Oğuzhan Uğur: ''İletişim Başkanlığı'ndan aradılar''

Oğuzhan Uğur: ''İletişim Başkanlığı'ndan aradılar''
Güncelleme:

Fatih Altaylı ile Bire Bir programına konuk olan Oğuzhan Uğur depremzedelere yardımlara devam ettiklerini belirterek "İletişim Başkanlığı'ndan aradılar, bilgi isterseniz verelim dediler" dedi.

Bloomberg HT'de yayınlanan 'Fatih Altaylı ile Bire Bir'in dün akşamki konukları Oğuzhan Uğur, Sefo, Eser Yenenler ile Berfu Yenenler ve şef Hazer Amani oldu. 

'Fatih Altaylı ile Bire Bir'de konuşan Oğuzhan Uğur deprem bölgesi için, "Koordinasyon sıkıntısı vardı. Bunu söylemek birilerine köstek olma amacını sağlamaz. Sıkıntı varsa onu işaret edersin" dedi.

 'YETKİLİLERLE ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYORUZ'

Deprem olduğunu Twitter'da gördüğünü belirten Oğuzhan Uğur, "Twitter'da gezinirken deprem olduğunu gördüm, uyanıktım o saatlerde. Çok takipçim olduğu için sosyal medyadan duyurmamı isteyenler oldu. Çok ilden mesajlar gelen 7 büyüklüğünde bir deprem olduğunu hissettim. 15 dakika sonra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan aradılar. 'Oğuzhan Bey dezenformasyona dikkat edelim, bilgi isterseniz verelim' dediler. Güzel bir konuşma geçti. Bana yetkili kişilerin iletişim numaraları verildi. Babala TV olarak bize atılan yardım mesajlarını paylaşmaya başladık. Devlet yetkililerine de aktardık durumları. Öğlene doğru büyük bir koordinasyon sağladığımızı gördük. Haluk (Levent) ağabey ile hemen deprem bölgesine gittik. Hatay'da telefonum çekmiyordu. Bakanlarımızla ve yetkililerle görüştük. İnanılmaz üst üste gelen negatiflikler vardı maalesef ama şu ana kadar çadır koordine ediyoruz. Yetkilerle çalışmaya devam ediyoruz" dedi.

'KOORDİNASYON SIKINTISI VARDI'

Uğur ayrıca, "Koordinasyon sıkıntısı vardı. Kim oraya gittiyse bunu söyledi. Bunu söylemek birilerine köstek olma amacını sağlamaz. Bir sıkıntı varsa onu işaret edersin. Çok insan vardı. AFAD gönüllüleri vardı, elleriyle 6 insanı enkaz altından çıkaran gönüllüler de vardı" ifadelerini kullandı.

Uğur, "Üzüldüğüm şey şuydu. Çok üst düzey olmasa da bazı yetkililer çıkıp ikinci gün 'her yere yetiştik' dedi. Şimdi şununla empati yapmak lazım. Enkaz altındayım, elimde telefon var. 'Biri beni kurtaracak mı?' diye beklerken öyle bir açıklama görüyorsun. O insan 'herkese ulaşıldı beni mi unuttular' diyebilir" diye konuştu.

'VOLKAN DEMİREL VE GÖKHAN ZAN'IN VİDEOLARIYLA BAMBAŞKA GERÇEKLERLE YÜZLEŞTİK'

Eser Yenenler de, "Bize sosyal medya üzerinden mesajlar geliyordu. 'Ağabey ailemiz şurada enkaz altında' diye. Hepsi doğru mu dediğimiz anda Babala TV yardımımıza koştu. Volkan Demirel'in ve Gökhan Zan'ın videolarıyla bambaşka gerçeklerle yüzleştik. Sosyal medyayı kullanarak destek olmaya çalıştık. Sonra Berfu ile birebir orayı görmek istedik. Berfu, TEGV (Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı) gönüllüsü. O da TEGV ile iletişime geçti" ifadelerini kullandı.

'O İNSANLAR GÜVENLİ BİR YERDE YAŞAYANA KADAR BU SÜRECİ BIRAKMAMAMIZ LAZIM'

Malatya'daki durumu anlatan Yenenler, "400 kişilik çadır kentte, her çadırda ortalama 15 kişi kalıyordu ve altı tane tuvalet iki tane de banyo vardı. Ayakta duran binalardaki insanlar zaten gitmiş ama yoksul halk çadır kentte kalmış. Van Belediyesi de çok yardımcı oldu. Biz de arabada yattık. Konu aslında bir yandan da şimdi de başlıyor aslında. Bu süreç çok uzun. Sürekli gideceğiz. O kadar iyi geldik ki insanlara. 'Unutulmayacağız' hissiyatını gördük. Bu işin peşini bırakmayacağız. O insanlar güvenli bir yerde yaşayana kadar ülkece bu süreci bırakmamamız lazım. Oradaki çocuklar için ayrıca çalışmalar yapıyoruz" dedi.

Deprem bölgesindeki çocuklardan da bahseden Berfu Yenenler ise, "TEGV'in ateş böceği TIR'ları ile bölgeye geçtik. Çocuklar için etkinlikler yapıyorlar. 17 tır ile bölgeye geçtiler. Biz de TEGV ile Malatya'ya gittik. Suriyeli çok çocuk var. Türk ve Suriyeli çocuklar kardeş gibiler. En zor durumda olmasına rağmen en mutlu ve pozitif olanlar çocuklardı. Bu daha yaralayıcı. Onlara verilen keki bile 'sen de ister misin abla' diye soruyorlar" derken gözyaşlarını tutamadı.

'ÇARESİZLİĞİ ORADA GÖRDÜM'

Programın ilerleyen dakikalarında 12 gün boyunca deprem bölgesinde bulunan Doğukan Manço programa telefonla bağlandı. Manço, "Antakya bölgesine gidince 'bu başka bir şey' dedim. Gölcük depremini de gördüm ama çaresizliği orada gördüm" dedi.

'TUVALET VE BANYO İHTİYACI VAR'

Programın diğer konuklarından biri de şarkıcı Sefo'ydu. Haluk Levent aracılığıyla Hatay'a gittiğini belirten Sefo, "Normalde akşam dönecektim ama baktım ki dönülecek gibi değil çünkü insanların bize ihtiyacı vardı. İskenderun'da üç gün kaldım. Acılı bir hikâyeyi mutlu seyrettik. Çocuklar bizi görünce mutlu oluyorlar. Fazla derinlerine de girmek istemedim. Konuyu bile açmak istemedim. Hijyen meselesi çok dikkatimi çekti. Tuvalet ve banyo ihtiyacı var" diye konuştu.

'ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA BİR DAHA GİDECEĞİZ'

Pek çok şef gibi deprem bölgesine giden Hazer Amani ise "Kısa sürede organize olduk. Nereye kim gidecek, ne yapacak gibi programı çıkardık. Eşimizle, dostumuzla, gönüllülerle atladık gittik oralara. Elbistan'ın durumu içler acısıydı. Hava çok soğuktu. Ben gittiğimde -23 dereceyi gördüm. Gündüzleri ise -8 dereceydi. Meslektaşlarımızla mutfakları kurduk. Biraz şarj olduk önümüzdeki hafta bir daha gideceğiz. Jandarma çok yardımcı oldu. Yemeği ve erzakları köylere ulaştırmak zordu. Yerde çok buz vardı. Şu an çok daha iyi organize gidiyor" ifadelerini kullandı.