Ünlü profesörden gezen tavuk uyarısı: Dışkısını yiyor, salmonella bulaşabilir

Ünlü Kalp Cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez, gezen tavukların dışkısını yediğini belirterek, ''Dolayısıyla gezen tavuktan salmonella bulaşma ihtimali çok yüksektir'' dedi.

Ünlü Kalp Cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez de tavuk eti tartışmalarına katıldı ve endüstriyel tavukların çekinilmeden tüketilebileceğini söyledi. Prof. Dr. Sönmez,  gezen tavuklarla ilgili olarak da  “Gezen tavuk kendi dışkısını bile yer. Dolayısıyla gezen tavuktan salmonella bulaşma ihtimali çok yüksektir. Dışkısında mikrop var” dedi.  Bursa'da tavuk çiftliği sahibi Mehmet İlhan, "Tavuklarımızın gezdiği alan büyük.  Tavuklar, yonca ve bunun gibi otları yiyor.  İçeride yem yiyor fakat dışarıya da çıktığı zaman alanın geniş olması gerekiyor. Biz hayvanları saldığımız için dışkılarını yemiyorlar." diye konuştu.

EN KIYMETLİ, EN UCUZ BEYAZ ET TAVUKTUR

“Bir kalp cerrahi olarak yumurtayı yasak ettiğim hastalardan ve yumurtadan özür diledim ben. Yıllarca ihmal edilen, haksızlığa uğrayan protein ve mineral zengini yumurtayı yiyebileceklerini söyledim "diyen Prof. Dr.  Bingür Sönmez, şöyle konuştu:

"Ayrıca benim hastalarımın yemesi gereken en kıymetli, en ucuz beyaz et tavuktur. O kadar büyük haksızlığa uğruyor ki, medyada herkes kalkıp ‘tavukta hormon, antibiyotik ve kanser var’ diyor. Tavukta hormon yok. 50 yıl önce çıkarılan kanunla bu zaten yasaklandı. Steroid hormonlar, yani östrojen, testosteron hormonlar suyuna ve yemine katılarak verilebilir. Ancak bunların hiçbir faydası olmaz. Sadece yağ yapar. Spor salonlarında kullanan kas yapan gençler bunları kullanarak enerji temin ediyorlar ama kendileri çalışarak o vücudu yapıyorlar” diye konuştu.

“HİÇBİR ÇİFTLİK BUNU GÖZE ALAMAZ”

Prof. Dr. Sönmez sözlerini şöyle sürdürdü:

“2006 yılına kadar tavuklarda antibiyotik vardı. Ancak tüm dünyada yasaklandı. Tavuklarda bulunan bir hastalığı engellemek için bu ekleniyordu. 2006 yılından sonra bu tüm dünyada yasaklandı. Tarım Bakanlığı bu konuda çok ciddi. Tarım bakanlığı çiftliklere habersiz giderek kan, dışkı, tüy ve et örnekleri alıyor. Eğer tek bir tavukta antibiyotik tespit ederse tüm çiftlik itlaf ediliyor. Hiçbir çiftlik bunu göze alamaz. Endüstriyel tavuklar 50 yıl içerisinde genetik seleksiyonlarla cinsleri geliştirilmiş olan tavuklardır. Bundan 50 yıl önce 40 gram olan bir civciv bugün 60-70 gramdan başlıyor. 1 yılın sonunda 1,5-2 kilo olan tavuk, bugün 50 günün sonunda 2,5-3 kilo gelebiliyor.  Bu tamamen cinslerin genetiğinin düzeltilmesiyle ortaya çıkan bir durum. Bu genetiğiyle oynama değil, seleksiyonla yapılan bir durum”

“GEZEN TAVUK HER ŞEYİ YER”

Gezen tavukla ilgili olarak da Prof. Dr. Sönmez, “Yumurta tavukları kafeslerde beslenen tavuklar Tarım Bakanlığının koyduğu kural gereği belirli bir metrekare içerisinde gezerek büyüyorlar. Gezen tavuk her şeyi yer. Keşke böcek ve solucanla sınırlı olsa. Gezen tavuk kendi dışkısını bile yer. Dolayısıyla gezen tavuktan salmonella bulaşma ihtimali çok yüksektir. Dışkısında mikrop var. O mikrobu tekrar vücuduna alacak. Endüstriyel tavuklar tamamen kontrol altında. Hiçbir enfeksiyonları yok ve sürekli altları temizleniyor. Belirli bir metrekare içerisinde büyüyorlar. Endüstriyel tavuğu hiç çekinmeden yiyiniz, çocuklarınıza, yaşlılara yediriniz. Endüstriyel tavukta hormon, antibiyotik, kanser yok” dedi.

TAVUK YETİŞTİRİCİSİ: TAVUKLARIMIZ DIŞKILARINI YEMİYOR

Bursa'nın  Mudanya ilçesinde tavuk çiftliği sahibi ve organik tavuk yumurtası sertifikası bulunan Mehmet İlhan, çiftliklerinde tavukların geniş alanda gezdiklerini, dışkılarını yemediklerini belirterek, şunları söyledi:

"Tavuklarımızın gezdiği alan büyük. Geniş alanda olması tavuklar için daha da uygun oluyor. Tavuklar, yonca ve bunun gibi otları yiyor. Tavuklar burada geniş alanda geziniyor. İçeride yem yiyor fakat dışarıya da çıktığı zaman alanın geniş olması gerekiyor. Biz hayvanları saldığımız için dışkılarını yemiyorlar. Öyle bir problem yaşamadık. Hayvan yemini sabah yer. Sabah 9 buçuk ile 11 buçuk arası tavukların yumurtlama dönemi oluyor. Bu süre içinde yumurtasını bırakır. Kümesin kapılarını sürekli açık bırakıyoruz. Yine dışarıya çıkarak gezinir gelir ve kümesine girer. 5 dönümlük yeri tel örgüyle çevirdik. Burada çok rahat geziniyor. Herhangi bir sıkıntı olmuyor” dedi.

Sonraki Haber