Türkiye İnsan Hakları Ve Eşitlik Kurumu Kanun Tasarısı Kabul Edildi (2)

Türkiye İnsan Hakları Ve Eşitlik Kurumu Kanun Tasarısı Kabul Edildi (2)

Ayrımcılık yasağının ihlalinde bin liradan 15 bin liraya kadar idari para cezası uygulanacak- Ayrımcılık yasağıyla ilgili konularda sorunları ve çözüm önerilerini tartışmak, görüş alışverişinde bulunmak amacıyla "İstişare Komisyonu" oluşturulacak

TBMM (AA) - Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek, yasalaştı.

Buna göre kuruma verilen görevler, insan hakları ve eşitlik uzmanları, uzman yardımcıları ve başkan tarafından görevlendirilen diğer personel tarafından yerine getirilecek. Bu görevliler, tüm kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerden bilgi ve belgeleri isteyebilecek, özgürlüğünden mahrum bırakılan ya da koruma altına alınan kişilerin bulundukları yerleri ziyaret edebilecek, kötü muameleye maruz kaldığı iddia edilen kişilerle görüşebilecek.

Kurumun görev ve yetki alanına giren konularda, yerinde inceleme ve araştırma yapmak üzere, kurum personelinin başkanlığında, ilgili kurum ve kuruluşların temsilcilerinin ve diğer kişilerin katılımıyla heyet oluşturulabilecek.

İleri derecede teknik ve mali uzmanlık bilgisi gerektiren konularla ilgili ücreti kurum bütçesinden ödenmek üzere bilirkişi görevlendirilebilecek. Gerek görülmesi halinde, inceleme ve araştırma yapmaya yetkili kurum personeli tanık veya ilgili kişileri dinleyebilecek.

Ayrımcılık yasağının ihlali iddiasıyla kuruma yapılan başvurularda, başvuranın iddiasının gerçekliğine ilişkin kuvvetli emarelerin ve karine oluşturan olguların varlığını ortaya koyması halinde, karşı tarafın ayrımcılık yasağını ve eşit muamele ilkesini ihlal etmediğini ispat etmesi gerekecek.

Ayrımcılık yasağıyla ilgili konularda sorunları ve çözüm önerilerini tartışmak, bu konularda görüş alışverişinde bulunmak amacıyla kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, sendikalar, sosyal ve mesleki kuruluşlar, yükseköğretim kurumları, basın ve yayın kuruluşları ve araştırmacıların katılımıyla "İstişare Komisyonu" oluşturulacak.

Kurum, insan hakları sorunlarını tartışmak ve insan hakları konularında bilgi ve görüş alışverişinde bulunmak amacıyla istişare toplantıları gerçekleştirecek.

- Ayrımcılık yasağının ihlaline idari para cezaları

Ayrımcılık yasağının ihlali halinde, ihlalden sorumlu olan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile kişiler hakkında bin liradan 15 bin liraya kadar idari para cezası uygulanacak.

İdari para cezasının kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları hakkında uygulanması halinde, ödenen idari para cezası, cezaya esas ayrımcı uygulamaya kusuruyla sebebiyet veren memurlar ile meslek kuruluşlarında görev yapanlara rücu edilecek.

Öngörülen yükümlülüklere, uyarıya rağmen haklı bir neden olmaksızın belirtilen sürede uymayan kişi ve kuruluşlara 500 liradan 2 bin liraya kadar idari para cezası verilecek. Bu cezalarda da rücu söz konusu olacak.

Kurul, verdiği idari para cezasını bir defaya mahsus olmak üzere uyarı cezasına dönüştürebilecek. Hakkında uyarı cezası verilen kişi veya kurumun, ayrımcı fiilinin tekrarı halinde alacağı ceza yüzde 50 oranında artırılacak.

İnsan hakkı ihlalleri ve ayrımcılıkla mücadele eğitimini, kurum personeli ile insan hakları ve ayrımcılıkla mücadele eğiticileri verecek.

Yasayla, Türkiye İnsan Hakları Kurumu Kanunu yürürlükten kaldırılacak.

Bakanlar Kurulu'nca seçilecek üyelere ilişkin başvurular ve aday bildirimleri Başbakanlığa yapılacak.

Kurum teşkilatlanıncaya kadar kurumun işlerini Türkiye İnsan Hakları Kurumu yürütecek. Türkiye İnsan Hakları Kurumunun taşınır taşıt, araç, gereç ve malzemeleri, nakit ve benzeri değerleri, her türlü borç ve alacakları, yazılı ve elektronik ortamdaki her türlü kayıtlar ve diğer dokümanlarıyla personeli kuruma devredilecek.

İnsan hakları alanında faaliyet gösteren kurumlarda çalışanlar ile hakim ve savcılar, kurumun görev alanına giren alanda doktora yapanlar, öğretim elemanları, insan hakları ve eşitlik uzmanı olarak atanabilecek.

Kuruma 152 kadro ihdas edilecek.

-Bakan Elvan'dan teşekkür konuşması

Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, kanunun kabul edilmesinin ardından bir teşekkür konuşması yaparak, insan haklarının medeniyetin ve demokratik hukuk devletinin ruhu olarak kabul edildiğini belirtti.

"Bizim düsturumuz yaratılanı Yaradandan ötürü sevme düsturudur. Bizim ilkemiz Hazreti Mevlana'nın 13. yüzyılda koymuş olduğu ilkedir." diyen Elvan, İnsan Hakları Kurumunun daha etkin hale getirilmesini, ayrımcılıkla mücadele, işkence ve kötü muameleye karşı ulusal önleme mekanizmasının etkin kullanılmasının öncelikleri olduğunu söyledi.

İnsan hakları, ayrımcılık ve ulusal önleme mekanizmalarının tek bir kurum altında oluşturulmasının yanlış olduğunun öne sürüldüğünü ifade eden Elvan, Avrupa'da bu üç kurumun bir arada olduğu yapıların başarılı olduğunu tespit ederek, bu çerçevede böyle bir yapıyı kurmak düşüncesi edindiklerini anlattı.

Kabul edilen tasarının Paris Prensipleriyle uyumlu olduğuna işaret eden Elvan, "Paris ilkelerinin tüm maddeleri teker teker sıralandığı tüm ilkelerin karşılandığını, çoğulcu yapı da dahil karşılandığı görülecektir." dedi.

Elvan, "Ayrımcılıkla mücadeleye yönelik ilk kez bir kurum oluşturuyoruz. Engellilere, yaşlılara yönelik ayrımcılık yapılamayacağına dair esasları ortaya koyan bir kurum ortaya koyuyoruz. Avrupa'daki kurumlara baktığımızda bizim tasarısını sizlere sunduğumuz kurum Avrupa'daki kurumlardan çok daha etkin, daha güçlü bir yapıya sahiptir." diye konuştu.

Lütfi Elvan, tasarının yasalaşmasında katkısı olan milletvekillerine teşekkür etti.

-Tasarı üzerine görüşmeler

Tasarı üzerine önergeler görüşülürken söz alan HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, AK Parti'nin katılımcılık ya da bağımsızlık gibi bir ilkesi olmadığını iddia ederek, İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun Cumhurbaşkanı ve hükümete inisiyatif veren bir yaklaşımla kurulduğunu savundu.

Baluken, 50 milyon vatandaşın kişisel bilgilerinin sızdırıldığı iddialarının gündemde olduğunu, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın bu iddiaları yalanladığını, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ise "sızmanın olduğu ama endişe edilecek bir durum olmadığını" söylediğini belirtti.

İdris Baluken, "Kulislerde dolaşan bilgiye göre mayıs ya da haziran ayında yapılacak kongreyle Sayın Davutoğlu'nun görevden alınacağı, yerine Binali Yıldırım'ın Başbakan ve Genel Başkan olacağı söyleniyor. Başbakanlığa hazırlanan bir bakan gerçek bir durumla ilgili kamuoyuna doğru bilgi vermiyorsa biz size nasıl güveneceğiz." diye konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı da Baluken'in siyasi stretejisini AK Parti'nin içinde tartışma olup olmadığı, partinin gücünü azaltacak, itibarına halel getirecek bir gelişme olup olmadığı üzerine kurduğunu belirterek, "Garip bir strateji Sayın Baluken, buradan size bir ekmek çıkmaz. AK Parti'ye de buradan gelecek halel olmaz, millet neyin ne olduğunu biliyor." diye konuştu.

(Bitti)

Etiketler tbmm genel kurulu