Özgür Özel’in masasındaki 5 kriz dosyası

CHP’de 31 Mart Yerel Seçimlerinde yarışacak Belediye Başkan adayları açıklanmaya devam ediyor. 10 Ocak Çarşamba günü yapılan Parti Meclisi toplantısı sonrasında açıklanan adaylar beraberinde parti içi tartışmayı da getirdi. Genel Başkan Özgür Özel’in kucağına nur topu gibi ‘’5 kriz dosyası’’ bırakıldı.

İlk dosya Başkent Ankara’nın metropol ilçelerinden Etimesgut…

Ankara’da 2019 yerel seçimi sonrasında Ankara’da Çankaya, Yenimahalle ve Elmadağ ilçe Belediye Başkanlıklarını kazanan CHP’de bu seçimde metropol ilçeler Etimesgut, Gölbaşı ve Mamak Belediye Başkanlıklarını kazanmak.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş da Ankara’da seçimi yeniden kazanmak için metropol ilçelerdeki Belediye Başkanlıklarını ‘’kazanmak’’ olarak belirledi. Çünkü metropol ilçeleri kazanmadan Büyükşehir Belediye Meclisinde çoğunluğu kazanamıyorsun.

2019 seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun Avukatı Celal Çelik’i Etimesgut Belediye Başkanlığı için aday gösteren ve 332 bin seçmenin 152 bin oyunu alan Çevik yüzde 45.7 oy almasına rağmen seçimi MHP adayı Enver Demirel’e 12 bin oy farkı ile kaybetti.

Mansur Yavaş, 2019’da Etimesgut’ta aday göstermeyen İYİ Parti oylarını yeniden alabilmek ve aradaki farkı kapatmak amacıyla İYİ Parti’nin Kurucusu ve Ankara Kurucu İl Başkanı Mesut Özarslan’ı aday yapmayı planlıyordu.

 Mansur Yavaş Etimesgut ile ilgili bu planı yaparken CHP Genel Başkanı Özgür Özel Ankara İl Başkanı Ümit Erkol ile bir başka projenin peşindeydi. ‘’ Tiyatrocu Erdal Beşikçioğlu’nu Etimesgutta aday yapmak ‘’.

Özel, düşüncesini Beşikçioğlu’na sordu ‘’olumlu’’ yanıt aldı. İşte bu andan sonra Ankara’da kriz başladı.

Etimesgut’un merkez bölgesi muhafazakar yapıya sahip ve Kars’dan göç edenlerden oluşuyor. Yeni yerleşim yeri Bağlıca ise kozmopolit. Kazanmak için merkez oyu almak şart.

Erdal Beşikçioğlu’nun adaylığı Mansur Yavaş’ın Etimesgut’u kazanma planını tehlikeye soktu. Yavaş’ın son umudu Etimesgut’un yeniden değerlendirilmesi. Ama Özgür Özel’in ‘’Kriz yok adayımız belli ‘’ açıklaması Yavaş’ın umutlarını suya düşürüyor.

Gelelim 2’nci kriz dosyasına…

Dosyanın adı ‘’Deprem Bölgesi Hatay ve aday Lütfü Savaş’’.

Özgür Özel ve ekibi yönetime geldiği ilk günden itibaren Mevcut Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın değişeceği sinyalini verdi.

Hatay’da CHP tabanının büyük bölümü deprem de iyi sınav veren ve İYİ Partiden istifa eden CHP’li ailenin çocuğu olan Gökhan Zan’ın aday gösterilmesini istiyordu.

Bu amaçla birden fazla anket yaptırdı. Milletvekillerini bölgeye gönderdi inceleme yaptırdı. Ama her şeye rağmen Lütfü Savaş yeniden Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayı yapıldı.

Savaş’ın yeniden aday yapılmasını Genel Başkan Özgür Özel şu cümlelerle savunuyor:

‘’Alternatif bulamadık. Lütfü Savaş kırsaldan çok oy alıyor. Başka isimleri koyduğumuzda kaybediyoruz.’’

Özel bu cümlelerle Hatay krizine ‘’nokta’’ koymadı. “Virgül” koydu. Çünkü Hatay’da seçimin kaybedilmesi durumunda bu dosya yeniden açılacaktır.

Gelelim 3’ncü kriz dosyasına;

Aydın, Kuşadası…

Aydın’ın Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel krizin merkezi.

Bu isimle ilgili CHP Kuşadası Örgütü ve İlçenin sivil Toplum kuruluşları CHP Merkez Yürütme Kurulu’na 110 Maddelik ‘’yeniden aday yapılmasın’’ dosyası gönderdi.

Dosya da yolsuzluk, suiistimal ve adam dövdürmeye kadar her türlü iddia var.

Dosya da ayrıca, 2019 seçimlerinde Ömer Günel’in ilçede CHP’nin oyunu yüzde 70’lerden ittifak desteğine rağmen yüzde 57 düşürmüş. AKP’nin de 2019’da oyunu yüzde 40.66’ya yükseltmesine dikkat çekiliyor.

Dosya da bir noktaya daha dikkat çekiliyor. Her yerel seçimde 31 üyenin seçildiği Belediye Meclis üyeliği için 180 ile 300 başvuru yapılırken bu seçimde bu sayının 59’da kalması.

Peki bu iddialara rağmen Ömer Günel yeniden nasıl Belediye Başkan adayı yapıldı?

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun Ömer Günel’in yeniden aday yapılması konusundaki ısrarı. Diğer ısrarında CHP Genel Merkezi’nin etkin ismi Ordu Milletvekili Seyit Torun…

Bu iddialar benim değil Kuşadası’nda yaşayan CHP’lilerin iddiaları.

4’ncü kriz dosyası;

Tekirdağ ve Candan Yüceer.

Tekirdağ’da tüm CHP örgütü Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay’ın adaylığının açıklanmasını beklerken hüsrana uğradılar.

Niye örgüt Vahap Akaydın’ı istiyordu?

Bende bu soruyu onlara sordum.

Tekirdağ Çerkezköylü olması, 2001 yılından bugüne Çerkezköy ilçe örgütünde üyelikten ilçe sekreterliği, ilçe başkanlığına kadar örgütün her aşamasında görev alması. 2014 yılından bugüne Çerkezköy Belediye Başkanlı yapması. Yani belediyeciliği bilmesi.

Peki, ‘’Candan Yüceer’e niye karşılar?’’

İşte örgütün yanıtı:

Tekirdağ ile ilişkisi Merkez de ve Çerkezköy’de doktorluk yapması. Bunun karşılığını da 4 dönem milletvekili olarak aldı. Milletvekilliği döneminde de Tekirdağ’dan ve örgütten kopuk çalışması.

Şikayetlerden anladığım kadarıyla örgüt çalışmaz ise, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesini yeniden kazanmak CHP için ‘’Bıçak sırtı’’.

5’nci kriz dosyası:

Antalya, Muhittin Böcek.

CHP Genel Merkezi Antalya’da ki sıkıntının farkında. Bu nedenle hala mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in yeniden adaylığını açıklayamadı.

Genel Merkez, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal mı yoksa Muhittin Böcek’ mi diye yeni bir araştırma yaptırıyor.

Yapılan anketlerde Böcek önde çıksa da yeniden Belediye Başkanı seçilme şansı “zor” görünüyor.

Antalya’da Doğu ve Güney Doğu seçmeninin oyunu alan adayın seçimi kazanma şansı olduğu yapılan anketlerde ortaya çıktı. Böcek bu seçmenin oyunu alamıyor.

Rakibi Ümit Uysal’a ise bu seçmenlerden destek var. Her iki adaya nüfusun yüzde 44’ünü oluşturan Antalyalıların desteği bulunuyor.

Görülen o ki, yerleşik nüfusun yüzde 3’ünü oluşturan Konyalıların ve yüzde 2’sini oluşturan Ispartalıların ve Burdurluların desteğini alabileceğini gösteren isim, “aday” olabilecek.

Antalya adayı da 17 Ocak da yapılacak PM toplantısında gündeme gelecek gibi.

Sonuç olarak “5 kriz dosyası’’ Genel Başkan Özgür Özel’in önünde. Bu dosyalardaki sıkıntıları dikkate alarak yeniden müzakere isteyebilir.

İstemeyebilir de.

Ama hepsi bıçak sırtı.

Bu Belediyelerin 4’ü CHP yönetiminde. Kaybedilirse ‘’bedelini’’ sadece Özgür Özel ve yönetimi ödemeyecek.

Özel’in vereceği her “karar” bir anlamda kendinin ve Türkiye’nin geleceğini belirleyecek.