Öcalan’a ev hapsine onay !

Öcalan’a ev hapsine onay !

Bülent Arınç, Abdullah Öcalan'a ev hapsiyle ilgili olarak "Konuşulabilir" dedi.

Başbakan Yardımcısı Arınç, Öcalan’a ev hapsiyle ilgili olarak, “Örgütün tamamen silah bırakması ve eylem yapmaması durumunu kabullenmesine bağlı olarak konuşulabilir” dedi

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, aHaber’de gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İşte Arınç’ın açıklamaları...

 BDP HALKIN SÖZCÜSÜ DEĞİL

Terörün bitirilmesi konusunda sadece silah seçeneği olmadığına göre hem demokratik yollardan hem de Türkiye’de yaşayan farklı etnik gruba mensup, farklı etnik kökenli insanlarımızın kültürel, siyasi hakları, ne varsa bunları vermek, bunları tanımak, bunları kabullenmek konusunda çok olumlu adımlar atıldığını biliyorum. Ama biz ne yapsak örgüt aslında bunları amaçlamadığı için buna karşı çıkacaktır. Mesela Kürtçe dersinin ortaokuldan itibaren bir seçmeli ders haline getirilmesinden büyük memnuniyet duyan insanları gördüğümüz kadar, 3-5 tane bunu eleştiren, hatta yok sayan, hatta bunu asilimasyon olarak gören ve kabul eden zihniyet de var. BDP’nin memnun kalması mümkün değil. BDP, halkın sözcülüğünü değil,  örgütle daha iyi ilişkiler kurarak onun sözcülüğünü yapmaya çalışıyor. Keşke  kendilerini seçen halkın sözcüsü olabilselerdi.

 LEYLA ZANA’NIN AÇIKLAMASI OLUMLU

Zana’nın röportajı olumlu. Sayın Zana’ya teşekkür etmemiz lazım. İçten konuşma, özeleştiri, vizyon gördüm. Bu röportajı çok önemsiyorum. Bunun başkalarına örnek olmasını da diliyorum. Burada bizim eleştirildiğimiz yönler de var ama keşke BDP’li arkadaşlarımızın büyük bir kısmı Sayın Zana’nın gösterdiği bu eleştiriyi ve geleceğe dönük perspektifi aynen görüp yaşayabilseler.

ÖCALAN’A EV HAPSİ TALEBİ

Bunları dile getiriyor, o da getiriyor, başka arkadaşları da getiriyor. Bu tek başına dikkate alınacak bir konu değil. Belki bir yol haritasıyla, yapılması gerekenler sıralamasında, terörün, terör örgütünün silah bırakmasıyla  başlayacak bir sürecin içesinde dikkate alınabilecek bir konu olabilir. Yoksa bugün için bunun bir geçerliliği yok. İmralı’daki kendi günlük hayatına devam ediyor. Çünkü eğer örgütün talebi olarak bu geliyorsa bunu yapmamız halinde bile  örgüt, bugünkü şiddetten vazgeçmeyecektir. Öncelikle Sayın Başbakanımızın, Kuzey Irak’taki otonom yönetimin de onlara hatırlattığı gibi koşulsuz olarak silah bırakmaları, eylemlerine son vermeleri, bundan sonrasını da birlikte düşünmeleri gerekiyor. Bu tek başına sadece bir taleptir, bunun üzerinden siyaset yapacaklarını düşünüyorum, bu çok samimi değil. Şunlar, şunlar, şunlarla birlikte ama başına da örgütün tamamen silah bırakması ve eylem yapmaması durumunu kabullenmesine bağlı olarak konuşulabilir.

 ÖZAL’IN ÖLÜMÜ

Şimdi aradan 20 yıl geçtikten sonra böyle bir iddianın ortaya atılmasını ben çok dikkate değer bulurum, önemli bulurum. Yani ’Ailesi istemedi’ diyen bir adama ben gülerim. Ailesinin otopsi istemesi şart değil ki. Savcının istemesi lazımdı. Savcı orada klasik otopsiyi yapmalıydı ve aldıkları örneklerle kesin ölüm sebebini ortaya koymalıydı. İhmali aşan bir şey var gibi geliyor.