Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ve Parti Sözcüsü Çelik: (1)

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ve Parti Sözcüsü Çelik: (1)

"Adana Ceyhan Belediye Başkanı Alemdar Öztürk, Kahramanmaraş Elbistan Belediye Başkanı Durmuş Küçük, Ankara Ayaş Belediye Başkanı Bülent Taşan, partimiz kurucu üyesi Yaşar Yakış, 22 Mart 2016 tarihli Merkez Disiplin Kurulu toplantısında alınan kararlar do

ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Adana Ceyhan Belediye Başkanı Alemdar Öztürk, Kahramanmaraş Elbistan Belediye Başkanı Durmuş Küçük, Ankara Ayaş Belediye Başkanı Bülent Taşan, partimiz kurucu üyesi Yaşar Yakış, 22 Mart 2016 tarihli Merkez Disiplin Kurulu toplantısında alınan kararlar doğrultusunda bu şahısların AK Parti’den ihracına karar verilmiştir. Gerekçeli karar 28 Mart 2016 tarihinde ilgililere gönderilecektir.” dedi.

Çelik, parti genel merkezinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bazı parti mensupları ve belediye başkanlarının AK Parti prensiplerine uymadığı için Merkez Disiplin Kurulu'na kesin ihraç talebiyle sevk edildiğini anımsatan Çelik, “Bu çerçevede Adana Ceyhan Belediye Başkanı Alemdar Öztürk, Kahramanmaraş Elbistan Belediye Başkanı Durmuş Küçük, Ankara Ayaş Belediye Başkanı Bülent Taşan, partimiz kurucu üyesi Yaşar Yakış, 22 Mart 2016 tarihli Merkez Disiplin Kurulu toplantısında alınan kararlar doğrultusunda bu şahısların AK Parti’den ihracına karar verilmiştir. Gerekçeli karar 28 Mart 2016 tarihinde ilgililere gönderilecektir.” diye konuştu.

AK Parti'de, parti ilkeleri doğrultusunda siyaset yapılması gerektiğini, AK Parti’de siyaset yapmakla parti ilkeleri arasında bir mesafe ortaya çıktığı zaman, yetkili kurulların buna müdahale edeceğini söyleyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunun da AK Parti ilkelerini korumak, AK Parti’nin kurucu değerlerini korumak bakımından fevkalade önem verdiğimiz, kıymet verdiğimiz bir husus olduğunun altını çizmek isterim. Biz belli değerler üzerinden siyaset yapan bir partiyiz. Bunlar hem iktidara geldiğimiz süre içerisinde, partinin kurulma sürecinden bugüne kadar kurumsallaşmıştır. Bu siyasi değerler hem de parti programında, tüzükte belirtilmiştir ama yaşanan olaylar çerçevesinde de AK Parti’nin duruşlarla, hangi değerlerle siyaset yaptığı vatandaşlarımızın gözü önünde gerçekleşmektedir. Dolayısıyla hiç kimsenin ‘Ben AK Parti’de siyaset yapıyorum’ diyerek AK Parti ilkeleri karşısında kendisini layüsel hissetmemesi gerekir. Eğer AK Parti’de siyaset yapmakla AK Parti'li siyaset yapmak arasında bir mesafe ortaya çıkarsa ilgili kurumlarımız devreye girer ve bu değerlendirmeyi yaparlar. Dolayısıyla, AK Parti siyasetinin, AK Parti’yi var eden siyasi değerler üzerinden işletilmesi gerektiğinin bir kere daha altını çiziyoruz."

Geçen süre içerisinde değerlendirmelere gereken pek çok konunun ortaya çıktığını ifade eden Çelik, öncelikle canlarını çok yakan terör olaylarına muhatap olduklarına dikkati çekerek, Türkiye’nin farklı terör örgütlerinin ciddi saldırıları altında olduğunu vurguladı.

Çelik, Terör saldırıları neticesinde şehit olan polis, asker, korucu ve sivil vatandaşlara Allah’tan rahmet dilerken, ailelerine de taziyelerini iletti.

- "DAİŞ, insanlık tarihinin gördüğü en büyük katliamlara imza atmaktadır"

Türkiye’nin etrafındaki gelişmeler bağlamında ideoloji ve etiketleri farklı ama hedefleri bir olan birden çok terör örgütünün saldırısı altında bulunduğunun altını çizen Ömer Çelik, “Bunlar, DAİŞ denilen terör örgütü, insanlık tarihinin gördüğü en büyük katliamlara imza atmaktadır. Aynı şekilde PKK terör örgütü, onun Suriye kolu olan PYD/YPG ve aynı şekilde DHKP-C ve benzeri terör örgütleri dört bir koldan Türkiye’yi kuşatmaya çalışmaktadır. Kuşkusuz gördüğümüz tablo bütün bunların Türkiye’de bir istikrarsızlık ortamı yaratmak, bu istikrarsızlık ortamının doğuracağı türbülans içerisinde teröre daha çok alan açmak ve Türkiye’nin kazanımlarını berhava etmeye çalışmak şeklinde çok yönlü hedef paketiyle dağıldıklarını görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’yi içine kapatmak ve etrafındaki gelişmelerden soyutlamak şeklinde bazı terör eylemlerinin söz konusu olabildiğine dikkati çeken Çelik, “Aynı şekilde Türkiye’nin içerisinde teröristlere karşı yürütülen güvenlik operasyonlarının engellenmesi şeklinde bazı tablolar ortaya çıkabiliyor, engellenmeye çalışılması şeklinde bazı eylemler ortaya çıkabiliyor. Ama görüldüğü gibi Türkiye burada yekpare biçimde bütün bu terörist faaliyetlere karşı dimdik ayakta durmaktadır. Çünkü bunların hedefinin herhangi bir kesimi, herhangi bir toplum kesimini, herhangi bir ideolojik kesimi, herhangi bir kültürel kesimi değil, Türkiye’nin tamamını hedef aldığı, Türkiye’nin tamamının huzur ve bir arada yaşama iradesini yok etmeye çalıştığı, Türkiye’nin ekonomik ve demokratik kazanımlarını yok etmeye çalıştığı açık ve net bir biçimde görülmektedir." ifadelerini kullandı.

- "Geçmişte yapılan hatalardan daha vahimini yapıyorlar"

Bu süreç içerisinde dünyadaki dostlarından çeşitli kereler yanlarında durmalarını istediklerini dile getiren Çelik, ilkeler çerçevesinde yanlarında duran, Türkiye’nin acısını ve Türkiye’nin kayıplarını paylaşan dünyadaki tüm dostlarına teşekkür etti.

“Türkiye’yi anlamakta zorlanan, terör konusunda çifte standartlı davranan, ilkeler ve prensipler temelinde değil de birtakım çıkarlar temelinde ya da konjonktürel birtakım siyasi hesaplar temelinde bu olaya yaklaşanların geçmişte yapılan hatalardan daha vahim hatalar yaptıklarının da altını çizmek isteriz” diyen Çelik, şunları söyledi:

“Geçmişte konjonktürel değerlendirmelerle ya da bir takım çıkar hesaplarıyla terörist örgütler arasında farklı değerlendirmelerde bulunması uluslararası güvenliği tehdit eden daha büyük sorunların ortaya çıkmasına yol açmıştır. Kimi zaman bir devlet diğer devlete karşı belli terörist organizasyonları himaye etmiştir ama görülmüştür ki bu himaye eninde sonunda bir bumerang gibi dönüp tekrar dolmuştur ve sonuç olarak bütün terör örgütlerinin bir safta olduğu, bütün devletlerin bir safta olduğu bir anlayışa kavuşulmadan bu küresel terörle mücadele etmenin imkanı olmadığı, küresel terörü mağlup etmenin imkanının olmadığı görülmektedir.”

(Sürecek)