''Hem Rose hem de yengeyim''

Gregory Van Der Wiel'in sevgilisi Rose Bertram, Four Four Two Dergisi'ne röportaj verdi. Bertram Türkiye izlenimlerine dair açıklamalarda bulundu.

Fenerbahçe’ye bu sezon transfer olan Gregory van der Wiel, Türkiye’ye yeteneklerinin yanında bir de “Yenge” getirdi. Lift Content Factory bünyesinde bulunan, futbol dergisi FourFourTwo’ya kapak olan Belçikalı model Rose Bertram, ilginç açıklamalarda bulundu. İşte Rose Bertram’dan ilginç detaylar

‘YENGE’ DENMESİ HOŞUMA GİDİYOR

“Gregory ile her fırsatta futbol konuşuyoruz çünkü hayatının önemli bir parçasını temsil ediyor. Her gün antrenmana gidiyor, haftada iki maça çıkıyor ve vaktinin büyük bölümünü buna ayırıyor. Gününün nasıl geçtiğini konuşurken elbette ana konumuz futbol oluyor. Birlikte değilken neler yaşadığını bilmek, sorunu varsa çözmesine yardımcı olmak benim görevim. Maçtaki performansına dair yorumlarım oluyor ama daima yapıcı eleştirilerde bulunmaya çalışıyorum. O zaten nasıl oynadığının, hatası varsa nerede yaptığının farkında oluyor. Kendini yeterince eleştirebildiği için benim fikirlerime fazla ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum.

Gregory’nin Fenerbahçe’ye transfer olacağını öğrendiğimde diğer birçok kulüp arasından Fenerbahçe cazip geldi. Karar verme aşamasında birçok kriteri göz önünde bulundurduk ve İstanbul çok daha cazip geldi. Yakın çevremize sorduğumuzda bu şehirle ilgili harika şeyler duyduk. Fenerbahçe’nin de yurt dışında çok güçlü bir imajı var. Teklifi aldıktan sonra İstanbul’u görmeye geldik. Kulüp yetkilileri bize şehri ve antrenman tesislerini gezdirdi. Burada gördüğümüz misafirperverlik, doğru kararı vermemizi sağlayan en önemli etkendi. İstanbul çok büyük ve modern bir şehir. Restoranları, alışveriş merkezleri ve dükkanlarıyla Paris’e benzetebilirim. Vakit geçirmek için birçok alternatifiniz var. Tüm bunlar sosyal hayata daha kolay adapte olmanızı sağlıyor. Yani şu ana kadarki izlenimlerim gayet olumlu.”

İLGİ BENİ ŞAŞIRTTI

Buraya geldikten sonra Türklerden gördüğüm ilgi beni şaşırttı. Özellikle sosyal medyada aldığım tepkiler beni çok mutlu etti. Bana sürekli mesaj attılar, Instagram’da çok sıcak yorumlar yaptılar, Twitter’dan “Hoş geldin yenge!” dediler… Tabii ilk başta ne dediklerini anlayamadım ama sonra anlamını öğrenince çok hoşuma gitti çünkü bu beni kendi ailelerinin bir parçasıymış gibi kabul ettikleri, bana saygı duydukları anlamına geliyordu.”

TAKİPÇİ SAYIM ARTIKÇA ARTIYOR

“Türkiye’ye gelmeden önce Instagram’da sanırım 450 bin civarı takipçim vardı, buraya geldikten sonra 528 bine ulaştım. Twitter’da da 50-60 bine yakın bir takipçi artışı oldu. Attığım her tweet, koyduğum her fotoğraf ya da video büyük ilgi görüyor. Türklerin bu kadar sıcakkanlı olduğunu görmek beni şaşırttı.

Fenerbahçeli oyuncuların eşleriyle fırsat buldukça birlikte yemeğe çıkıyoruz. Roman Neustadter’in kız arkadaşı Mona’yla aramız çok iyi. Çiftler halinde sürekli vakit geçirmeye çalışıyoruz. Gregory ile Roman bu sezon Fenerbahçe’ye geldi ve benzer süreçleri yaşıyorlar. Biz de İstanbul’daki hayata uyum sağlama sürecinde birbirimize yardımcı oluyoruz.

“TAM BİR ERKEK ÇOCUĞU GİBİYDİM

“Gregory ile tanışmadan çok önce, daha öğrenciyken sürekli futbol oynardım. Hatta senden iyi olduğumu bile söyleyebilirim! Sahanın her yerinde oynayabiliyordum, tam bir erkek çocuğu gibiydim! Futbolcu olmayı değil, model olmayı seçtim. Her mesleğin kendine özgü zorlukları var. İster model olun, ister futbolcu, ister sekreter, ister otel çalışanı… Hiçbir iş kolay değil! Modelliğin bana çok daha uygun olduğunu düşündüm ve bu yolu seçtim. Tribünde maç izlemeyi kesinlikle televizyondan izlemeye tercih ederim. Çünkü ekran başındayken stattaki atmosferi tam anlamıyla yaşamıyorsun. Olayın bizzat içinde bulunmak inanılmaz bir duygu. Sadece sahada olup bitenler değil, tribündeki heyecan da sana hayat veriyor. Özellikle Fenerbahçe taraftarını seyretmek müthiş bir deneyim. Kulübü araştırırken bazı şeyler duymuştum ama kendi gözlerimle görünce çok daha fazla etkilendiğimi söyleyebilirim.

BURANIN TARAFTARI KIYAS KABUL ETMEZ

PSG taraftarı ile Fenerbahçe taraftarı ile kıyaslamak çok doğru olmaz. Burada daha fazla taraftar var çünkü İstanbul büyük bir şehir. Nüfus olarak Paris’e oranla çok daha kalabalık. Ayrıca Fransa’daki hayat tarzı sebebiyle insanlar futbola Türkiye’deki kadar önem vermiyor. Burada sanki herkes futbolla yatıp kalkıyormuş gibi! Mesela Paris’te herkes beni model olarak tanırdı çünkü yaptığım iş sayesinde orada bir itibar kazanmıştım. Türkiye’de ise her şeyden önce Fenerbahçe taraftarının “Yenge”siyim! Onlar beni böyle kabul etti, ben de bundan gurur duyuyorum. Paris’te sadece Rose’dum; burada hem Rose, hem de “Yenge”yim!”

Sonraki Haber