Atatürk Barajı ile ilgili korkutan açıklama

Atatürk Barajı ile ilgili korkutan açıklama

YYÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Onur Köse, “Baraj gövdesi ile ilgili mühendislik çalışmalarının yapılması gerekir. Bu tür depremlerin ‘Atatürk Barajı’nda bir hasar meydana getirip getirmeyeceği tartışılmalı" dedi.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Onur Köse, Atatürk Barajı gövdesinde bir fay hattı geçtiğini belirterek, "Adıyaman'da yaşanan depremin diğer fay hatlarını tetiklemesinden öte bu tür depremlerin Atatürk Barajı üzerinden bir hasar meydan getirebilir mi? sorusunu sormalıyız" dedi.

İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Yrd. Doç. Dr. Onur Köse, Adıyaman'da yaşanan ve Güneydoğu illerinin çoğunda hissedilen 5.5 büyüklüğündeki depremle alakalı, uzmanların gözden kaçırdığı bir detay olduğunu belirterek, bu tür depremlerin Atatürk Barajı'nın gövdesi üzerinde nasıl bir etki oluşturduğunun tartışılması gerektiğini savundu.

"Atatürk Barajı gövdesinde benzer özellikte bir fay hattı geçiyor"

Atatürk Barajı gövdesinde oluşabilecek bir tahribatın beklenmedik sonuçlar doğurabileceğine işaret eden Yrd. Doç. Dr. Köse, "Bu deprem Atatürk Barajı'nın rezerv alnında, Samsat Fayı olarak nitelendireceğimiz doğrultu atımlı fay üzerinden meydana gelmiştir. Şans eseri bu deprem baraj gövdesinden biraz daha kuzeydeki bölgede meydan gelmiş. Ancak şunu unutmamalıyız ki Atatürk Barajı gövdesinde yine benzer özellikte bir fay hattı geçmektedir" dedi.

"Bilecik ve Suriye'deki yerleşim alanlar su altında kalabilir"

Yaşanan 5.5 büyüklüğündeki depremin baraj gövdesinde meydan gelmesi halinde yaşanabilecekleri anlatan Köse, "Eğer bu deprem baraj gövdesi üzerinde meydan gelmiş olsaydı, belki 5.5 büyüklükteki bir depremden baraj gövdesi çok etkilenmeyecekti. Ancak bu deprem 6 buçuk- 7 büyüklüğünde olsaydı, buranın büyük ölçüde etkilenme olasılığı vardı. Büyük olasılıkla buradaki suyun boşalmasıyla Fırat Nehri üzerindeki tüm yerleşim alanları ve Birecik dahil olmak üzere Suriye'deki yerleşim alanlar su altında kalacaktı. Buraları geçerken de bu, su kütlesinin büyük bir tahribat ve yıkım yapma gücü olacaktı" diye konuştu.

"Atatürk Barajında 80 milyon metreküp dolgu var"

Atatürk Barajının dünyanın sayılı barajlarından bir tanesi olduğunu ve 80 milyon metreküp dolgu ile kaplı olduğunun unutulmaması gerektiğini aktaran Köse, orta şiddetli depremlerde baraj gövdesinin mutlaka kontrol edilmesi gerektiğini ifade etti.

"Baraj gövdesinde gerekli mühendislik çalışmaları yapılmalı"

Fırat Nehri üzerinde sayısız yerleşim yeri olduğunun altını çizen Jeoloji Mühendisi Yrd. Doç. Dr. Onur Köse, "Dolayısıyla böyle bir durumda akış yolu üzerindeki sayısız köy ve ilçe merkezleri çok büyük bir tahribata uğrayabilirdi. Onun için bu depremin bence, diğer bölgelerdeki depremleri tetiklemesini sorgulamaktansa, bizler acaba bu tür depremler Atatürk Barajı üzerin bir hasar meydana getirebilir mi? sorusunu sormalıyız. Çünkü Atatürk Barajı dünyanın sayısı büyük barajlarından bir tanesidir. Su toplama havzasında biriktirmiş olduğu su miktarı çok fazladır. Böyle bir barajın yıkılması durumunda ya da hasar görüp suyunun aniden boşaltması durumunda Suriye'ye kadar içinden geçtiği tüm yerleşim alanlarını etkileyecektir. Bu hat üzerinde büyük popülasyonların yer aldığı ve yoğun bir nüfusun olduğu da unutulmamalıdır. Dolayısıyla da bu tür depremlerde bu baraj gövdelerinin olduğu yerlerde ilgili mühendislik çalışmalarının yarılması gerekir" ifadelerini kullandı.

Adıyaman'ın Samsat ilçesinde 2 gün önce meydana gelen 5.5 büyüklüğündeki depremin ardından 4,2, 4,4 ve 4,1 büyüklüğünde artçı depremler yaşandığını da anlatan Köse, fay hattındaki enerji boşalımının devam edebileceğine işaret etti.

İHA