TGF Başkanı Atilla Sertel İzmir Adliyesi önünde: Özgür basın susturulamaz

Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Başkanı Atilla Sertel, Türkiye’nin çok uzun süredir baskı ve zulüm altında, insanların özgürlüklerini, basının özgürlüklerini çiğneyen bir iktidarın zulmü altında yaşadığını söyledi.

Sertel, sabah saatlerinde demokrasi ve medyaya darbe niteliğindeki operasyona tepki göstermek için İzmir Adliyesi önünde toplanan binlerce kişiyi ziyaret etti. Zaman Gazetesi Ege Bölge Yayın Temsilcisi Vahit Yazgan ile İzmir Adliyesi önüne gelen Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel, burada toplanan binlerce İzmirliye seslendi. Türkiye’nin çok uzun süredir baskı ve zulüm altında ve Türkiye’deki insanların ve basının özgürlüklerini çiğneyen bir iktidarın zulmü altında yaşadığını aktaran Sertel, "Bu iktidar son 5-6 yıldır bu ülkede basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlamakta, yok etmekte ve gazetecileri değişik suçlamalarla, değişik iftiralarla, sahte delillerle, belgelerle cezaevine atmakta, aydınları cezaevine atmakta, onları çoluk çocuğuna ve okurlarına ve vatandaşlara hasret hücrelerde çürütmek istemektedir. İnsanların inançları ayrıdır, düşünceleri, fikirleri ayrıdır. O fikir, düşünce zenginlikleri Türkiye’yi zengin kılmaktadır. Herkes bizim gibi düşünmeyebilir, herkes bizim gibi yaşamayabilir. Herkes bizim gibi dünyaya bakmayabilir. Ama biz Türkiye’nin hiçbir döneminde insanları kamplaştıran, insanları bölen, insanları parçalayan, insanları birbirine düşman eden bir iktidar dönemini hiç ama hiç yaşamadık. Bu dönemler imtihan dönemleridir. Basın ve ifade özgürlüğü içinde, insan hak ve özgürlükleri içinde, hürriyetler içinde, özgürlükler içinde imtihan dönemleridir." dedi.

'HARAMA EL UZATANLARLA BİR ARADA OLMADIK, OLMAYACAĞIZ'

Atilla Sertel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kim ki güçlünün yanında, kuvvetlinin yanında, iktidarın yanında nemalanmak için, para için, pul için düşüncelerini satıyor, kirleniyorsa bilsinler ki bu dönem de gelip geçecektir. Ve insanlarımız, namuslu insanlarımız, çoluk çocuğunu helal lokmayla büyütenlerimiz, bu ülkede üreten namuslu insanlar mutlaka galip gelecektir. Bu zulüm mutlaka sona erdirilecektir. Benim sizlerden, burada toplanan insanlardan ve Türkiye’de yaşayan insanlardan bir dileğim var. Mazlumların yanında olun, masumların yanında olun. 17-25 Aralık hırsızlık ve yolsuzluk haftasını unutturmak isteyenlere inat namuslu ve onurlu insanlar, Müslüman adamın çalmayacağını, Müslüman adamın harama el uzatmayacağını ve Müslümanlığı kullanarak zulüm iktidarının da sürmeyeceğini bilmelerini isterim. Ben bugünlerde tutuklanan arkadaşlar gibi aynı düşünceleri taşımıyor olabilirim. Benim düşüncelerim onlarla birebir örtüşmüyor, örtüşmeyebilir. Ama biz herkes için özgürlük istiyoruz. Herkes için demokrasi istiyoruz, herkes için hukuk istiyoruz. Biz tutuklanmak istenilen arkadaşlarımız için üretilecek sahte delillerin geçmişte de üretildiğini ama hepsinin fos çıktığını; geçmişte de bizim arkadaşlarımızı tutuklayanların şimdi kendi insanlarına, kendi yakınlarına kadar uzanan zincirden ve halkadan dahi şüphelenir ve paranoyak bir noktaya geldiklerini ve artık en yakınındaki insandan bile korktuklarını, korkan insanın korkutmaya çalıştığını ama halkın bu zulüm yapanlardan, bu faşist uygulamayı yapanlardan asla korkmayacaklarını bilmenizi isterim. Mağdurun, mazlumun yanında olacağız. Harama el uzatanlarla asla bir arada olmadık, olmayacağız. Biz Anadolu evlatlarıyız. Biz bu ülkenin öz evlatlarıyız. Farklı düşünsek de biz kardeşiz. Bizim arkadaşlarımıza bu gün dün önceki gün yarın zulüm yapmayı düşünenler bilsinler ki zulüm, her gün yaptıkları zulüm onların sonunu getirmektedir ve onların sonu gelmektedir. Yapılacak ilk seçimde bu iktidarı yıkmak ve yerine Türkiye’ye özgülükleri, kardeşliği, eşitliği, adaleti, hukuku herkes için sağlayacak bir iktidarı kurmak da boynumuzum borcu olsun."

Adliye önünde toplanan binlerce vatandaşın demokrasi nöbeti halen devam ediyor. CİHAN