geçirerek daha fazla üretim, daha fazla tüketim, daha fazla kar ve daha yüksek hisse senedi fiyatı facit dairesine girmiş bulunmakta. Borsada daha yüksek senet fiyatı şirket yöneticilerine ucuz ucuz verilen opsiyonlar aracılığı ile tam bir servet transferi tulumbasına dönüştü. Global kapitalizm geleneksel toplumların tüm kalelerini fethetti. Bundan 10 sene önce Paris’te Gucci mağazasının önünde kuyruğa girenler Japonlarken bügün aynı kuyruk Çinlilerden oluşmakta. Evet Komunist Çinlilerden. Telefon faturasını ödemeyen Amerikalıya uyarı telefonunu yapan kişi Hindistan’dan aramakta, çünkü Amerika’da saat ücreti 8 dolar oysa Hindistan’ da 50 sent. 1 milyar Hintliye 50 sent saat ücreti ödeyerek, taksitle satılacak tüketim mallarını düşünün. Golf Sahasında dolaşan CEO’ların ağzından akan su çimleri yeterince sulamaktadır her halde. Çılgın Türkler Global Kapitalizme Karşı Peki dünyada global fırtınalar yaşanırken ‘Çılgın Türkler’ ne alemde ? Durum şimdilik süt liman ve sakin fakat bu durum fırtınanın uzak olduğu anlamına gelmiyor. Televole kültürünün dayanılmaz hazzı karşısında Türkiye’de toplum bol tüketim, sıradan üretim, rantiye kazanç kombinozonnu ile günü kurtarmakta. Amerikalı, Avrupalı büyük şirketlerden vaz geçtim, Koreli, Çinli, Meksikalı çapında global bir markamız ve şirketimiz yok. ( Acaba derin devlet mi tepelerine çökmekte ?) Her hangi bir yüksek teknoloji ürünümüz ve markamız yok. Global kapitalizmin kobayı alt-orta sınıf plastik para ile özenti tüketimlerini devam ettirmekte. İş adamların hedefi paparazzilerin öncelikli müşterisi olmak. Bilim adamlarımız futbol muhabetti ile kesekağıdı malzemesi üretmekte. Sonuç olarak, rantiye, şantiye ve reytinge dayanan, taşıma suyla dönen bir değirmen ve her 10 senede bir duvara çarpan ekonomi. Şimdilik merak edilecek bir şey yok. Sadece 3 senemiz kaldı. Neden Neden Hiç ders alma alışganlığımızda yok. Her seferinde komplo teorileri üretip başkalarını suçluyarak rahatlıyoruz ve kaldığımız yerden devam ediyoruz. Hep birileri Türkiye’nin önünü kesmekte. Hep birileri Türkiye’nin yeraltı ve yerüstü zenginliklerini özellikle ortaya çıkarmamakta Hep birileri istikrar ve huzuru bozmakta. Efendim, yoksa Türkiye dünya devleti olacak ama işte özellikle Batı buna izin vermemekte. Bu tür ’sentezi kendinden menkul’ analizlerle genç cumhuriyet artık olgunlaştı ama dünya klasmanında fazla bir yere gelemedi. Mazallah, tesafüfen, sistemde bir yanlışlık var mı sorusunu soran bir fani ortaya çıkarsa, anında kıyma makinesinden geçirilip, ’köftehor’ yapılmakta. Fazla dertlenmeye gerek yok. İster coğrafya deyin, ister tarih, ister bilim, ister kültür, ya da yukardakilerin hepsi. Bu toprakların özelliğidir ; Durumu idare et, günü kurtar, yarına ‘Allah Kerim’. Afganistan’dan gelip, Anadolun kalbine yerleşen Mevlananın dediği gibi, ‘ Fihi Mah Fih = Onun İçindeki İçindedir’. Meraklısına Not : The BusinessWeek dergisi piyasa değerine göre sıraldığı 1200 global şirket içinde hiç bir Türk şirketi yok. Çoğunluğu, Amerikan, Japon ve Avrupalıların oluşturduğu listede, Koreli Samsung 32.sırada. 56.sırada Petro-Brasil, 130.sırada Tayvan semi-conductor ve 289. sırada Cemex Meksika bulunmakta. 580.inci Portekiz elektrik şirketi ve 1186. sırada Arjantin’in Galicia grubu bulunmakta.


">

“Onun içindeki içindedir” Evrensel kuraldır .Çok tüketenler çok üretenlerin esiri olurlar. Konunun birde teknoloji boyutu bulunmakta. Teknoloji ve verimlilik el ele yürüyünce minimum girdi ile maksimum katma değer yaratan toplum, daha az üreten topluma tahakküm eder. 19. uncu ve 20. yüzyılda bu bariz bir şekilde ve fiziksel tahhakkum olarak gerçekleşti. Koloniler, sömürgeler, tampon ve uydu devletler v.s. Şimdi 21.yüzyıldayız. Global ortam daha farklı. Taşaronluk ( subcontracting ) var, enerji açığı ve açlığı var, temiz ve içilecek su kıtlığı var. Kısacası kaynak kıtlığı var. Kapitalizmin doymak bilmez açgözlülüğü işin içine girince karşımıza enteresan bir denklem çıkmakta. Örneğin, uluslararası şirketlerin Yönetim Kurulu Başkanlarının 20 bin dolarlık sopa ile golf oynama merakı anlamlı bir sembol. The BusinessWeek Global 1200 şirketinin ayrı ayrı her bir üst düzey yöneticisinin lüksü, bir zamanlar dünyayı titreten İmparator Napolyon’u üçe katlar. Hele hele günümüz CEOların lüksü karşısında dünya sultanı Muhteşem Süleyman’nın yaşam seviyesi gecekondusal kalır. Global şirketler teknoloji yaratarak, verimliliği artırarak, doğal kaynakları ele geçirerek daha fazla üretim, daha fazla tüketim, daha fazla kar ve daha yüksek hisse senedi fiyatı facit dairesine girmiş bulunmakta. Borsada daha yüksek senet fiyatı şirket yöneticilerine ucuz ucuz verilen opsiyonlar aracılığı ile tam bir servet transferi tulumbasına dönüştü. Global kapitalizm geleneksel toplumların tüm kalelerini fethetti. Bundan 10 sene önce Paris’te Gucci mağazasının önünde kuyruğa girenler Japonlarken bügün aynı kuyruk Çinlilerden oluşmakta. Evet Komunist Çinlilerden. Telefon faturasını ödemeyen Amerikalıya uyarı telefonunu yapan kişi Hindistan’dan aramakta, çünkü Amerika’da saat ücreti 8 dolar oysa Hindistan’ da 50 sent. 1 milyar Hintliye 50 sent saat ücreti ödeyerek, taksitle satılacak tüketim mallarını düşünün. Golf Sahasında dolaşan CEO’ların ağzından akan su çimleri yeterince sulamaktadır her halde. Çılgın Türkler Global Kapitalizme Karşı Peki dünyada global fırtınalar yaşanırken ‘Çılgın Türkler’ ne alemde ? Durum şimdilik süt liman ve sakin fakat bu durum fırtınanın uzak olduğu anlamına gelmiyor. Televole kültürünün dayanılmaz hazzı karşısında Türkiye’de toplum bol tüketim, sıradan üretim, rantiye kazanç kombinozonnu ile günü kurtarmakta. Amerikalı, Avrupalı büyük şirketlerden vaz geçtim, Koreli, Çinli, Meksikalı çapında global bir markamız ve şirketimiz yok. ( Acaba derin devlet mi tepelerine çökmekte ?) Her hangi bir yüksek teknoloji ürünümüz ve markamız yok. Global kapitalizmin kobayı alt-orta sınıf plastik para ile özenti tüketimlerini devam ettirmekte. İş adamların hedefi paparazzilerin öncelikli müşterisi olmak. Bilim adamlarımız futbol muhabetti ile kesekağıdı malzemesi üretmekte. Sonuç olarak, rantiye, şantiye ve reytinge dayanan, taşıma suyla dönen bir değirmen ve her 10 senede bir duvara çarpan ekonomi. Şimdilik merak edilecek bir şey yok. Sadece 3 senemiz kaldı. Neden Neden Hiç ders alma alışganlığımızda yok. Her seferinde komplo teorileri üretip başkalarını suçluyarak rahatlıyoruz ve kaldığımız yerden devam ediyoruz. Hep birileri Türkiye’nin önünü kesmekte. Hep birileri Türkiye’nin yeraltı ve yerüstü zenginliklerini özellikle ortaya çıkarmamakta Hep birileri istikrar ve huzuru bozmakta. Efendim, yoksa Türkiye dünya devleti olacak ama işte özellikle Batı buna izin vermemekte. Bu tür ’sentezi kendinden menkul’ analizlerle genç cumhuriyet artık olgunlaştı ama dünya klasmanında fazla bir yere gelemedi. Mazallah, tesafüfen, sistemde bir yanlışlık var mı sorusunu soran bir fani ortaya çıkarsa, anında kıyma makinesinden geçirilip, ’köftehor’ yapılmakta. Fazla dertlenmeye gerek yok. İster coğrafya deyin, ister tarih, ister bilim, ister kültür, ya da yukardakilerin hepsi. Bu toprakların özelliğidir ; Durumu idare et, günü kurtar, yarına ‘Allah Kerim’. Afganistan’dan gelip, Anadolun kalbine yerleşen Mevlananın dediği gibi, ‘ Fihi Mah Fih = Onun İçindeki İçindedir’. Meraklısına Not : The BusinessWeek dergisi piyasa değerine göre sıraldığı 1200 global şirket içinde hiç bir Türk şirketi yok. Çoğunluğu, Amerikan, Japon ve Avrupalıların oluşturduğu listede, Koreli Samsung 32.sırada. 56.sırada Petro-Brasil, 130.sırada Tayvan semi-conductor ve 289. sırada Cemex Meksika bulunmakta. 580.inci Portekiz elektrik şirketi ve 1186. sırada Arjantin’in Galicia grubu bulunmakta.


Tüm yazılarını göster