Dünya Turizm Forumu

Dünya Turizm Forumu

TÜRSAB Başkanı Ulusoy:- "Türkiye, vize konulacak ülke değil. Vize duvarlarını önümüze set olarak çekmeyin. Türkiye, bir gün sizlere de vize koyacak duruma gelebilecektir"- "Turizm sektörünün önündeki en büyük engellerden birini maalesef terör olayları olu

İSTANBUL (AA) - Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, Türkiye'nin, vize konulacak bir ülke olmadığını belirterek, "Vize duvarlarını önümüze set olarak çekmeyin. Türkiye bir gün sizlere de vize koyacak duruma gelebilecektir" dedi.

Ulusoy, Lütfü Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Dünya Turizm Forumu"nun açılışında yaptığı konuşmada, turizmin dünyanın en hızlı gelişen sektörlerinden biri olduğunu, 1950'li yıllarda 25 milyon olan uluslararası alanda seyahat eden kişi sayısının 2015 yılında 1 milyar 184 milyona çıktığını söyledi.

Turizm sektörüyle ilgili tüm projeksiyonların, sektördeki büyümenin gelecek yıllarda da artarak devam edeceğini gösterdiğini ifade eden Ulusoy, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü'nün (UNWTO) öngörüsüne göre, 2030 yılında uluslararası alanda seyahat eden kişi sayısının 1,8 milyara ulaşacağını aktardı.

UNWTO'nun 2014 değerlendirmelerine göre, Türkiye'nin, uluslararası turist girişleri itibarıyla dünyada 6. sırada, turizm gelirleri bakımından da 12. sırada yer aldığını anlatan Ulusoy, şunları kaydetti:

"Turizm sektörünün önündeki en büyük engellerden birini maalesef terör olayları oluşturmaktadır. Herkesçe kabul edildiği üzere terör, uluslararası seyahat etme özgürlüğünü ortadan kaldıran bir unsurdur. Bu, yalnız Türkiye'nin sorunu değil, tüm dünyanın uğraş verdiği evrensel bir sorun, insanlığın karşı karşıya kaldığı ciddi bir saldırıdır. Türkiye, yıllarca uğraştığı bu sorun karşısında mücadele vermiş bir ülke olarak, bunu daima dile getirmiştir."

Ulusoy, bugün gelinen noktada pek çok ülkenin huzur ve refahını tehdit altına alan bu eylemler karşısında dünyanın bir dayanışma ruhu sergilemeye başladığının altını çizerek, "Turizm sektörü bu hususta çok önemli bir misyon üstlenmektedir. Zira turizm, ekonomik bir aktivite olmanın çok ötesinde anlam taşıyan farklı inanç farklı düşünce gruplarının birbirini daha yakından tanımasını sağlayan ve barış iklimini yeşerten bir sektördür" diye konuştu.

Turizm sektörünün ekonomiye katkısına da değinen Ulusoy, Türkiye'nin turizm sektöründen ihracatın yüzde 21,6'sını, dış ticaret açığının yüzde 49,7'sini kapattığını söyledi.

Türkiye'de havayollarının 1980 yılındaki koltuk kapasitesinin 5 bin 300 olduğunu ifade eden Ulusoy, şu bilgileri verdi:

"Bugün 299 uçağıyla Türk Hava Yolları, 210 uçağıyla özel hava yolları, 22 havalimanından 55 havalimanına çıkan bir Türkiye. Geçmişte 11, şimdi 22 yat limanı olan bir Türkiye. 800 bin yataktan, 1 milyon 600 bin yatağa çıkan bir Türkiye. Yalnız, Türkiye, bekleyen ülke konumundan çıkmış, turist gönderen bir ülke konumuna gelmiştir. Türkiye'de 2000 yılında seyahat eden vatandaş sayımız 568 bin kişi, 2015 yılında bu rakam 16 milyon 700 bin kişi. Bunların 9 milyonu yurtdışına çıkmış. Türkiye artık 78 ülkeye turist gönderen bir ülke."

Toplantıya katılan Avrupa Birliği'ne üye ülke temsilcilerine seslenen Ulusoy, "Türkiye, vize konulacak ülke değil. Vize duvarlarını önümüze set olarak çekmeyin. Türkiye, bir gün sizlere de vize koyacak duruma gelebilecektir. Onun için hesabınızı iyi yapın, dostluğumuzu, kaldıracağınız vize engelleriyle bizi kaynaşamamaktan kurtarın" dedi.

- "Dünya turizminin Davos'u olmayı amaçlıyoruz"

Dünya Turizm Forumu Başkanı Bulut Bağcı da bu yılki toplantıda bir ilki gerçekleştirdiklerini, turizm alanında bu kapsamda büyük bir toplantının dünyada ve Türkiye'de daha önce yapılmadığını söyledi.

Hem Türkiye hem de dünyada ilk olma özelliği taşıyan Dünya Turizm Forumu'nun, dünya turizminin Davos'u olmayı amaçladığını belirten Bağcı, "Çünkü biz projeyi şekillendirirken Dünya Ekonomik Forumu yani Davos'tan esinlendik. Geleceğin turizm politikalarını hep beraber belirleyeceğiz" şeklinde konuştu.

Forumda dünyanın birçok ülkesinden katılımcıların yer aldığını aktaran Bulut, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dünya Turizm Forumu'nun felsefesi, 2 temel kavram üzerine kurulu. Bunlar, barış ve iş birliği. Biz, ülkeler, milletler ve toplumlar arasında kurulacak olan diyalog ve iş birliği mekanizmalarını çok önemsiyoruz. Turizmin iş birliği sayesinde daha da gelişeceğini ve benzer şekilde iş birliğinin turizmle daha da güçleneceğine inanıyoruz. Felsefemizi dayandırdığımız bir diğer temel ise barış. Bölgesel çatışmaların travmatik etkilerini güçlü bir şekilde hissettiğimiz şu günlerde, her şeyden çok, barışa ihtiyacımız var. Turizmin küresel barışın tesisi yönünde çok etkili bir yöntem olduğunun bilincindeyiz. Turizm, var olduğu günden bu yana kültürler, dinler ve milletler arasında köprü kuran ve insanları birbiriyle tanıştıran bir diyalog. Böyle olmaya da devam ediyor. Farklı gruplar arasında nefretin ilacı, birbirimizi tanımak ve anlamaktan geçiyor."

Dünya Turizm Forumu'nun yeni bir oluşum olduğunu ve bu yıl ikincisini düzenlediklerini ifade eden Bulut, forumun yıllar içinde bütün turizmcilerin ilgi gösterdiği bir organizasyon haline geleceğini belirtti.

İngiliz Seyahat Acenteleri Birliği Üst Yöneticisi Mark Tanzer de, Türkiye'ye geçen yıl 1 milyondan fazla İngiliz tatilcinin geldiğini ifade ederek, "Bunun yanında Türkiye'nin çok güzel bir mutfağı var, yatırım yapmış, çok güçlü bir hizmet etiği olan bir ülke. Türkiye'nin rekabetçi uluslararası turizm piyasası mevcut. Fiyat duyarlılığı da gerçekten çok fazla. Şu anki rezervasyonlarda büyük bir düşüş var ama bunun sebebi uluslararası durum" diye konuştu.