Çölyakla mücadelede yeni umut: Biorezonans

Dr. Sinan Akkurt, çölyak hastalığının tedavisinde yeni umut olan biorezonans metodunu anlattı.

Çölyak hastalığına ilişkin toplumsal bilincin oluşturulması adına çeşitli etkinlikler düzenlenen 9 Mayıs Dünya Çölyak Günü vesilesiyle çölyak hastalığının tedavisinde yeni bir tamamlayıcı tıp yaklaşımı olan biorezonans metodunu anlatan Dr. Sinan Akkurt, önemli bir yardımcı tedavi olduğunu belirtti. Dr. Akkurt, bir doğal tıp metodu olan biorezonans tedavisinin vücuttaki gluten alerjeni frekansının nötrleştirilmesini, böylelikle hastanın glutenli ürünlerine verdiği tepkinin ortadan kaldırılmasını amaçlayan tamamlayıcı bir tedavi olduğunu ve Avrupa\'da 30 yılı aşkın süredir uygulandığını açıkladı.

Gluten isimli proteine karşı vücut savunma sisteminin aşırı duyarlılığı olarak tanımlanabilecek çölyak hastalığı son dönemde yaygınlaşırken, toplumun çölyaklılara karşı bilinci ise yeterince artmıyor. Restoranlarda, marketlerde kendilerine uygun gıdaları bulmakta zorlanan çölyak hastaları, tedavisi olmadığı söylenen bu rahatsızlıkla ancak beyaz un, buğday, arpa, çavdar ve yulaf içermeyen gıdalarla beslenerek mücadele etmeye çalışıyor. Bu noktada vücudun kendiliğinden, doğal olarak yaydığı elektromanyetik frekans verilerine dayalı, doğal ve yan etkisiz yardımcı bir tedavi yöntemi olan biorezonans metodunun çölyak hastalığının tedavisinde etkin sonuçlar sağlayabildiğine değinen Biorezonans Uzmanı Dr. Sinan Akkurt, tedavinin kan testiyle başlayıp ortalama 10 - 12 haftada tamamlanabildiğini kaydetti. Biorezonans tedavisinin aynı zamanda ishal, bağırsak rahatsızlıkları, eklem ağrıları, kan düşüklüğü, karın ağrısı, gelişme geriliği gibi çölyakla birlikte rastlanabilen diğer şikayetler için de faydalı olduğunu açıklayan Dr. Akkurt,  tedavide hedefin hastanın buğday ürünleri tüketebilir hale getirilmesi olduğunu açıkladı.

Sonraki Haber