Ak Parti 5. Yerel Yönetimler Sempozyumu

Ak Parti 5. Yerel Yönetimler Sempozyumu

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu: (4)- "Biz yüce Meclis'i, terör destekçiliğinin zırhı haline getiren milletvekillerini yargı önüne çıkarmak için harekete geçtik. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi, terör sözcüsü haline gelen milletvekillerini kend

ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Biz, yüce Meclis'i, terör destekçiliğinin zırhı haline getiren milletvekillerini yargı önüne çıkarmak için harekete geçtik. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi, terör sözcüsü haline gelen milletvekillerini kendisine siper etmek amacıyla dokunulmazlıkların kaldırılmasını teklif eden bu girişimimize destek vermedi." dedi.

Davutoğlu, partisinin ATO Congresium'da düzenlediği "Gençlik ve Belediye" konulu 5. Yerel Yönetimler Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, şehir idaresinde ehliyet ve liyakatın önemine işaret etti. Davutoğlu, şehir yönetimlerinde nepolitizmi (yakınları öne çıkaran) bir anlayışı asla kabullenemeyeceklerini, bunu yapan kim olursa olsun ona gerekli tavrı göstereceklerini bildirdi.

Kullanılan kaynakların Türkiye'nin olduğunu hiçbir zaman unutmayacaklarını dile getiren Davutoğlu, "Kemiyet (nicelik) kadar keyfiyete dikkat edeceğiz. Hatta artık keyfiyete, niteliğe daha çok çok önem vereceğiz. Kültür merkezleri yapın mutlaka ama o kültür merkezlerinin özellikle de gençlerimiz tarafından doldurulmasına kafa yorun." diye konuştu.

Gençlere de seslenen Davutoğlu, "Gençler, şehirlerimizde açtığımız kültür merkezlerinin, spor salonlarının gerçek sahibi sizsiniz. Gidiniz, oraları doldurunuz, kendinizi geleceğe oralarda hazırlayınız." dedi.

Şehirlerin, ilçelerin sadece maddi imarından mesul olmadıklarını ifade eden Davutoğlu, aynı zamanda gönüllerin ve zihinlerin imarından, mamur oluşundan da mesul olduklarını kaydetti.

Şehir aidiyetini geliştirecek olanın öncelikle o şehirlerin belediye başkanları olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Şehir derken sadece il merkezlerini kastetmiyorum, ilçelerde de beldelerde de bu aidiyeti tesis, öncelikle belediye başkanlarının görevidir. Eskiden belediye başkanlarına 'şehremini' denirdi. Yani, şehrin emanet edildiği emin kişi. Sizler her biriniz bizim nezdimizde emin kişisiniz." değerlendirmesinde bulundu.

Davutoğlu, günümüzde halkın teveccühü ile belediye başkanlığı makamına geldikleri halde 'şehremini' sıfatını hak etmeyenler bulunduğuna işaret ederek, "Millete hizmet için kendisine emanet edilen belediye imkanlarını terörist faaliyetlerin lojistiğinde kullanan başkanlar var. Belediyeye ait iş makinelerini yöre halkının can güvenliğine, huzuruna kastetmek için kullanan, çukurlar kazdıran başkanlar var. Milletin verdiği oyları özerklik hezeyanı ile suistimal eden, hizmet için alınan iş makinelerini çukur kazmak için kullanan, alt yapı sorunlarına çözüm üretmek yerine, park bahçe yapmak için merkezi bütçeden gönderilen ödeneği yıkımda arayan başkanlar var. Sizler imar başkanlarısınız, belediye başkanlarısınız, onlar tahrip belediye başkanları" ifadelerini kullandı.

- "Kimin ne hakkı varsa adilane paylaştırıyoruz"

Yerel ve merkezi yönetimlerde, farklı partilerdeki belediyelere ayrımcılık yapmadıklarını dile getiren Davutoğlu, "Milletin emaneti olan bütçeyi, hukuk çerçevesinde, yasalar çerçevesinde kimin ne hakkı varsa adilane paylaştırıyoruz. Bölgedeki büyükşehir ya da şehir belediyelerinden hiçbiri, ilçelerden hiçbiri bizde hakkının kaldığını iddia edemez." dedi.

Başbakan Davutoğlu, daha önce muhalefet partilerinin yönetimindeki belediyeler ile ilgili bazı bilgileri paylaştığını belirterek, "Muğla, Diyarbakır, Van, Mardin gibi illerdeki belediyelerdeki hizmet eksikliği, yatırım eksikliği, proje eksikliğine dair çarpıcı rakamlar aktarmıştım" diye konuştu.

Salonu dolduran partililerin "Meclis'te terörist istemiyoruz" şeklinde slogan atmaları üzerine Davutoğlu, "Biz de Meclis'te teröre destek veren hiç kimseyi istemiyoruz" dedi. Davutoğlu'nun bu sözleri uzun süre alkışlandı.

- "Birileri tahribata soyunursa hiç tereddüt etmeden tedbirini alırız"

Davutoğlu, bazı il belediyelerinin hizmet ve yatırım eksikliği ile ilgili sözlerini şöyle sürdürdü:

"Maalesef bu belediyeler merkezi bütçeden aldıkları gelirleri yatırıma dönüştürmekten bile aciz durumdalar. Vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik projeler geliştirmiyor, yatırım yapmıyorlar. Fakat bu tip belediyecilik anlayışı için de yolun sonu görünmüştür. Ben inanıyorum ki Türkiye'nin yerel yönetim kalitesindeki artışı hayatında hisseden başka şehirlerdeki, ilçelerdeki AK Partili belediyelerin başarılı hizmetlerini gören, 'benim oy verdiğim belediye neden bu hizmetleri değil de şu eziyetleri bana reva görüyor' diyen vatandaşlarım bu belediyeciliği Türk siyasi hayatından ebediyen çıkartacak, onlara 2019'da hak ettikleri dersi verecektir. Bütün şehirlerimiz, ilçelerimiz, beldelerimiz bizim için azizdir. Biz vatandaşlarımızın mağdur olmaması için üzerimize düşen ne varsa yapıyoruz yapmaya da devam edeceğiz. Bize oy vermiş olsun olmasın bütün vatandaşlarımızın huzuru, emniyeti ve refahı için çalışıyoruz. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Herkes şunu bilsin, biz şehirlerimizi daha da mamur kılmanın gayreti içerisindeyken birileri tahribata soyunursa hiç tereddüt etmeden tedbirini alırız, alıyoruz, alacağız."

Teröre destek veren, terör örgütünün sözcülüğüne soyunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırılması için dün AK Partili milletvekillerinin tam bir kadroyla, omuz omuza 316 imzayla TBMM'ye anayasa değişikliği teklifi verdiğini anımsatan Davutoğlu, "İşte AK Parti farkı bu. Yıllardır bizim dokunulmazlıkların kaldırılmasından tedirgin olacağımızı zannedip meydan okuyanlara şunu söyledim bir ay önce, 'madem meydan okuyorsunuz, işte hodri meydan 316 milletvekili hiçbir şeyden çekinmeden, kınayanın kınamasından çekinmeden imzasını attılar. Bu da şunu gösterir AK Parti karar aldı mı, yola çıktı mı hiçbir fire vermez. Haftalardır dokunulmazlıklar konusundaki tartışmalar milletimizin gözü önünde cereyan ediyor. Biz, Yüce Meclis'i, terör destekçiliğinin zırhı haline getiren milletvekillerini yargı önüne çıkarmak için harekete geçtik. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi, terör sözcüsü haline gelen milletvekillerini kendisini siper etmek amacıyla dokunulmazlıkların kaldırılmasını teklif eden bu girişimimize destek vermedi. Muhalefeti mazeretsiz bırakmak için bu teklife de 'evet' diyerek Meclis'i meşgul etmeyecek bir yasa teklifiyle fezlekeleri yargıya intikal ettirme önerisini geliştirdik" diye konuştu.

- "Biz hesap vermeye hazırız"

"Günlerdir hatta yıllardır kamuoyunu dokunulmazlık konusuyla meşgul eden CHP'den ses çıkmıyor" ifadesini kullanan Davutoğlu, "Çıkmaz, çünkü onlar kendilerinden korkarlar. Dokunulmazlık kalktığında mahkemede hesap veremeyeceklerini düşünürler. Bizim 316 milletvekilimiz ise hep beraber aslında dün imzalarla şunu dedik, 'Biz bu dünyevi mahkemelerde de uhrevi mahkemede de her an hesap vermeye hazırız, meydandayız, meydanda olacağız. Bizi kimse dokunulmazlıklarla korkutamaz." dedi.

CHP'nin kendi milletvekillerinin de yargı önüne çıkmasından "endişe ettiğini, korktuğunu ve çekindiğini" belirten Davutoğlu, "Şimdi göreceğiz, Anayasa Komisyonundan geçtikten sonra Genel Kurulda takke düştükten sonra görünecek, kimin mahkemelerden korktuğu, kimin korkmadığı, kimin alnının ak, yüreğinin ak olduğu, kimin alnının kara, yüreğinin de kapkara olduğu ortaya çıkacak. Günlerdir ağza alınmayacak hakaretlerle meşgul olan Kılıçdaroğlu, nezaketsizlik rekorları kırmaya yöneleceğine neden dokunulmazlıklar konusuna girmiyor? Kendi fezlekelerinin de yargıya intikalinden mi çekiniyorsun Kılıçdaroğlu?" ifadelerini kullandı.

(Sürecek)