Googlea Bravo !

Güncelleme:

Cahit Arf, ‘Arf  Halkaları’, ‘Arf  değişmezi’, “Hasse Arf  Teoremi” gibi kuramlarıyla Dünya’da adına sempozyum ve konferanslar düzenlenen matematikçidir.

Yıllarca toplumumuzun geniş kesimlerince “keşfedilmeyi bekleyen” Cahit Arf, gençlere, “matematiği ezberlemeden keşfetmeyi” öğütlemiş bir büyük değerimizdir…

Bir süredir, on liralık banknotlarda adı sanı var, ama kuşkusuz Cahit Arf’e hakettiği değeri ve ilgiyi ODTÜ’nün gelenekselleşen etkinliğinin ötesine taşımak zorunluluğumuz da aşikar.

Gerçekten Google arama motoru geçenlerde O’nu betimledi ve çok anlamlı bir iş yaptı.

Google bunu yaparken hangi TV’mizde, hangi radyomuzda, hangi gazetemizde Arf vardı?.

Bir hercümerç içinde tükettiğimiz, kalıplarla tasvir ettiğimiz, rastlantıyla seçimlerimizi yaptığımız evrenimizde, rotayı, pusulayı sağlam tutan değerlerden birini bize anımsattı!..

Unutmamalı: aydınlanmadan, akıldan yana dümen tutulan yıllarda, Nazi zulmünden kaçan ve aralarında pozitif bilimlerin de temsilcisi bulunan bilim insanlarına üniversite kapılarını açan Cumhuriyet’imiz, bundan büyük yararlar görmüştür.

Daha ötede, eğitim, öğretimin ilk basmaklarından başlayan araştırma ve analizi özendiren yapısıyla da, Cahit Arfleri olduğu kadar Adnan Saygunları ve daha nicesinin yetiştirmiştir.

Bir matematikçi ve bir klasik müzik insanını aynı tümcede bilerek kullandım ve geçenlerde, ailelere çocuklarına çok sesli müziği dinletmelerini, böylelikle matematikte daha başarılı olacaklarını söyleyen Gürer Aykal’ın bu düşünüşüne katıldım.

Cahit Arf, 1997 yılında vefatından önceleri katıldığı bir radyo programında mealen şöyle seslenmiş: “İlk çalışmalarımdan sonra alkışı bekledim. Alkış hemen gelmeyince de kırıldım. Oysa sonraki başarılarım işte o zaman erkenden gelmeyen alkışın beni kamçılaması ve bilimi bilim için yapmam gereğinin zihnime iyice yerleşmesindendir”

Evet Cahit Arf, sabrı öğütlüyor… Gerçek ödülü kendi iç dünyasında arayan ve kabullenen kişilerin, hiçbir iktidarın kayırmasına muhtaç olmadan, herhangi bir güç odağından buyruk beklemeden, özgürce üretmesinin, topluma asıl hizmet olduğunun altını çiziyor.

Sentetik problemleri cetvel ve pergelle çözme başarımını ortaya koyan Arf, artimetik pekinlik düzeyiyle genelde mesafeli olan sosyal sorun ve olgu alanlarında; akla ve mantığa mümkün olan en yakın noktalarda durulmasını işaret ediyor…

Şimdilerde, Arf’leri anlamaya çalışanlar değil harf devrimini tartışanlar da var!

“Elalem” uzayı hallaç pamuğu gibi atarken, nanoteknoloji için kafa yorarken, bizim genetiği değiştirilmiş gıdaları hap gibi yutar hale gelmemiz ve yer yer hurafelerden medet uman hallerimiz boşuna mı?

Diğer Yazıları
Akıl Sağlığını Yitirmekte olan Toplum!
Bir asırlık çınar nasıl batırılır ?
Belediye Encümenleri Böyle mi olmalıydı?
Çöken madencilik politikamızdır