Önce Başkanlık, Sonra Eyalet

Geçen günlerde Başbakan Erdoğan uzun yıllardır Türkiye için istenilen ama uygulamaya bir...

Özden Yolagiden ozden.yolagiden@gmail.com
Geçen günlerde Başbakan Erdoğan uzun yıllardır Türkiye için istenilen ama uygulamaya bir türlü geçirilemeyen bir hayale ait düşünceyi dile getirdi. Tıpkı Turgut Özal gibi Başkanlık sisteminin Türkiye'nin gündemine gelebileceğine inandığını söyledi. 
 
Zaten 2007 değişiklikleri ile ilan edilmemiş bir "yarı başkanlık" sistemimiz vardı. Yeni anayasa değişiklikleri ile bu aşama tamamlanacak. İnanıyorum ki; “birileri” Türkiye’nin sisteminin değiştirilmesini uzun yıllardır kafasına koydu. Proje yeni değil yani.
Proje değişik boyutlarda hayata geçiriliyor...
 

Hatırlayacaksınız... İstinaf mahkemelerinin açılmasına karşı çıkanların bu mahkemelerin, federatif yapıyı getireceği ve varlığı ile ulusal bütünlüğü tehdit edeceğine yönelik çekinceleri vardı!

 

Alt mahkemelerde çözülemeyen ve Yargıtay’a giden davalar istinaf mahkemelerine gidecek, Yargıtay’ın yükü azalmış gibi görünse de bu hali ile yargı bölgeselleşecektir. Benzer görevi yapan Bölge İdare Mahkemelerin varlığı yeterli görülmemiş olmalı ki AB fonları ile İstinaf mahkemeleri kurulmaya başlandı. İlk proje Diyarbakır’da hayata geçiyor.

 
Eyaletleşmeye giden yolda İstinaf mahkemeleri işin bir boyutu... Yıllardır Türk hükümetleri bilinçli veya bilinçsiz bir bölgecilik yapıyorlar. Her bölgede bir kenti özellikle destekliyorlar. Bu eyaletleşmenin önünü açan bir uygulamadır. Diyarbakır, Trabzon, Adana gibi kentler devlet yatırımları ile özellikle desteklenen kentler.
 
Ayrıca bölgesel kalkınma ajansları ile cumhuriyetten eyaletleşmeye atılan adım sağlamlaştırılmaktadır. Eyaletleşme tamamlandıktan sonra zaten yarı başkanlığa geçen bir sistemin önce başkanlık ardından resmi eyaletleşmeye gitmeyeceğinin hiçbir garantisi yoktur. Başkanlık sistemi Başkan'a (Cumhurbaşkanına) güçlü bir otorite yetkisi verir ve diktatörlüğe götürür.
 
Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmiş olunca yarı başkanlık sisteminin kopyalaması tamamlanacaktı. Başbakan erkenci bir cesaret ile “anayasamız, anayasa değişikliklerinden sonra 2011 yılından itibaren başkanlık sistemi uygulanabilir şekle dönüşecek” dedi.
 
Kesin bir dille söylemeliyim: AKP istedikten sonra kimse engelleyemez. İkinci adımın federasyon tartışması olacağını şimdiden söylemeliyim. Bazı kentlerin bölge başkenti haline getirilmeye çalışması bunun net kanıtı bana göre.
Demedi demeyin....
">
Geçen günlerde Başbakan Erdoğan uzun yıllardır Türkiye için istenilen ama uygulamaya bir türlü geçirilemeyen bir hayale ait düşünceyi dile getirdi. Tıpkı Turgut Özal gibi Başkanlık sisteminin Türkiye'nin gündemine gelebileceğine inandığını söyledi. 
 
Zaten 2007 değişiklikleri ile ilan edilmemiş bir "yarı başkanlık" sistemimiz vardı. Yeni anayasa değişiklikleri ile bu aşama tamamlanacak. İnanıyorum ki; “birileri” Türkiye’nin sisteminin değiştirilmesini uzun yıllardır kafasına koydu. Proje yeni değil yani.
Proje değişik boyutlarda hayata geçiriliyor...
 

Hatırlayacaksınız... İstinaf mahkemelerinin açılmasına karşı çıkanların bu mahkemelerin, federatif yapıyı getireceği ve varlığı ile ulusal bütünlüğü tehdit edeceğine yönelik çekinceleri vardı!

 

Alt mahkemelerde çözülemeyen ve Yargıtay’a giden davalar istinaf mahkemelerine gidecek, Yargıtay’ın yükü azalmış gibi görünse de bu hali ile yargı bölgeselleşecektir. Benzer görevi yapan Bölge İdare Mahkemelerin varlığı yeterli görülmemiş olmalı ki AB fonları ile İstinaf mahkemeleri kurulmaya başlandı. İlk proje Diyarbakır’da hayata geçiyor.

 
Eyaletleşmeye giden yolda İstinaf mahkemeleri işin bir boyutu... Yıllardır Türk hükümetleri bilinçli veya bilinçsiz bir bölgecilik yapıyorlar. Her bölgede bir kenti özellikle destekliyorlar. Bu eyaletleşmenin önünü açan bir uygulamadır. Diyarbakır, Trabzon, Adana gibi kentler devlet yatırımları ile özellikle desteklenen kentler.
 
Ayrıca bölgesel kalkınma ajansları ile cumhuriyetten eyaletleşmeye atılan adım sağlamlaştırılmaktadır. Eyaletleşme tamamlandıktan sonra zaten yarı başkanlığa geçen bir sistemin önce başkanlık ardından resmi eyaletleşmeye gitmeyeceğinin hiçbir garantisi yoktur. Başkanlık sistemi Başkan'a (Cumhurbaşkanına) güçlü bir otorite yetkisi verir ve diktatörlüğe götürür.
 
Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmiş olunca yarı başkanlık sisteminin kopyalaması tamamlanacaktı. Başbakan erkenci bir cesaret ile “anayasamız, anayasa değişikliklerinden sonra 2011 yılından itibaren başkanlık sistemi uygulanabilir şekle dönüşecek” dedi.
 
Kesin bir dille söylemeliyim: AKP istedikten sonra kimse engelleyemez. İkinci adımın federasyon tartışması olacağını şimdiden söylemeliyim. Bazı kentlerin bölge başkenti haline getirilmeye çalışması bunun net kanıtı bana göre.
Demedi demeyin....
Tüm yazılarını göster