CHP'nin kuruluş yıl dönümü toplantısındaki boş koltuk dikkat çekti

CHP'nin kuruluş yıl dönümü toplantısındaki boş koltuk dikkat çekti
Güncelleme:

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin kuruluş yıl dönümü kapsamındaki toplantıya katılmadı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin genel merkezindeki Örgüt Temsilcileri Meclisi Toplantısına katıldı.

CHP'nin eski genel başkanları Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın toplantıdaki yerini alırken, Kemal Kılıçdaroğlu'nun toplantıya katılmaması dikkat çekti. 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, toplantıya katılan örgüt temsilcilerine seslenerek hem parti içi birlik çağrısı yaptı hem de yerel seçimlerde elde edilen başarıyı güçlendirme mesajı verdi.

Örgüt Temsilcileri Meclisi Toplantısı’nda konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, "İleride ders kitaplarına darbeci olarak geçeceksin. Cunta başkanı olmaya değer mi? Ne yaparsanız yapın başaramayacaksınız. Çelikten irademizi bükemeyeceksiniz. Haklılığımıza, cesaretimize, kararlılığımıza, çocukların umutlarına ve kahkahalarına yenileceksiniz. Gün gelecek, bu yaptıklarınızın hepsinden utanacaksınız" diye seslendi.

Özel'in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

Geçen yıl bugünlerde 2. Yüzyıl Değişim Kurultayımızı yaptık. O kurultayda geniş bir katılımla tüzüğümüzü değiştirdik. 4-9 Eylül kuruluş haftamız oldu ve bu sene ilk kez kutluyoruz.

Geçmişte örgütle genel merkezimizi buluşturan küçük kurultaylarımız vardı. Geçen yıl yaptığımız tüzük değişikliğinde geçmişteki küçük kurultayımızın yerine gelebilecek Örgüt Temsilcileri Meclisi'ni tarif etmiştik. Şimdi ilk toplantısındayız. 81 il başkanımız, kadın ve gençlik kolları gençlik başkanlarımız, PM üyelerimiz, belediye başkanlarımız, milletvekillerimiz, önceki genel başkanlarımız ve örgütümüz burada ve İstanbul İl Başkanlığı'nda.

Belediye başkanlarımızın Türkiye'nin önüne koyduğu vizyonla belediyeleri nasıl önceki yönetimlerden kurtardıysak, Ankara, Mersin, Muğla nasıl yönetiliyorsa... Diğer taraftan içeriye atıldığı gün 15.5 milyon kişinin cumhurbaşkanı adayı yaptığı Ekrem İmamoğlu nasıl İstanbul'u halkın belediyesi yaptıysa, oy farkı nasıl yükseldiyse, tüm yönetimde olduğumuz yerler nasıl yönetiliyorsa Türkiye'yi bu kararlılıkla yöneteceğiz.

Son 23 yılında ağır bir tahribat yaşayan cumhuriyetimizin sorunlarını iyi tespit eden ve dünyadaki gelişmeleri yorumlayan bir vizyon takip ediyoruz. Parti programımız dört temel sütun üzerine oturuyor: Birincisi devlet, yönetim ve demokrasi; ikincisi kalkınma ve ekonomi, üçüncüsü sosyal devlet ve refah, dördüncüsü ise dış politika, güvenlik ve dirençlilik. Onurlu hayatları yeniden vaat edeceğiz. İktidarın ultra merkeziyetçi anlayışı, Türkiye'yi tıkamakta, yönetilemez hala getirmektedir. Hizmetlerin en yakın idari birimler tarafından sağlanmasını temin edeceğiz, yerel yönetimleri güçlendireceğiz.

Katılımcı bir ekonomi yönetimi vaat ediyoruz. Sadece kendi yanında olan ve zenginleri koruyan iktidar anlayışını değiştireceğiz. Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı için, herkes için temel vatandaşlık gelirini öneriyor ve vaat ediyoruz. Gerçekçi bir gelir testinden sonra her bireyin bundan faydalanmasını geliştireceğiz. Aile içinde kadın en büyük desteği alacak. Aile kurumunu önemsiyoruz. Ekonomik zorluklardan dolayı bir araya gelenleri de yoksulluktan kurtarmayı önemsiyoruz.

AB'ye tam üyelik, dış politikadaki en önemli hedefimizdir. CHP iktidarında Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini bütün dünya destekleyecek. Gençlere yasaksız Türkiye, vizesiz Avrupa vaat ediyoruz. Bu ülkeye huzur vaat ediyoruz, parti programını da tam da bu nedenle güncelliyoruz. Karşımızda yaşlanmış, yorulmuş, aciz, ülkeye faydalı olamayan, ülkeye vereceği hiçbir şey kalmayan bir iktidar var. Bu ülkeden çok şey aldılar ama hiçbir şey vermediler. Türkiye'de Erdoğan'ın çıkarları ile milletin çıkarları birbirinden ayrışmıştır. Yapıştığı koltuktan ayrılmamak için ülkeyi ateşe atmaya hazırdır. Bugün onların iktidarı kaybetmeleri için en büyük tehdit CHP'dir. Türkiye'de artık ne yazık ki çok partili siyaset tehdit altındadır.

Cumhurbaşkanımızın seçildiği ilk gün vereceği ilk talimat yeniden oylanmak ve yürürlüğe konmak üzere İstanbul Sözleşmesi'ni Meclis'e sevk etmek olacak. Cumhurbaşkanımızın bürokrasiye vereceği ilk talimat, TOKİ'ye 'Bir yıl içerisinde Cumhuriyet yurtlarını yapın, öğrencileri sokaktan ve cemaatlerin elinden kurtarın' olacak.

AB'ye tam üyelik, dış politikadaki en önemli hedefimizdir. CHP iktidarında Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini bütün dünya destekleyecek. Gençlere yasaksız Türkiye, vizesiz Avrupa vaat ediyoruz. Bu ülkeye huzur vaat ediyoruz, parti programını da tam da bu nedenle güncelliyoruz. Karşımızda yaşlanmış, yorulmuş, aciz, ülkeye faydalı olamayan, ülkeye vereceği hiçbir şey kalmayan bir iktidar var. Bu ülkeden çok şey aldılar ama hiçbir şey vermediler. Türkiye'de Erdoğan'ın çıkarları ile milletin çıkarları birbirinden ayrışmıştır. Yapıştığı koltuktan ayrılmamak için ülkeyi ateşe atmaya hazırdır. Bugün onların iktidarı kaybetmeleri için en büyük tehdit CHP'dir. Türkiye'de artık ne yazık ki çok partili siyaset tehdit altındadır. CHP'nin hedef alınması da bu yüzdendir. Biz bir cephe olarak demokratik siyaseti savunacağız.

Geleceğin iktidar partisine, bir sonraki cumhurbaşkanına darbe yapan bir süreç başlatılmıştır. 19 Mart bunun somutlaştığı gündür. 173 gündür Türkiye'nin geleceğine yapılan darbe sürmektedir, biz de buna karşı direnmekteyiz. Bu yüzden partimize saldırıyorlar. İl Başkanlığımızın önüne polis gönderiyorlar. Erdoğan'a sesleniyorum: Kendi çıkarın için milleti ateşe atıyorsun, değer mi? İleride ders kitaplarına darbeci olarak geçeceksin. Cunta başkanı olmaya değer mi? Ne yaparsanız yapın başaramayacaksınız. Çelikten irademizi bükemeyeceksiniz. Haklılığımıza, cesaretimize, kararlılığımıza, çocukların umutlarına ve kahkahalarına yenileceksiniz. Gün gelecek, bu yaptıklarınızın hepsinden utanacaksınız, sizi savunan kimse kalmayacak.

 

 

 

text-ad