Memurluk hayali kuranlara kötü haber !

Kamuda birçok memurluk için kaldırılan KPSS şartı "kadrolaşma" iddialarını da gündeme getirdi.

Hükümet birçok alanda yeni memur alımını KPSS dışına çıkardı. Kamuya personel seçiminde mülakata ağırlık verilirken, Sağlık Bakan Yardımcılığı’na, parti teşkilatında görev almış bir inşaat mühendisinin getirilmesi, kadrolaşmaya örnek olarak gösteriliyor.

Türkiye’yi parti devletine dönüştürme yolunda ilerleyen iktidar, kadrolaşmaya da hız verdi. Kamu personeli sayısı sözleşmeli, geçici personel ve işçilerle birlikte 3,2 milyona ulaşırken siyasi referans, devlete girebilmenin yegane şartı oldu. Pek çok kurumda iktidar yanlıları, liyakate bakılmaksızın önemli makamlara getiriliyor. Binlerce doktor ve profesörün görev yaptığı Sağlık Bakanlığı’nda, bakan yardımcılığına 33 yaşında inşaat mühendisliği mezunu ve AKP teşkilatında görev yapan bir isim atandı. Memur alımı KPSS sisteminin dışına taşınıyor, torpilin esas alındığı mülakat yöntemine geçiliyor. Son olarak kaymakam ve gelir uzman yardımcısı alımı, yönetmelik değişikliğiyle KPSS dışına çıkarıldı. Mülakatla 2 bin 500 komiser yardımcısı, 8 bin 500 hâkim-savcı alınacak. Yılda 200 bin geçici işçi alımında da parti referansı olanlar tercih ediliyor. Kadrolaşma, kamu çalışanları arasında huzursuzluğu artırdı. Kamu-Sen’in tehdit sıralaması anketinde, geçmiş yıllarda terör ve işsizlik önde çıkarken bu yıl ayrımcılık ve kadrolaşma yüzde 42 ile birinci sırada yer aldı.

Kamunun personel yükü her geçen gün artıyor. Memur sayısındaki artış, AKP döneminde tavan yaptı. Devlet Personel Başkanlığı (DPB) verilerine göre 2010 yılında 2 milyon 113 bin olan memur sayısı 2014’te 2 milyon 670 bin kişiye çıktı. Sözleşmeli, geçici personel ve işçilerle birlikte kamunun toplam istihdamı 3 milyon 195 bin kişi oldu. SGK verilerine göre ise memur sayısı 2003’te 2 milyon 155 bin iken bu rakam 2014’te 2 milyon 864 bine çıktı. Yaklaşık 500 bin memur ise emekli oldu, yerine yenileri alındı. Bu tablo, AKP’nin iktidarında en az 1 milyon memurun işe alındığını gösteriyor. Bu kişilerin alımında mülakat her aşamada önemli bir yer tuttu.

Devletin personel yapısını tamamen bozan bu yaklaşım, her alanda kendini hissettiriyor. 7 Kasım’da Resmî Gazete’de yayımlanan KPSS Yönetmeliği değişikliğiyle kaymakamlığa giriş KPSS dışına çıkarıldı. Yeni alım sürecinin nasıl olacağı belirsiz. Yönetmelik değişikliğiyle kaymakam alımı, KPSS puan şartı aranmadan doğrudan mülakatla mümkün olacak. Benzer bir değişiklik Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Gelir Uzmanlığı Yönetmeliği’nde yapıldı. 22 Ekim 2014’te Resmî Gazete’de yayımlanan değişikliğe göre, gelir uzman yardımcılığı kadrolarına, yazılı ve sözlü sınavla personel alımı zorunluluğu kaldırıldı. Kurum isterse sadece sözlü sınavla da personel alabilecek.

Sağlık Bakanlığı’na yapılan atama, liyakatin dikkate alınmadığını gösteren en somut örneklerden biri. 1 Ekim’de Resmî Gazete’de yayımlanan kararname ile bakan yardımcılığına Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği mezunu olan Erkan Kandemir atandı. Kandemir’in kariyeri AKP İstanbul İl Gençlik Kolları Yönetim Kurulu üyeliği ve İstanbul İl Gençlik Kolları başkanlığı. Enerji Bakanı Taner Yıldız da TBMM Sağlık ve Çalışma Komisyonu Başkanı Necdet Ünüvar’ın 25 yaşındaki, hiçbir iş kariyeri bulunmayan oğlunu danışman olarak atayarak dikkat çekmişti.

PERSONEL GİDERLERİ YÜZDE 65 ARTTI

Memur sayısındaki bu artış, bütçeden personel giderlerine aktarılan kaynağı patlattı. 2010 yılında 60 milyar TL olan personel giderleri 5 yılda yüzde 65 artarak 2014 bütçesinde 129,6 milyar liraya ulaştı. Maliye’nin verilerine göre 2014 yılında personel giderleri için öngörülen ödenek toplamı 129,6 milyar lira. 2013 yıl sonu gerçekleşme tahminine göre artış oranı yüzde 14 olmakta. Personel giderleri 2010’da yüzde 16,2, 2011’de yüzde 16,9 ve 2012 yılında ise yüzde 18 oranında arttı. Bu tablo, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından sürekli kontrol altına alınması gereken bir artış kalemi olarak ifade ediliyor.

Birkaç gün sözleşmeli çalışıp memur oldular

AKP iktidarında sözleşmeli personel, seçim öncesinde kadroya alındı. 2011’de seçimlerden hemen önce 200 bin, 2013’te ise yerel seçimlerden önce 100 bin sözleşmeli memur kadroya alındı. Bu sözleşmelilerin çok büyük bölümünü, belediyelerde siyasi referansla işe alınan kişiler oluşturdu. Özellikle 2013’teki sözleşmeli alımında rakamın 80 bin olacağı açıklanmıştı. Ancak sözleşmelilerin kadroya alınacağının duyurulmasının ardından belediyeler yoğun şekilde sözleşmeli alımı yaptı. Bu kişilerin kimi bir gün kimi birkaç gün çalışarak kadrolu memur oldular. AKP iktidarının kadrolaşması, kamu çalışanları arasında da büyük bir huzursuzluk kaynağı. Memurlar arasında her yıl yaptırdıkları ankette bu yıl ilk kez ‘ayrımcılık’ ve ‘kadrolaşma’nın açık ara en büyük sorun olarak çıktığını söyleyen Kamu-Sen Başkanı İsmail Koncuk, “Anketimizde ‘Türkiye için en büyük tehdit nedir?’ diye sorduk. Şimdiye kadar en çok PKK, işsizlik çıkıyordu. Bu sene memurlar açısından ‘ayrımcılık’ ve ‘kadrolaşma’ birinci sorun olarak çıktı. Ankete katılan memurların yüzde 26’sı PKK’yı, yüzde 13’ü işsizliği, yüzde 42,8’i ise ayrımcılık ve kadrolaşmayı en büyük sorun olarak görüyor.

Hükümetin yaptığı aleni kadrolaşma artık pervasızca yürütülüyor. Her türlü hukuksuz kirli mevzuat çıkarılıyor. Belli sendika dışında herkes görevden alındı. Mevzuat da kadrolaşmaya imkân verecek şekilde yeniden düzenleniyor. Mahkeme kararları da tanınmıyor. Biz bu kadrolaşmanın hukuk dışı boyutlara ulaşacağı endişesi taşıyoruz. ‘İşi ehline veriniz’ ilkesi ayaklar altında.” dedi.

‘Kamudaki ideolojik kamplaşma 12 Eylül öncesini hatırlatıyor’

Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) Başkanı Bayram Zengin, 20’yi aşkın kurumda KPSS puanı aranmadan memur alımı yapıldığını belirtiyor. Bu sınavlarda mülakatın esas olduğunu vurgulayan Zengin, “Memur alımı hızla KPSS dışına çıkarılıyor. Yüz binlerce kişi kursa gidip KPSS’ye hazırlanıyor. Bu torpili belli ölçüde azaltıyordu. Şimdi buna gerek kalmadı. KPPS’de 20 bile alamayan, mülakata çağrılıp işe alınıyor. Kamuoyuna duyurulmadan yapılan alımlar da var. Bu büyük bir haksızlık. Memur alımının KPSS sisteminin dışına taşınması 1999 öncesine dönüş. Kamu görevlileri arasındaki ideolojik kamplaşma 12 Eylül öncesindeki dönemi hatırlatıyor.” dedi.

Cihan Sendikalar Konfederasyonu (Cihan-Sen) Başkanı Naci Haliloğlu ise bugünkü kadar büyük kadrolaşmanın hiçbir dönemde yaşanmadığını söyledi. Ayrımcılıkta 28 Şubat döneminin geride bırakıldığını ifade eden Haliloğlu, “Kadrolaşma, çalışma barışını tehdit ediyor. Liyakatin ayaklar altında olduğu bir dönemi yaşıyoruz.” diye konuştu.

Mülakatla 8 bin 500 yeni hâkim ve savcı, 2 bin 500 polis alınacak

Hükümet, 17 Aralık yolsuzluk soruşturmalarının ardından kadrolaşmaya hız verdi. Bu süreçte yolsuzluğun soruşturulmasını engellemek için binlerce savcı ve polisin yerini değiştiren hükümet, yargının yapısını değiştirmek için de 2015 sonuna kadar 8 bin 500 hâkim savcı alınmasını kararlaştırdı. 5 bin de ilave personel alımı yapılacak. Bu alımların hepsinde mülakat esas alınacak. Benzer bir süreç polis alımında yaşanıyor. Emniyet’in insan kaynağı olan polis koleji ve Polis Akademisi’nin kapatılması için yasal düzenleme süreci başlatılırken, mülakatla 2 bin 500 polis alınacak. Bu amaçla geçen günlerde mülakat yapıldı. Üniversitelerin 3. ve 4. sınıfındaki bu öğrenciler, 8 aylık eğitimden sonra komiser yardımcısı olarak göreve başlayacak.

Sonraki Haber