Türkiye-iran-azerbaycan Üçlü Dışişleri Bakanları Toplantısı

Türkiye-iran-azerbaycan Üçlü Dışişleri Bakanları Toplantısı

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu:"İhtiyaç duyulduğunda Azerbaycan'ın yanında olmak demek, Azerbaycan'ı çatışmaya teşvik etmek demek değildir"- "Şimdi bir ülke gelip Azerbaycan'ın bölgesi Karabağ'ı işgal ediyor, ondan sonra suçlu Azerbaycan olacak, Türkiye olaca

RAMSER (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ihtiyaç duyulduğunda Azerbaycan'ın yanında olmanın Azerbaycan'ı çatışmaya teşvik etmek anlamına gelmediğini belirterek, "Şimdi bir ülke gelip Azerbaycan'ın bölgesi Karabağ'ı işgal ediyor, ondan sonra suçlu Azerbaycan olacak, Türkiye olacak. Bu anlayış ne Müslümanlığa, ne insanlığa sığar. Dürüst olmak gerekiyor. Hakkı teslim etmek lazım. İşgal edilen topraklar Azerbaycan'ın toprakları." dedi.

Dördüncüsü düzenlenen Türkiye-İran-Azerbaycan Üçlü Dışişleri Bakanları Toplantısı için İran'ın Ramser kentine gelen Çavuşoğlu, heyetler arası görüşmelerin ardından İranlı mevkidaşı Cevad Zarif ve Azerbaycanlı mevkidaşı Elmar Memmedyarov ile ikili görüşmelerde bulundu. Daha önce yapılacağı duyurulan ortak basın toplantısı ise yapılmadı.

Görüşmelerin ardından TRT ve AA muhabirlerinin sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, bölgesel üçlü mekanizmalara çok önem verdiklerini ve bu çerçevede, Türkiye ve Azerbaycan'ın merkezinde olduğu bölgede Türkmenistan ve Gürcistan ile Balkanlarda da Türkiye ve Bosna'nın merkezinde olduğu mekanizmalar olduğunu hatırlattı.

Kazakistan ile de bunu yapmayı düşündüklerini ifade eden Mevlüt Çavuşoğlu, "Şimdi bu zirvenin 4'üncüsünü gerçekleştirdik. Geçen yıl maalesef İran'ın nükleer anlaşmayla ilgili çok yoğun olması nedeniyle gerçekleştiremedik. Burada 3 ülke arasındaki potansiyeli konuştuk. Gerçekten de 3 ülkenin toplam nüfusu 170 milyon ve gayrisafi milli hasılaya baktığımız zaman 1,2 trilyon dolar, ancak yatırımlar potansiyelin çok altında. Bunun için taşımacılığın yoğunlaştırılması, gümrüklerdeki problemin çözülmesi lazım. Bu konuya ilişkin hem ikili hem de üçlü düzeyde yeni projeler var." diye konuştu.

Çavuşoğlu, güvenlik, turizm ve enerji ile ilgili konuları da gündeme getirdiklerini söyledi.

Son zamanlarda özellikle İran'dan Türkiye'ye çok sayıda turist geldiğini, bazı şehirlere doğrudan uçuşlar sağlandığını anlatan Bakan Çavuşoğlu, üç ülkenin de tanıtımlarını beraberce iyi yapmaları gerektiğini vurguladı.

Bölgesel konuları da konuştuklarını dile getirerek, "İslamofobiye karşı birlikte hareket etmemiz lazım." diyen Mevlüt Çavuşoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısı ve Azerbaycan'ın bu sene ev sahipliği yapacağı medeniyetler arası insani ittifaklar toplantısında bunları gündeme getireceklerine işaret etti.

- İkili görüşmeler

Çavuşoğlu, Azerbaycanlı mevkidaşı Elmar Memmedyarov ile yaptıkları ikili görüşmede Karabağ problemi ve bu çerçevede Minsk grubunun ve kendilerinin yapmaları gerektenleri konuştuklarını dile getirdi.

İranlı mevkidaşı Cevad Zarif ile de ikili konuların hepsini ele aldıklarını belirten Bakan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin Türkiye'ye yapacağı ziyaretin hazırlıklarını da konuştuklarını dile getirerek, "Hem ikili hem de üçlü görüşmeler çok faydalı oldu." ifadelerini kullandı.

Türkiye-İran-Azerbaycan Üçlü Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın ilki 2011'de Urumiye'de, ikincisi 2012'de Nahçıvan'da ve üçüncüsü 2014 yılında Van'da yapılmıştı.

Toplantı mekanizması, bölgesel konularda üçlü formatta görüş alışverişinde bulunulmasına imkan tanıyan, karşılıklı yarar temelinde iş birliği anlayışının geliştirilmesine, bölgesel refah, istikrar ve güvenliğin pekiştirilmesine katkı sağlıyor.

-Sorular

Bakan Çavuşoğlu, Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasında 18 Mart'ta varılan mutabakatın ardından dün başlayan 1'e 1 değişim uygulamasına ilişkin soruya verdiği yanıtta, sığınmacı ya da herhangi bir statüde başvuran mültecilerin arasında çok sayıda Suriyeli ve üçüncü ülke vatandaşları olması nedeniyle rakamların beklenenden düşük olduğunu söyledi.

Göçmenlerin, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Kurulu ile iş birliği içinde geri geldiğini ve dolayısıyla uluslararası hukuka ve insan haklarına en üst düzeyde riayet edildiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Bizim buradaki amacımız, insan kaçakçılığı ve kaçak göçü engellemek ve yanı sıra düzenli ve kontrollü göçü sağlamak. İlk grubu Almanya aldı. AB ülkeleri kendi arasında ne kadar göçmeni hangisinin Türkiye'den alacağını değerlendiriyorlar. Yani ilk günde bir aksaklık olmadı ve Türkiye üzerine düşeni yapıyor. AB de bu konuda kararlı. Umarım sadece göçmenlerin Türkiye'ye gelişi veya AB ülkelerine yeniden yerleştirilmesi değil, vize serbestisi ve Türkiye'de yaşayan Suriyeli kardeşlerimizin hayat standartlarını iyileştirmek için verilen sözlerin tutulması dahil her alanda bu anlaşma uygulanır, yeni fasıllar açılır ve Türkiye AB üyelik sürecinde emin adımlarla ilerler. Siyasi engeller, çifte standart ve iki yüzlülük istemiyoruz. Türkiye üzerine düşeni her zaman yapmıştır ve yapacaktır. AB'den beklentimiz güvenilir bir ortak olması." değerlendirmesinde bulundu.

-"Karabağ probleminin barışçıl yollarla çözülmesini istedik"

Mevlüt Çavuşoğlu, İran medyasında yer alan "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Karabağ'da çatışmaları teşvik ettiği"ne yönelik kara propaganda hakkında bir soruya ise şu yanıtı verdi:

"Dost ve kardeş bir ülkeden böylesine yorumlar çıkınca üzülüyoruz. Bunlar gerçek ve doğru değil. Her şeyden önce Müslümansak, inançlıysak dürüst olmamız lazım. Biz bu konuda her zaman net olduk. Karabağ probleminin bir an evvel barışçıl yollarla ve Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü çerçevesinde çözülmesini istedik.

AGİT, Minsk grubunun üzerine düşeni bugüne kadar yapmadıklarını da haklı olarak söylüyoruz. Son çatışmalara gelecek olursak, Ermenistan burada ateşkesi bozmuştur ve çatışmalar olmuştur. Çatışmalardan memnuniyet duymadık. Biz her zaman söylüyoruz; her konuda kardeş Azerbaycan'ın yanındayız. Bunu saklamıyoruz ama çatışmalar konusunda bir an evvel ateşkesin sağlanması çağrısı yapıyoruz. Elbette kardeş Azerbaycan'a kaybettikleri askerlerimiz, yani şehitlerimiz için başsağlığı diliyoruz. Bu bizim görevimiz. İhtiyaç duyulduğunda Azerbaycan'ın yanında olmak demek, Azerbaycan'ı çatışmaya teşvik etmek demek değildir. Biz ateşkes çağrısında da bulunduk. Azerbaycan tek taraflı ateşkes ilan etti. Bu da Azerbaycan'ın da Karabağ probleminin barışçıl bir şekilde çözülmesini istiyor, siyasi çözüm istiyor demektir. Azerbaycan yıllardır bu tür inisiyatiflere yardımcı olmuştur.

Şimdi bir ülke gelip Azerbaycan'ın bölgesi Karabağ'ı işgal ediyor, ondan sonra suçlu Azerbaycan olacak, Türkiye olacak. Bu anlayış ne Müslümanlığa, ne insanlığa sığar. Dürüst olmak gerekiyor. Hakkı teslim etmek lazım. İşgal edilen topraklar Azerbaycan'ın toprakları."

Azerbaycan Savunma Bakanlığından yapılan son açıklamada, cephe hattındaki çatışmalarda 16 Azerbaycan askerinin şehit düştüğü, buna karşılık Ermeni güçlere ait 5 tank ve mühimmat dolu 5 aracın imha edildiği, yaklaşık 70 Ermeni askerin de öldürüldüğü duyurulmuştu.

Azerbaycan'a bağlı Dağlık Karabağ, 1991'de Ermenistan tarafından işgal edilmiş ve 1994'te yapılan ateşkes anlaşması ise çıkan gerginlikler sonucu bozulmuştu.