AYM'den emsal olacak ''basın özgürlüğü'' kararı

Anayasa Mahkemesi, bürokratlar ve siyasetçilerin haklarında yazılan her eleştirel habere dava açtığı ve çoğunun da ceza ile sonuçlandığı dönemde önemli bir karar aldı.

Anayasa Mahkemesi, gazetecilerin, siyasetçilerin ve kamu görevlilerinin “hakaret” ağırlıklı davaları nedeniyle karşı karşıya kaldıkları hapis ve tazminat cezalarının arttığı bir dönemde önemli bir karara imza attı. AYM, kamu görevlilerinin gazetecilerin sıkı ve yakın denetiminde olmasının doğal kabul edilmesi gerektiğini belirterek, “Boyun eğilecek” dedi.

Anayasa Mahkemesi, üst düzey bir kamu görevlisi ile ilgili yaptıkları haberden dolayı cezalandırılan Adıyaman’da yayın yapan Bugün isimli gazetenin köşe yazarı Abuzer Demir ile yazı işleri müdürü Aslı Peksezer’in ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiği iddialarını karara bağladı.

Mahkeme, dönemin Adıyaman Üniversitesi Rektörü hakkında gazetede yayımlanan “Seçimler yaklaştı ‘Paralelci’ rektör hükümete yanaştı” başlıklı yazıdan dolayı cezalandırılmaları ile gazetecilerin ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine, kararın ortadan kaldırılmasına ve 9 bin 150’şer lira tazminat ödenmesine hükmetti. Mahkeme, gazetecilerin cezalandırılarak Anayasa’dan kaynaklanan “Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti” ile “Basın hürriyeti” haklarının ihlal edildiğini bildirdi.

Kararda yüksek mahkeme, ifade ve basın özgürlüğünü konusunda önemli tespitlerde bulundu.

Bu konuda önceki kararlara atıflarda bulunarak yapılan değerlendirmeler özetle şöyle:

GAZETECİNİN ELEŞTİRİ SINIRI DAHA GENİŞ

Adıyaman’da üst düzey kamu görevlilerinden biri olan müştekinin aynı ilde gazetecilik yapan başvurucuların sıkı ve yakın denetimi altında olması tabiidir. Eleştirilerin hedefinde olan müşteki kamusal görev üstlenmiş bir rektör olduğu için kabul edilebilir eleştiri sınırları, sade bir vatandaş ile karşılaştırıldığında daha geniştir. Bu sebeplerle kendisine yönelik eleştirilere diğer vatandaşlara göre daha fazla hoşgörü göstermesi gerekir.

BOYUN EĞİLECEK

Başvurucuların ileri sürdüğü iddiaların müştekinin yürüttüğü kamu görevine ilişkin olduğu, bu anlamda yapılan haberlerin kamuoyunu ilgilendiren bir konuda yapılan tartışmanın bir parçasıdır. Bu bağlamda bir haber veya yazının kamuyu bilgilendirme değeri ne kadar yüksek ise kişinin haber veya makalenin yayımlanmasına o kadar boyun eğmesi gerekir.

CEZA FARKLI SESLERİ SUSTURUR

Gazetecilerin siyasetçilerin sözlerini ve davranışlarını takip etmeleri, onlar hakkında fikir oluşturarak kamuoyunu bilgilendirmeye hatta yönlendirmeye çalışmaları demokratik bir toplumda kaçınılmazdır. Rahatsız edici de olsa siyasilere ve tanınmış kişilere ilişkin yapılan bilgilendirme ve eleştirilerin cezalandırılması caydırıcı etki doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin susturulmasına yol açabilir. Cezalandırılma korkusu, çoğulcu toplumun sürdürülebilmesine engel olabilir. Bu nedenle gazetecilerin cezalandırılması bilgilendirme ve eleştiri ortamına zarar verebilecektir.
 

Sonraki Haber