Tolgay meydan okudu !

Beşiktaş'ın yıldızı Tolgay Arslan, sakatlıkla boğuştuğu ayları anlatırken, bittiğini düşünenlere de meydan okudu

Tarihler 16 Temmuz 2015’i gösteriyordu Tolgay Arslan sakatlığında…. İdmanda Eslem Öztürk’le girdiği mücadeleden sol diz çarpraz bağlarını kopararak çıktı… Dile kolay tam 6 aydır Beşiktaş’tan uzak. Ocak ayını özel çalışmalarla bitirip takıma katılacak. Şubat sonu Mart başı gibi formasına kavuşup kaldığı yerden devam etmek için gün sayıyor… İşte Tolgay Arslan’ın ağzından acılarla dolu tedavi süreci ve yeni yıldan beklentileri: Kendimi iyi hissediyorum. Geçen sene geldiğimde kimse beni tanımıyordu. Sonra kendimi gösterdim güzel bir beş ay geçirdim. Ardından ağır ve beklenmedik bir sakatlık yaşadım. Herkes Eslem’e çok yüklendi ama onun bir suçu yoktu. Ayağım terste kaldı. Artık o günü unutmak istiyorum. Zor günler yaşadım. İlk 3 ay kimseyle konuşmak istemedim. Almanya’da kalmamın çok yararını gördüm. İstanbul’da olsaydım arkadaşlarım idman yaparken onları görecektim ve daha çok üzülecektim. Tedavi ile ev arasında geçti günlerim. Oğlumla ilgilendim. Ev işlerine yardım ettim. Yemek yaptım. Bu sakatlık sürecinde tam bir aile erkeği oldum.

MEYDAN OKUMAYA HAZIRIM
‘Sakatlık geçirdi, geri dönemez’ diyenler görecekler… Hırsım çok büyük. Daha iyi döneceğim. Ben bir şeyi istersem savaşırım. Futbol rekabettir, meydan okumadır. Kupalar kaldırmak istiyorum. Beşiktaş bunun için en ideal yer. Seyircinin karşısına çıkmayı, onların kalbinden bir daha çıkmayacak şekilde kazınmak amacım. Şampiyonlar Ligi’nde oynamak istiyorum ve gelecek sene inşallah orada olacağız. Messi’ye karşı oynayıp kendimi test etmek bir diğer hayalim.

ALMANYA’DA BÖYLE İLGİ OLMAZ

Şenol Güneş’ten bahseder misin?
İyi bir hoca olduğunu herkes zaten biliyor. İyi de bir insan. İnşallah uzun süre beraber çalışırız. Beni sakatlığım döneminde her hafta aradı. Moral verdi. Çok büyük saygım var. Arkadaşlarım da aradı. Almanya’da bu kadar ilgi olmaz, özellikle takım arkadaşlarımdan. Kendimi büyük bir ailenin parçası gibi hissediyorum.

Gomez için ne dersin?
Büyük oyuncu, iyi insan. Takıma her anlamda katkıda bulundu. Çoğu oyucunun Almanca konuşuyor olması onun için büyük bir avantaj. Geçen sene de Demba Ba vardı. Böyle kaliteli oyunculara oynamak işimizi kolaylaştırıyor.

TOLGAY’LA KISA KISA

Beşiktaş’ta unutamadığın bir anın var mı?
Liverpool maçında attığım golü unutamam.
En güzel hangi yemeği yaparsın?
Spagetti.. Kahvaltıda yumurtaları da ben yaparım. Çorba, et yemekleri hepsini iyi yaparım.
Dinlediğin müzik?
Sazın olduğu her müziği severim. Düğünümde de Orhan Ölmez’den çok müzik dinledik. Eskiden Engin Nurşani’yi çok dinlerdim.
Messi mi Ronaldo mu?
Messi dünyanın en iyi oyuncusu ama İniesta’yı örnek alıyorum. Aynı pozisyonda oynuyoruz oyun stilimiz benziyor. Bazı hareketlerini örnek alıyorum. O da benim aksime defansta çok hırslı değil ama hücumda kolay adam geçiyor ve topu fazla kaybetmiyor.
Arda için ne dersin?
Arda abi de çok kaliteli bir oyuncu. Bana göre Türkiye’nin en iyi oyuncusu.
Eski yıldızlardan kimi beğenirsin?
Zidane ve Hagi’nin maçlarını çok izlerdim.

VODAFONE’U YAKARIM!

Heyecanla Vodafone Arena’nın bitmesini bekliyoruz. Yeni stadımızda tribünler bizi ateşleyecek biz de hırsımızla stadı yakacağız.

“AY-YILDIZI GİYMEK İÇİN FIFA’YA BAŞVURACAĞIM”

Türkiye A Milli Takımı’nda oynama başvurun ve mahkeme sürecin vardı. Sonuç nedir?
Türk Milli Takımı’nda oynamayı çok istiyorum. Ancak genç takımlarda 2 kez milli takım değiştirdim. Almanya ve Türkiye arasında kaldım. Başvurduk Türkiye için olmadı. FIFA’da çok değişiklikler oldu. Biz de şansımızı yine deneyeceğiz. İnşallah olur tekrar bir başvuru yapacağım.

EURO 2016 Avrupa Şampiyonası’nda Türkiye’nin yer aldığı grubu ve şansını nasıl değerlendiriyorsun?
Zor bir grup. Bir sürpriz olmazsa İspanya gruptan lider olarak çıkar. Geriye kalan 3 takımın da eşit şansı var. ‘Kesin Türkiye çıkar’ diyemeyiz, formda olmamız lazım. Şansa da ihtiyacımız var.

Şampiyonluk favorin kim?
İspanya, Almanya ve Fransa.

F.BAHÇE’YE DİKKAT!..
Avrupa’dan elendiğimize çok üzüldüm… Ligde ilk yarıyı lider bitirdik ama çok dikkat etmemiz gerek. Fenerbahçe sadece 1 puan gerimizde. Yaşayacağımız bir kayıp bizi geriye düşürebilir. İşi sonuna kadar götürmek önemli. Bunun için birlik ve beraberlik içinde bir takım olmalıyız. 17 hafta uzun bir maraton. Maç maç bakmalıyız. Mesela ben direk ligin sonunu düşüneceğime önümdeki ilk 5 maça bakıp ’15 puanı nasıl alırım?’ diye düşünürüm.

Sonraki Haber