Fehmi Koru: Erdoğan Saray'ı kendisi vermeli

Habertürk yazarı Fehmi Koru, başkanlık sisteminin gündemden kalktığını belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Saray'ı kendisi vermesi gerekir dedi.

Fehmi Koru, başkanlık sisteminin gündemden kalktığını söyleyerek Erdoğan'ın Çankaya Köşkü'ne dönmesi gerektiğini savundu. Koalisyon pazarlıklarında bu konunun gündeme geleceğini belirten yazar, bu nedenle rencide olmamak için kendisinin harekete geçmesini önerdi.

AK Parti'de bazı çevrelerce Gül'ü savaşa sürmekle eleştirilen ve "Nazlı Ilıcak'ın erkek versiyonu" olarak anılan Fehmi Koru, son açıklamalarıyla Erdoğan'ın şimşeklerini üzerine çekecek. Hedefteki isim Cumhuriyet'ten Selin Ongun'a konuştu. İşte o röportajdan bazı bölümler:

- Koalisyon müzakerelerinin bir maddesi de yolsuzluklar. AK Parti'deki tutum ne yönde, izlenimiz nedir?

“Bu dosyalar kapatıldı, bitti” demenin yanlış olduğu kanaatindeyim. Meclis'in ilk yapacağı işlerden biri bu dosyaların açılması olacak. Mutlaka yolsuzlukların üzerine gidilecektir. Zaten bu konu çözülmezse Türkiye siyaseti daha da geriye gider.

DAVUTOĞLU BU KEZ KARARLI

- AK Parti içinde bu konuda bugün görüş ayrılığı var mı?

Bence yoktur. O gün o bakanlar partinin içerisindeydi, Meclis'te birlikte oturuyorlardı. Bu konuda özellikle Ahmet Davutoğlu'nun özellikle kararlı olduğunu biliyorum. Engellendi. Ama bugün o bakanlar Meclis'te yoklar. Bu Meclis onlar hakkında daha rahat hareket edecektir. Kaldı ki o insanlar için de yararlı bu.

MUHALİFLER ŞART KOŞMASA BİLE SARAYI KENDİSİ VERMELİ

- AK Parti daha sonra “şah-mat” diyebilmek için veziri, yani “sarayı” verir mi?

Bence Erdoğan sarayı muhaliflerinin şart koşması olmasa bile kendisi vermelidir. Bu bir geri adım değil. Başkanlık sistemi gündemden kalktı. Saray denilen yerin de yapılma amacına uygun olarak başbakanlık ve ilgili birimleri barındıran bir tesise dönüşmesinde yarar vardır. Bunun koalisyon pazarlıklarında Cumhurbaşkanı'nı rencide edecek şekilde yapılması yanlış olur. Erdoğan böyle bir adımın atılmasını kendisi sağlarsa bu ona zarar vermez.

AK PARTİ'YE ANAP BENZETMESİ

- AK Parti için ufukta en çok ne var?

Siyaset ölü partilerle dolu. ANAP'ın çöküşünü hatırlayın. Bir partide gerileme başladığında onu kolay kolay durduramazsınız. Seçim sonuçları AK Parti'nin ANAP'ın düşüşünün başlangıcını gösteriyor. Peki buradan dönemez mi AK Parti? Dönebilir ama zordur, çok zordur. Formül fabrika ayarlarına dönmektir. Ve AK Parti bir kadro hareketi idi. Ortak akıldan söz ediliyordu. “Kararlarımızı ortak akılla alıyoruz” diyorlardı. Bugün Tayyip Erdoğan'ın ya da Ahmet Davutoğlu'nun yanında “Geçmişin Abdullah Gül'ü, Bülent Arınç'ın bugünkü versiyonu” diyebileceğimiz isimler yok. Partinin bunları çok ciddi düşünmesi ve tedbirler alması lazım.

AHMET SEVER'İN KİTABI

- Bu kitap, Abdullah Gül'ü kendi tabanında “Abdüllatif Şener'leştirir” mi?

Abdullah Gül, AK Parti tabanı denilen kitlede çok saygı gören, önemli bir isim. Bu, günlük tartışmaların değiştiremeyeceği bir gerçek. Diğer yandan şunu kayda geçirmekte yarar var. Kitapla ilgili tartışmaların gittiği yön onu mutlu etmemiştir. Nitekim açıklamasıyla bunu ifade etti. Abdullah Gül'ün en hassas olduğu konu kendi çevresi olarak gördüğü, yetiştiği siyaseti hareketin içinde yanlış anlaşılmaktır.


 

Sonraki Haber