Türklere, çocuğunu engelli okuluna göndermeleri için baskıyla imza attırılıyor

Türklere, çocuğunu engelli okuluna göndermeleri için baskıyla imza attırılıyor

Eğitim derneği “Mittendrin” uzmanlarından Necla Demirci, Almanya’da 'Inklusion' yasasından sonra öğretmen baskısıyla engelli okullarına gönderilen Türk çocukları sayısının ikiye katlandığını bildirdi. Dernek Başkanı Eva Toms da...

Eğitim derneği “Mittendrin” uzmanlarından Necla Demirci, Almanya’da 'Inklusion' yasasından sonra öğretmen baskısıyla engelli okullarına gönderilen Türk çocukları sayısının ikiye katlandığını bildirdi. Dernek Başkanı Eva Toms da tecrübelerine göre bu okullara göçmen çocuklarının daha çok gittiğini belirtti.

İstatistiklere göre; 2009 yılına kadar yüzde 5’lerde olan oranın 2010’dan sonra yüzde 7’lere ulaştığını bildiren Demirci, Inklusion Yasası’ndan sonra, özellikle geçtiğimiz Ağustos ayından sonra bu oranın ikiye katlandığını belirttti.

Gerçekten engelli çocuklara bile normal okula gitme hakkı veren ve 2013 yılında yasalaşan Inklusion Yasası, çocuğun hangi okula gideceğine karar verme hakkını anne babaya verdiği için umut olmuştu. Ancak uzman Necla Demirci, Förderschule gibi engelli okullarının öğrencisiz kalmaması, kapanmaması için ilkokul öğretmenlerinin çoğu Türk göçmen çocuklarını engelli okullarına yönlendirdiklerini, bunun için ailelere baskıyla evrak imzalatıldığını kaydetti.

Anne babalardan, içeriğini bilmedikleri evrakları imzalamamalarını isteyen Demirci, sadece bir okuldan 16’sı Türk 17 çocuğun engelli okullarına gönderildiği bilgisi aldıklarını aktardı. Demirci’nin Köln Başkonsolosluğu’nda verdiği konferanstaki bu açıklamalarına Türkçe öğretmeni Yaşar Karaaslan ve veli Gürsel Yıldız da kendi tecrübelerini aktararak destek verdi.

KRV Veli Dernekleri Federasyonu (FÖTEV) Başkan Yardımcısı Ali Sak ise, “Engelli okullarının kapanmaması için normal okula gönderilebilecek öğrencileri normal okula göndermedikleri izlenimi bende de oluştu.” dedi. Mittendrin Dernek Başkanı Eva Toms ise, “Tecrübelerimize göre göçmen çocukları Almanlardan daha fazla Förderschule’lere gidiyor.” dedi.

Demirci, “Henüz bu konuda bilimsel bir araştırma yapılmadı. Eğitim Dairesi de pek bilgi vermek istemiyor. Ancak bizim ailelerden aldığımız şikayetler yoğunlaşıyor. KRV Eğitim Bakanı Sylvia Löhrmann da engelli okuluna giden göçmen ve Türk öğrenci sayınının arttığını görünce muhatap aramış ve benimle görüşmek istiyor.” dedi.

Kendilerine ulaşan vakaların genelde KRV eyaletinden ancak diğer eyaletlerden de geldiğini bildiren Demirci, “Çünkü Mittendrin derneği olarak bu konuda çalışmalarımız Alman medyasına yansımaya başladı. Hizmetlerimizden haberdar olanlar arıyor. Okullara gidip çocukları kurtarıyoruz.” ifadelerini kullandı.

BM’nin kararı doğrultusunda Almanya’nın eyaletlerinde yasalaşan Inklusion Yasasının engelli ve engelsiz öğrencilerin aynı okulda okumalarını öngördüğünü hatırlatan Demirci, “Çok güzel bir olay bu. Yasa okul konusunda kararı anne balalara veriyor. Ama göçmen aileleri çok bilgisiz. Öğretmenler çocuğunuza yardım edeceğiz diyorlar. Anne baba da ‘çocuğumun iyiliği için’ diyerek, evraklara okumadan imza atıyor." dedi.

ANNE BABA OKUMADAN HİÇBİR ŞEY İMZALAMAMALI

Henüz ilkokulda olanlar için geriye dönüşün kolay olduğunu belirten Demirci, “Diğer çocuklarda biraz zor oluyor. ‘Förderbedarf’ denilen engelli durumunun kaldırılması, yeni bir okulun bulunması gerekiyor. Ailelere tavsiyemiz hiç bu duruma düşmemek, okumadan hiçbir şey imzalamamak. İmzalayacaklarsa bilinçli imzalasınlar. Gerekiyorsa bize danışsınlar. Devlet, bütün çocuklara aynı çatı altında eğitim görme hakkı vermiş." şeklinde konuştu.

Öğretmenlerin bunu neden yaptığını da değerlendiren Demirci, “Üç neden var. öncelikle engelli okulları Förderschule’ler kapanmıyor. Oraya gitmek isteyen öğrenciler de var, oradaki görevliler de bırakmak istemiyor. Bilinçli, eğitimli Almanlar engelli okulundan çocuklarını alıyor. Okullar boş kalınca bizim çocuklarımız yönlendiriliyor. Sayıları çok fazla. Geçenlerde Roman bir aile bize geldi. Beş normal çocukları var. Almancayı tam bilmiyorlar. Beşini de ‘öğrenme engelli’ diye engelli okuluna göndermişler. Alman basınını konudan haberdar ettik, Eğitim Dairesi zor durumda kaldı, çocuklar geri alındı." dedi.

ENGELLİ OKULUNA GÖNDERİLEN ÇOCUKLARDA PSİKOLOJİK RAHATSIZLIKLAR BAŞ GÖSTERİYOR

Engelli olmadığı halde engelli okulana gönderilen çocukların geleceğinin karardığını hatırlatan Demirci, “Benim gözlemlerim; özellikle bu durumdaki erkeklerde, 30-40’lı yaşlarda başta Şizofreni olmak üzere psikolojik rahatsızlıklar sıkça görülüyor. İşleri güçleri yok. Sahipsizler. Bu bizim için, Almanya’nın geleceği için kötü, geleceğimiz kaybolup gidecek.” diye konuştu.

Konferansta söz alan Türkçe öğretmeni Yaşar Karaaslan ise kendi okulunda iki Türk çocuğunun engelli okuluna gönderilmemesi için anne babalarıyla konuştuğunu, ancak öğretmenlerin anne babalara kağıt imzalatıp çocukları oraya gönderdiğini aktardı. Köln/Godorf İlkokulu’nda okuyan 10 yaşındaki kardeşinin benzer baskılarla engelli okuluna gönderildiğini anlatan veli Gürsel Yıldız ise öğretmenlerin kendilerini ikna etmek için üç hafta boyunca hemen her gün telefon ettiğini, kendileri bunu kabul etmeyince, Almancası eksik olan annelerini okula çağırıp evrak imzalatarak kardeşini engelli okuluna gönderdiklerini anlattı.

ÇOCUĞUN HANGİ OKULA GİDECEĞİNDE SÖZ HAKKI ANNE BABANIN

Yeşiller Partisi KRV Milletvekili ve Meclis Uyum Komisyonu Başkanı Arif Ünal ise “Inklusion Yasası çocuğun hangi okula gideceğine karar verme yetkisini anne babaya veriyor. Öğretmen velileri bililendirir ve onların müsaadesi olmadan hiçbir yere gönderemez. Daha önce ailenin hiç söz hakkı yoktu. Veliler bilinçlenmeli. Eğer öyle bir şey varsa, Meclis Dilekçe Komisyonu’a (Petitisionsausschuss), Milletvekillerine, Bakanlığa başvurmaları lazım.” dedi. CİHAN