IMF’den Avrupa ülkelerine faiz uyarısı

Uluslararası Para Fonu’na (IMF) göre, Avrupa’daki merkez bankaları faiz artışlarına devam ederken, ortaya çıkacak finansal strese ve çeşitli tehlikelere karşı dikkatli olmalı.

IMF tarafından bugün yayımlanan bir raporda, enflasyon riskleri nedeniyle yetkililerin sıkılaştırmaya devam etme sorumluluğunun altı çizildi. Ancak kuruluş, ABD’de başlayan ve Credit Suisse’i batıran son finansal kargaşaya benzeyen daha fazla gerilimin ortaya çıkması ihtimaline karşı ülkeleri uyardı.

IMF raporunda şu ifadelere yer verildi:

“Euro bölgesi ve Birleşik Krallık’taki bankalar arasındaki ortalama sermaye ve likidite tamponları bir koruma görevi görürken, son bankacılık sektörü sorunları likidite sıkıntılarının ve finansal stresin nasıl birdenbire su yüzüne çıkabileceğini gösterdi.

Başka bir stres döneminde özellikle daha zayıf temellere sahip bankalar arasındaki tamponlar aşınabilir. Bu durum, finansal koşulları keskin bir şekilde sıkılaştırabilir.”

IMF ayrıca, Avrupa Merkez Bankası’na faiz oranlarını 2024’ün ortalarına kadar yükseltmeye devam etmesi ve AB maliye bakanlarını yüksek enflasyonu düşürmek için ortak eylem içinde maliye politikasını sıkılaştırmaya çağırdı.

IMF’nin Avrupa Departmanı başkanı Alfred Kammer, AB maliye bakanları ve merkez bankası başkanları toplantısı öncesinde bir basın toplantısında enflasyonun en büyük endişe olduğunu söyledi.

Kammer, “Temel politika önerimiz enflasyonu yenmek ve bu da para politikası aracını kullanmamız gerektiği anlamına geliyor. ECB için bu daha fazla sıkılaştırma, daha uzun süre sıkılaştırma anlamına geliyor” dedi.

‘MALİYE POLİTİKASINA DİKKAT’

“Enflasyon, özellikle yoksullar için ekstra bir yüktür ve bununla mücadele edilmesi gerekir” diyen Kammer, AB maliye bakanlarının da yaşam maliyeti krizi sırasında devam ettirdikleri mali teşvikleri azaltarak ECB’yi desteklemek zorunda olduklarını söyledi.

“Enflasyonla sadece merkez bankası başa çıkamaz, onu desteklemek için maliye politikasına ihtiyacınız var” diyen Kammer, AB ülkelerinde bütçe açıklarında beklenen önemli bir azalmanın, vatandaşları yüksek enerji fiyatlarına karşı desteklemeye yönelik hükümet paketlerinin uzatılması nedeniyle gerçekleşmediğini belirtti.