Hürriyet'i karıştıran sansür iddiası

Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Bayer’in bugünkü köşe yazısı, gazetenin internet sitesinde değiştirildi. Bayer değiştirilen bölümde, “Yağmalanmadık bir karış yer kalmadı, bu ülkeyi sevmiyoruz!” ifadeleriyle MUÇEV’i işaret ederek, kıyılardaki rant politikalarını eleştirmişti.

Ahmet Hakan’ın Genel Yayın Yönetmeni olduğu Hürriyet gazetesinde Yalçın Bayer’in kıyılardaki rant politikalarını eleştiren köşe yazısı değiştirildi.

Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Bayer’in, “Yağmalanmadık bir karış yer kalmadı, bu ülkeyi sevmiyoruz” başlıklı yazısının ilgili bölümü daha sonra yayından kaldırıldı.

Google’da “Yağmalanmadık bir karış yer kalmadı, bu ülkeyi sevmiyoruz!” başlığı aratıldığında, ilk sırada Bayer'in bugünkü köşe yazısı görülüyor. Ancak yazıya tıklandığında, ilgili bölümün yazıda yer almadığı, başlığın da değiştirildiği fark ediliyor.

Gazetemiz BirGün’ün dün gündeme getirdiği MUÇEV’i işaret ederek Kıyılardaki rant politikalarını eleştiren Yalçın Bayer’in yazısının kaldırılan bölümünde şu ifadeler yer alıyordu:

‘GÜZELİM KIYILARIMIZ RANT SAHİLLERİNE DÖNÜŞMEYE BAŞLADI’

“Türkiye coğrafyasında şimdiye kadar böyle bir ‘yağma’ olmadı. Yoğun bir orman yangını dikkat çekiyor Kaş, Çeşme, Çanakkale, Gelibolu, -hatta Trakya, Saray, Istranca ormanlarında... Akla ‘kasıt’ geliyor. Güzelim kıyılarımız rant sahillerine dönüşmeye başladı. Askeri alanlar inanılmaz bir şekilde ‘betonlaşıyor.

Maden ruhsatları nedeniyle ormanlarımız giderek ‘kelleşiyor’, yazık değil mi bu yağmaya! En son çarpıcı bir soruyu CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak gündeme getirdi. Budak, Antalya’da Demre’ye bağlı Üçağız Mahallesi’nde yaklaşık 13 hektarlık denizalanı ve iskeleyle Alanya’da Aydap mevkisinde kadınlar plajı olarak işletilen günübirlik tesisin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 10 yıllığına MUÇEV Turizm Ticaret Limited Şirketi’ne kiralanmasını TBMM gündemine taşıdı.

Konuya ilişkin TBMM Başkanlığı’na bir soru önergesi veren Budak şu ifadeleri kullandı:

'Muğla Valiliği kontrolündeki Muğla’ya Hizmet Vakfı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesindeki Türkiye Çevre Koruma Vakfı tarafından kurulan MUÇEV Turizm Ticaret Limited Şirketi Türkiye’nin en güzel kıyılarını adeta teslim almıştır. Her ne kadar iki kamu kurumunun ortaklaşa oluşturduğu bir vakıf görüntüsü taşısa da özel hukuk hükümlerine göre kurulmuş bir şirkettir ve Muğla kıyılarındaki dikkat çekici pek çok yer Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından MUÇEV’e kiralanmıştır. Aynı şekilde Edirne’deki 11 kıyı alanını da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın oluruyla işletmeye başlamıştır. Anlaşılan şimdi de sıra Antalya’ya gelmiş olmalı ki Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde yer alan Demre’ye bağlı Üçağız Mahallesi’nde yaklaşık 13 hektarlık denizalanı ve iskelenin Bakanlık tarafından 7 Temmuz 2020 itibarıyla 10 yıllığına MUÇEV Turizm Ticaret Limited Şirketi’ne kiralandığı ortaya çıktı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Aydap mevkisindeki kadınlar plajı kiralamasını uzatmak isteyen Antalya Büyükşehir’e vermedi. Tesis, MUÇEV’e 10 yıllığına verildi.

İşin en dikkat çekici yanı, MUÇEV daha çok muhalefetin yerel yönetimleri kazandığı yerlerdeki kıyıları ele geçirmeye başlamış durumda. Üstelik MUÇEV eliyle yürütülen işler, yasal sorumlusu bakanlık ve valilik tarafından yürütülse, yapılan her işin yasalara uygunluğunun, gelir ve giderlerin her bir kuruşunun hesabının Sayıştay denetiminden geçmesi gerekecek. Oysa şimdi özel bir şirket en güzel kıyıların işletmesini istediği gibi yapıyor ve ne yaptığını kimse bilmiyor. Türkiye’yi şirket gibi yöneteceğiz dedikleri tam da bu olsa gerek. Evet, yağmalanmadık bir karış alan kalmadı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Aydap mevkisindeki kadınlar plajı kiralamasını uzatmak isteyen Antalya Büyükşehir’e vermedi. Tesis, MUÇEV’e 10 yıllığına verildi.

İşin en dikkat çekici yanı, MUÇEV daha çok muhalefetin yerel yönetimleri kazandığı yerlerdeki kıyıları ele geçirmeye başlamış durumda. Üstelik MUÇEV eliyle yürütülen işler, yasal sorumlusu bakanlık ve valilik tarafından yürütülse, yapılan her işin yasalara uygunluğunun, gelir ve giderlerin her bir kuruşunun hesabının Sayıştay denetiminden geçmesi gerekecek. Oysa şimdi özel bir şirket en güzel kıyıların işletmesini istediği gibi yapıyor ve ne yaptığını kimse bilmiyor. Türkiye’yi şirket gibi yöneteceğiz dedikleri tam da bu olsa gerek. Evet, yağmalanmadık bir karış alan kalmadı.' Peki kıyılarımızı kim soruyor, bir denetim var mı?”

Sonraki Haber