Kadıköy sahilinde Boğaziçi Üniversitesi protestosu

Güncelleme:

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu'ya karşı protestolarını Kadıköy'de sürdürdüler. Öğrenciler, istifa çağrılarını burada da yinelediler.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2 Ocak'ta Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu'ya karşı öğrencilerin protestosu bugün de devam etti.

İlk olarak rektörlük binasının önünde toplanan ve istifa çağrısında bulunan öğrenciler, akşam saatlerinde de vapurla Kadıköy'e geçtiler. 

Rıhtım Meydanı'nda çok sayıda kişinin katıldığı protestoda sık sık "Asla yalnız yürümeyeceksin", "Bu daha başlangıç mücadeleye devam", "Üniversiteler bizimdir, bizim kalacak" sloganları atıldı.

Beyaz TV kamerasına seslendiler: Arkadaşlarımızı serbest bırakın

Alanda çekim yapan Beyaz TV ekibinin önünde duran öğrenciler, Prof. Bulu aleyhindeki sloganlarına devam ettiler. Öğrenciler, dünkü eylemler nedeniyle gözaltına alınan arkadaşlarının serbest bırakılması talebiyle Beyaz TV kameralarına seslendiler.

Taleplerini sıraladılar: Kayyum olarak atanan tüm rektörler acilen istifa etsin

Öğrenciler tarafından okunan basın açıklamasında 'üniversiteye atanan kayyumun ülke gerçekliğinden kopuk olmadığı' belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

"Bugün 6 Ocak Çarşamba. Çevremiz polislerle dolu ve gözaltına alınan arkadaşlarımız yanımızda değil. Şimdi yeniden, üniversitemize atanan kayyumu kabul etmediğimizi dillendirmek için öğrencilerden emekçilere, mezunlardan akademisyenlere ve demokratik kitle örgütlerine kadar hep beraber buradayız ve söyleyeceklerimiz var.

'Biz burada Boğaziçi Üniversitesi’nin azınlığını değil ta kendisini temsil ediyoruz'

Kayyum rektör Melih Bulu’nun canlı yayındaki iddialarının aksine, biz burada Boğaziçi Üniversitesi’nin azınlığını değil ta kendisini temsil ediyoruz. Biz Boğaziçi Üniversitesi’nin bileşenleri olarak kayyum rektör atamasına karşıyız. Kayyum politikalarının bizi hep kötüye götüreceğini biliyoruz, alışmayacağız, kabullenmeyeceğiz.

Bilinsin ki; yalnızca Boğaziçi’nden ibaret değiliz, tüm öğrencilerin ve ülkenin bütününün, yani İstanbul Sözleşmesi uygulansın diyen kadınların ve LGBTİ+’ların, Boğaziçi Üniversitesi’nin önünde direnen Bimeks işçilerinin ve bilumum emekçi ve ezilenlerinin demokratik taleplerini dile getirmek için buradayız. Boğaziçi gerçekliğinin ülke gerçekliğinden kopuk olmadığının bilincindeyiz.