Yalçın Akdoğan: Büyük alçaklıktır

Yalçın Akdoğan: Büyük alçaklıktır

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Muhammed Mursi'ye verilen idam kararına sert tepki gösterdi.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi hakkında verilen idam kararına ilişkin, "Mısır'da darbe yapmak, milletin seçilmiş iktidarını devirmek ne kadar büyük bir alçaklıksa, milletin seçilmiş cumhurbaşkanına idam cezası vermek de o kadar büyük alçaklıktır" dedi.

Akdoğan, AK Parti Ankara Milletvekili adayı Murat Alparslan'ın Çukurambar Mahallesi'ndeki seçim koordinasyon merkezinin açılışında, Türkiye'nin önemli bir seçime daha gittiğini, 7 Haziran'daki seçimin "seçimlerin anası" niteliğinde olduğunu söyledi.

Seçimlerde millete sevdalılarla milletle kavgalı olanlar arasında mücadele yaşandığına dikkati çeken Akdoğan, "Milletin adamlarıyla onlar bazen Adnan Menderes, bazen Turgut Özal, bazen Tayyip Erdoğan, bazen Ahmet Davutoğlu olur. Milletin adamlarıyla, millete sevdalı, millete hizmetle yanıp tutuşan insanlar ve onların önünü kesmek isteyenlerle mücadele yaşıyoruz" ifadesini kullandı.

Milletle kavgalıların aslında seçimi kazanmak istemediğine, AK Parti'yi durdurmak istediklerine işaret eden Akdoğan, bunun başka bir mücadele olduğunu, bu oyunun AK Parti iktidara geldikten sonra başladığını dile getirdi.

Akdoğan, sokak isyanları çıkarılmak istendiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Kızılay'da neler olduğunu, nasıl ortalığı yakıp yıktıklarını hatırlıyorsunuz. Hepsi şiddette boğuldu. Millet sokağa dökülmeye çalışıldı. Provokatörler işbaşına geçti, bir ay sonra Gezi olayları başladı. Birkaç hafta sonra aynı şekilde Mısır'da sokakları karıştırdılar. 'Mısır'ın Tayyip'ini devirdik' dediler, darbe yaptılar. Türkiye'de tutmadı ama Mısır'da darbe yaptılar. Bugün Mısır'ın seçilmiş cumhurbaşkanına idam cezası vermişler. Mısır'da darbe yapmak, milletin seçilmiş iktidarını devirmek ne kadar büyük bir alçaklıksa, milletin seçilmiş cumhurbaşkanına idam cezası vermek de o kadar büyük alçaklıktır." 

HDP PKK'NIN VESAYATİ ALTINDA BİR ÖRGÜT

Cumhurbaşkanlığı seçiminde 14 partinin bir araya getirildiğini vurgulayan Akdoğan, başarısızla sonuçlanan ittifakın tek umutlarının HDP olduğunu ifade etti.

Akdoğan, eski Türkiye'ye dönülmek istendiğine değinerek, güven ve istikrarın ayakta tutulması gerektiğini söyledi. 

Milletin koalisyon istemediğine dikkati çeken Akdoğan, "Karşımızda büyük bir oyun var, büyük bir statüko cephesi... Şer cephesi iş birliği halinde" dedi.

HDP'nin Batı'da demokrasi havarisi kesildiğini aktaran Akdoğan, şunları kaydetti:

"Sen kimsin? HDP, PKK'nın vesayeti altında bir örgüt. Soruyorum, terör örgütünün kontrolünde, vesayetinde olan bir yapı. Bu yapının güçlenmesi demokrasiye ne katkı sağlayabilir? Sen bir söz söylediğinde seni Kandil azarlıyor, Kandil'in belirlediği örgüt komiserlerinin sözü geçiyor. Millet belediye başkanını seçiyor, orada bir belediye işçisine örgüt komiseri gelip fırça atıyor.

Bunlarda eş başkanlık neden var biliyor musunuz? İşte 'o örgütün kontrolü olsun' diye var. Bir de eş başkanlar yetmiyor, örgüt komiserleri var, onlar yönetiyorlar. Örgütün uzantısı, vesayeti altında olan milletvekili listeleri... Genel başkanları bile Kandil tarafından belirlenen bir yapının güçlenmesi demokrasiye nasıl katkıda bulunabilir? Bunlar sadece baskı ve şiddeti bilirler. Bu, ceberut bir yapıdır."

ÇÖZÜM SÜRECİNİN DÜŞMANI PARALEL YAPIYLA KOL KOYA GİRDİLER

Akdoğan, Güneydoğu'da kapı kapı gezenlerin güya anket yaptıklarını belirterek milleti fişlediklerini, "HDP'den başka bir partiye buradan oy çıkarsa" diye tehditler savurduklarını anlattı. 

Yalçın Akdoğan, "Açık söylüyorum, örgütün desteğiyle kampanyayı sürdürürlerse, örgüt tarafından millet tehdit edilirse bunların aldıkları oya şaibe karışır. Çıkıp da diyemezler: 'Ben barajı geçtim, şu kadar oy aldım'. Tehditle alınan oy, demokrasiye verilmiş bir oy değildir" değerlendirmesinde bulundu. 

CHP ile HDP arasında siyasi zihniyet farkı olmadığı için kol kola girdiklerini belirten, HDP'ye oy verenlere seslenen Akdoğan, "Bunlar ulusalcı yapı, Çözüm Süreci'ne karşı çıkan ve bu sorunu üreten zihniyet bunlarla flört ediyor. Çözüm Süreci'nin düşmanı Paralel Yapı'yla kol kola girdiler. Buradan nasıl hayırlı bir şey çıkacak? Çıkamaz" diye konuştu.