Kanserde genetik testlerle kişiye özel tedavi mümkün

​Kişiye özel genetik testler giderek yaygınlaşıyor.

Hızla gelişen bu teknoloji ile özellikle kanserde hedefe yönelik tedavinin başarısı önemli oranda artıyor. Kanserin yaygın bir hastalık olduğunu belirten Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Tıbbi Genetik Uzmanı Dr. Yaman Sağlam, “ Bazı kanser türleri ile genler arasında ilişki olduğu kanıtlandı. Özellikle ailesinde kanser vakası görülmüş kişilerin genetik yatkınlığının araştırılması gerekiyor. Tanı konulduktan sonra yapılan genetik testler ise uygulanacak en doğru tedavinin seçilmesine yardımcı oluyor” dedi ve şu bilgileri verdi:

Kanser en sık görülen ve en ağır seyreden hastalıklardan biridir ve ölümlerin yüzde 20’sinden fazlasından sorumludur. Bazen hiç belirti vermezken her organ ve dokudan kök alabilir. Aslında kanserlerin yüzde 80’ini erken tanı ve önleyici tedavi ile kurtarmak mümkün. Bu anlamda genetik testler, onkolojide hedefe yönelik tedavinin başarısını önemli oranda arttırıyor. Birçok kanser tedavisinde büyük avantajlar sağlayan bu testler sayesinde çok sayıda hastayı aynı anda birçok gen açısından taramak mümkün hale gelebiliyor. Etkin tedavi konusunda önemli bilgiler sağlayan genetik testler artık piyasada mevcut. Hastadan tümörlü doku örneğini alıp çeşitli testlerle genetik profiline bakıyoruz. Bundan sonra hastanın kemoterapi tedavisi alıp alamayacağı konusunda bilgi elde ediyoruz. Bu, hastaların ileriye dönük olarak nüks riski nedir, hasta neo adjuvan tedavi alsın mı almasın mı?’ sorularına yanıt alıyoruz. Her hastada sonuç vermese de bazı tür kanserlerde önemli oranda ön bilgi sağlıyor. Böylece tedavinin hangi hastada daha başarılı olabileceğine dair öngörü sahibi olmayı mümkün kılıyor. Bu tür genetik çalışmaları yapmadan bütün hastalara kemoterapi verildiğinde, bazıları bundan fayda görürken diğerleri görmüyor. Genetik testler sayesinde hem gereksiz tedavi engellenmiş hem de tedavi maliyetleri azaltılmış olacaktır.

TESTLER ARTIK YAYGIN KULLANILIYOR

Birçok kişi, kanserin insanlarda rasgele oluştuğuna inanıyor ama bu her zaman için doğru değildir. Kalıtsal veya genetik faktörler bireyin kanser olma riskini artırır. Kanser tanısı almış bireylerin yaklaşık yüzde 10\'u kalıtsal geçişle kansere yakalanmaktadır. Kalıtsal kanser, kansere yatkınlık sağlayan genetik bilgilerdeki değişikliklerden kaynaklanmaktadır. Son yıllarda moleküler teknolojiler ile ilgili çok sayıda araştırmanın yanı sıra genetik testlerin kanser tedavisinde kullanımı konusunda ABD’de önemli atılımlar yapıldı. Çünkü kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar uygun olmayan hastada hiç yarar sağlamayabiliyor. Dolayısıyla genetik testlerle tedavi etkinliği belirlenir hale geldi. İlerleyen zamanlarda kullanımının yaygın olmasını bekliyoruz.

METASTAZ YAPMA RİSKİ BELİRLENECEK

Gen profillerinin belirginleşmesiyle birlikte gen dizileri daha iyi ortaya konacak. Piyasada şimdilik üç farklı test kiti var. Bunlarla hastaların 5 yıl içinde uzak metastaz yapma riskinin ne olacağı belirlenebiliyor. Bunun için hastanın taze tümör dokusunun kullanılması gerekiyor. Her hasta için risk skoru çıkarılabiliyor. Elde edilen sonuçlar bir algoritma aracılığıyla risk analizine dönüştürülüyor. Bunlar zaman içerisinde daha kesin sonuçlar verir hale gelecek. Karaciğer ve kolon kanseriyle ilgili olarak da ciddi çalışmalar yürütülüyor. Çünkü her kanserde hücrenin içindeki genlerin ifadesi kanser tipine göre çok değişebiliyor. Meme kanserindeki genetik değişimle karaciğer kanserindeki farklılık gösteriyor. Bunun yanında p53 gibi tümör baskılayıcı genler, her kanserde ortak özellikler de ortaya koyabiliyor. Ama meme çok özel bir doku, çünkü hormonlar düzenleniyor.

KANSER TEDAVİSİNDE BAŞARILI KONUMA ULAŞACAĞIZ 

Hedefe yönelik ilaç tedavisinin önemi giderek artıyor. Metabolizma hızını belirleyip tedavi profili oluşturulabiliyor. Bunlar yeni uygulamalar. Hücredeki proteinlerin nerde ne iş yaptığını ve hangilerinin anahtar molekül olduğunu anlamaya başlayınca en aşağıdaki molekül yerine başlanılan yere müdahale etmek daha pratik olacak. Hücrenin içinde çok karmaşık bir protein ağı bulunuyor. Çalışmalar olgunlaştıkça tedaviler de ciddi şekilde değişecek. Daha bilmediğimiz çok fazla parça mevcut. Özellikle metabolizma hızlarının belirlenerek ilaçların optimum düzeyde kullanımına yönelik olarak bir süre sonra genetik testler etkin hale gelecek. Bir süre sonra genlerin özellikle hücre içindeki fonksiyonlarına yönelik elimizde çok daha kesin ve önemli bilgiler olacak. Bunun sonucunda kanser tedavisinde çok daha önemli ve başarılı bir konuma ulaşacağız.

Sonraki Haber