Kılıçdaroğlu'na istifa çağrısı

Kılıçdaroğlu'na istifa çağrısı
Güncelleme:

AK Parti ile CHP arasındaki "adalet yürüyüşü" gerginliğinde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu istifaya çağırdı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 24 Ankara Temsilcisi Melik Yiğitel'in sorularını yanıtladı. Bakan Bozdağ, "Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcılığı'nın Cumhuriyet savcılığına gönderdiği yazının konusu suç duyurusu. Ertesi gün savcılık koğuşturmaya yer olmadığına karar veriyor. Bu ne biçim talimat ki, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği suç duyurusunda bulunuyor, Ankara Başsavcılığı da kovuşturmaya yer olmadığına karar vererek 'talimat'a uymuyor. Böyle bir şey olabilir mi? Kılıçdaroğlu çarpıtma yapıyor." dedi.

Bakan Bozdağ'ın açıklamalarından satır başları:

KILIÇDAROĞLU ALTINDAN KALKAMAYACAĞI LAFLAR EDİYOR, KALKAMIYOR

Vatandaşlarımızın suç duyurusunda bulunma hakkı vardır. Cumhurbaşkanı Genel Sekreter Yardımcılığı'nın yaptığı suç duyurusuyla benim vatandaş olarak yaptığım suç duyurusu arasında bir fark yok. Sayın Kılıçdaroğlu böyle hukukçulara danıştığı için altından kalkamayacağı laflar ediyor ve altından kalkamıyor. Söylediğiniz şeyi ispat edemeiniz, bu rutin bir yazışmadır. Adalet Bakanlığı yazışmalarında da aynı usul, format var.

KEMAL KILIÇDARIOĞLU'NU İSTİFAYA DAVET EDİYORUM

Neden böyle yapıyorlar, cehaletten yapıyorlar ya da aldatmak için yapıyorlar. Uzun süre devlet yönetiminde olmadıkları için Cumhurbaşkanlığı'nın yazışmalarını bilmiyorlar. Ben Kemal Kılıçdaroğlu'nu istifa ediyorum. Ortaya koyduğu belge kendisini tekzip eden belge. Bu belge 'şöyle yap' mı diyor, suç duyurusunda bulunuyor.

SUÇ İHBARINDA BULUNMAK HER VATANDAŞIN YAPABİLECEĞİ BİR ŞEY

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı 'suç duyurusunda' bulunuyor. Savcılık koğuşturmaya yer olmadığını söylüyor. Suç ihbarında bulunmak her vatandaşın yapabileceği bir iş. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği de Cumhurbaşkanlığıyla ilgili bir suç olduğu zaman yapması gereken asli işlerden bir tanesi.

KILIÇDAROĞLU BU SÖZLERLE HAKARET VE TEHDİT EDİYOR

"Bu kararı verenler sarayıp sopasıdır, tetikçisidir, çetededir, onursuzdur" derseniz bu hakarettir bir, tehdittir iki ve tezyif etmektir; aşağılamaktır. Sayın Kılıçdaroğlu yargı görevi yapanlara hakaret ediyor. Hem hakaret hem tehdit bizim kanunlarımızda açıkça suç. Geçen YSK sayın Başkanı ve üyeleriyle ilgili yaptığı açıklamalar var. Ben okurken yüzüm kızarıyor. Diyor ki: YSK'da görev yapan 10 hakim yasalara uymamışlardır. Yasalara aykırı karar verenlere bizim hukukumuzda çete denir. Orada oturan yargıç değil çeteyi oluşturuyor demektir. Ben talimat alırım, ben hakim değilim, ben çeteyim ve başımdaki kişi de çete reisi, senin çete reisini göstereceğiz. Yargıç dediğin onurlu insandır, kimsenin önünde eğilmez. Gerdan kıran adama yargıç mı  denir?

YOLLARDA YÜRÜYEREK MAHKEME KARARI DENETLENMEZ

YSK çok saygın hukukçulardan oluşuyor. Sayın Kılıçdaroğlu gibi düşünenler var düşünmeyenler de var. Kılıçdaroğlu yargı görevini yapanlara hakaret ediyor. İstediği gibi bir karar çıktı o yargıcı övüyor, istemediği gibi bir kaar çıktı mı yerin dibine batırıyor, tehdit ediyor. Sayın Kılıçdaroğlu bu tehditleriyle suç işlemektedir. Yargıyı etkilemek de suçtur. Yargı kararların denetlemeleri bellidir. Yolda yürüyerek mahkeme kararı denetlenmez. Sokaklarda yürüyerek mahkeme kararı denetlenmez.

MİLLETVEKİLİ SUÇ İŞLEDİĞİ ZAMAN CEZAİ BAĞIŞIKLIK YOKTUR

Mahkemeler görevlerini yaparken Anayasa, kanun, hukuka uygun kararlar verirler. Hakimler neye bakarlar, dosyaya bakarlar, delillere bakarlar. Tarafların savunmalarına ve iddia makamının iddiasına bakarlar. Heyet iddianameye bakıyor, sanığın savunmasına, dosyadaki delillere bakıyor ve ona göre suçu nitelendiriyor ve cezayı öngörüyor. Suçu kim işlerse işlesin işleyenin sıfatına göre bir bağışıklık olmaz. Milletvekillerine tanınan bağışıklık kürsü bağışıklığıdır. Onun dışında bir mimletvekili suç işlediği zaman cezai bağışıklığı yoktur.

MİT TIRLARI HADİSESİ VATANA İHANET HADİSESİDİR

Siz bütün suçlar için dokunulmazlık kaldırılsın diyeceksiniz, kaldırıldı nitekim. Hem sürecin önünü açacaksınız, hem de neden böyle oldu diyeceksiniz. MİT tırları hadisisinde FETÖ aldığı taşeron görev sayesinde Türkiye Cumhuriyeti devletine teröre destek veren bir ülke olarak göstermek için devletin içindeki FETÖ örgütleri mensuplarının işbirliği ile başlayan bir süreç var. Böyle bir iftirayı ortaya atıyorsunuz. O ülkenin emniyeti, yargıcı harekete geçiyor. MİT tırları hadisesi büyük bir vatana ihanet hadisesidir. Ben görüntüleri izleyince kanım dondu. Çok üzüldüm. Bu savaşta bile düşmana yapılmayacak bir şeydir.

MİT TIRLARI HADİSESİ EN BÜYÜK İHANETTİR MİMARI FETÖ'DÜR

Yetkisi olan herşeyi memlekete ihanet amacıyla herşeyi yapıyorlar. Örgüt üyesi örgüt adına suç işlediği zaman örgüt üyesidir oradan ceza alır. İnsanlar örgüt üyesi olmadan da suç işleme durumu olabilir. Bu MİT tırları hadisesi Türkiye'ye ihanet hadisesidir. Bunun mimari FETÖ'dür. Ve Türkiye'yi suçlamak isteyen herkes FETÖ'ye yardım etmiştir. Türkiye'yi, memleketini seven hiçbir kimse böyle bir şeye izin vermez, veremez.

FETÖ NE DÜŞÜNÜYORSA CHP DE AYNI ŞEYİ DÜŞÜNÜYOR

17-25 Aralık'ta yargı ve emniyet hükümete darbe girişiminde bulunuldu. Bir terör örgütü meşru hükümete operasyon yapıyor. Ana muhalefet lideri Türkiye'ye sahip çıkacağına getirip Meclis Grup toplantısında bu kumpasları dinletti. O konuda FETÖ ne düşünüyorsa CHP aynı şeyi düşünüyor mu, düşünüyor. Biz HSYK kanununu değiştirelim dedik, buna CHP itiraz etti. Bazı televizyonlıara, gazetelere kayyum atandı, bazı muhalefet milletvekilleri FETÖ'cülerle beraber oldu.

FETÖ LİDERİYLE KILIÇDAROĞLU AYNI DİLİ KONUŞUYOR

Darbe başarısızlığına uğrayınca FETÖ elebaşı ilk 'tiyatro' dedi ardından'kontrollü darbe' dedi. Bu sözü FETÖ teröristbaşından sonra ilk kez Kılıçdaroğlu kullandı. Kılıçdaroğlu bu yürüyüşün FETÖ'cülere umut olsun diye mi yapıp yapmadığını çıkıp açıklama yapması lazım. Terör örgütün projeleri AK Parti'ye, hükümete darbe indirebiliriz diye alıp onları kullanıyor.