AK Parti'den Suriye politikasında ''U'' dönüş

AK Parti'den Suriye politikasında ''U'' dönüş
Güncelleme:

AK Parti iktidarının Suriye rejimi ile yeniden temas kurabileceğine yönelik adımlar AK Partili isimlerin de tavırlarında değişime yol açtı. Son olarak AK Partili Külünk, “Bu bir büyük adım. Temenni ederiz ki Türkiye ve Suriye ilişkileri 2011 Haziran’ından öncesine dönsün” dedi.

Türkiye ve Suriye arasında yeniden diplomatik temas kurma sürecini Sputnik’e yorumlayan AK Parti MKYK üyesi Metin Külünk ‘Batı’nın hedefinin küçültülmüş paramparça olmuş bir coğrafya kurmak’ olduğunu belirtti. Metin Külünk şunları söyledi:

“11 yıldan bu yana Esad’ın basiretsiz politikalarının sonucunda, Türkiye’nin toprak bütünlüğüne ve güvenliğine yönelik tehdit olan bir fotoğrafı oraya çıkıyor. Bu fotoğraftan Suriye’nin toprak bütünlüğüne dem vuran Şam da rahatsız. Ancak bundan Batı dünyası mutlu. Bütün yükü Türkiye çekiyor, Suriye kendi içinde müthiş bir acıya teslim oldu, 10 milyona yakın vatandaşı yeryüzüne dağıldı, yıkılmış harabe olmuş bir ülke ortaya çıktı. Sınırımız PKK’nın, DEAŞ’in tehditleriyle baş başa kaldı. Şimdi bunun bu şekilde devam etmesi mümkün değil. Türkiye doğal olarak uluslararası hukuktan doğan haklarını kullandı. Terör tehdidini başladığı yerden bitirmek üzere sınır ötesi operasyonlarla toprak bütünlüğümüze yönelik saldırıları engelledi. Ancak bir nokta var ki terör örgütleri orada halen duruyor. Bundan Rusya da rahatsız. Soçi zirvesinde de ortaya çıktı ki Batı hegemonyasının Suriye üzerinden Rusya’ya kadar uzanan bu tehdidinin sonsuza kadar burada yaşaması mümkün değil. Bunun çıkış yolu olarak Sayın Bahçeli ve Sayın Yazıcı’nın destek verdiği gibi bir diplomatik zeminin oluşmuş olması çok önemli.”

"BU BÜYÜK BİR ADIM"

AK Parti MKYK üyesi Külünk, “Süreç çok hızlı gelişmeye başladı” diye devam ederek şunları ekledi: 

“Sayın Cumhurbaşkanımız zamanı iyi okuyan bir liderdir. Zaten Soçi zirvesi bu noktadaki bütün ipuçlarını verdi ve süreç çok hızlı işlemeye başladı. Burada dikkatli olunması gereken nokta şu; Suriye’nin içinde de bu denklemi bozmak isteyen sızıntı unsurların olduğunu olacağını beraberinde Atlantik ötesine müzahir terör örgütlerinin bu süreci sabote etmek için ciddi provokatif eylemlerin içinde olacaklarını görmeliyiz. Gelişmeleri şu soru üzerinden yorumlamalıyız; bu eylemin sonuçları bu coğrafyaya yarar mı yaramaz mı? Çünkü bu bir büyük adım. Türkiye ve Suriye ilişkileri temenni ederiz ki 2011 Haziran’ından öncesine dönsün. Bu mümkün mü? Şu anda çok imkan dahilinde görünmüyor. Ama imkansız mı, değil.”

NE OLMUŞTU? 

2011 yılında başlayan iç savaş sonrası, ilişkilerin tamamen kesildiği Suriye konusunda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 13. Büyükelçiler Konferansı'nın son gününde yaptığı basın toplantısında, "Muhalefetle Suriye'deki rejimi bizim bir şekilde anlaştırmamız lazım. Aksi takdirde kalıcı bir barış olmaz, bunu hep söylüyoruz" diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise "Dışişleri Bakanımızın Suriyeli muhaliflerle Esad rejimi arasında barışın tesis edilmesi hususundaki yapıcı ve gerçekçi sözleri kalıcı çözüm arayışlarına güçlü bir nefestir" açıklamasıyla Bakan Çavuşoğlu’nun açıklamasına destek verdi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı da Suriye ile olan ikili ilişkilerin doğrudan hale gelebileceğini ve ilişki seviyesinin yükselebileceğini söyledi.