ZÜMRÜT APARTMANI DAVASI'NDA GERGİN DURUŞMA !

ZÜMRÜT APARTMANI DAVASI'NDA GERGİN DURUŞMA !

Konya’da çöken Zümrüt Apartmanı’nın çöküşüyle ilgili davanın ilk duruşması yapıldı. Binayı yapan kooperatifin fenni mesulü Ali Vedat Kaya herşeyi üsulüne uygun olarak yaptıklarını söyleyerek kendini savundu.

Konya'da 2 Şubat tarihinde 92 kişinin ölümü ve 30 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan Zümrüt Apartmanı'nın çöküşüyle ilgili davanın ilk duruşması yapıldı.

Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar, Sermet Yapı Kooperatifi'nin Fenni Mesulü Ali Vedat Kaya, Muhasip Üyesi İsmail Hakkı Canlıer, Zümrüt Apartmanı'nın Proje sorumlusu Halil İbrahim Elliiki ile çöken binada yakınlarını kaybeden müdahiller ve taraf avukatları katıldı. Mahkeme Başkanı Celalettin Karakurt'un ilk söz verdiği Vedat Kaya, kooperatifin yönetim kurulu ile gerekli tüm işleri usulüne uygun yaptıklarını ileri sürdü. Kaya, şunları söyledi:

''Ben kooperatifin resmi işlerini takip ederim. Müteahhitlik karnem yoktur. Bize gelen projeyi uygularken eksik malzeme kullanmadık. Ancak kooperatif üyleri ile birlikte projede bir değişiklik yaptık. Dükkan katında asma kat yapımı konusunda bir değişiklik söz konusuydu. Bunun için belediyeden izin almadık. Bittikten sonra sadece onay alındı. İnşaata hemen hergün uğrayıp kontrol ettim. İnşaatı 1999 yılında bitirdik aynı yıl iskan izni aldık ve 2000 yılında üyeler oturmaya başladı. İnşaat aşamasında kesinlikle eksik malzeme kullanmadık.'' Mahkeme Başkanı Karakurt'un ''Olayla ilgili mahkemede bulunan diğer sanıkların suçu var mı?'' sorusu üzerine Kaya, ''Proje hatalı olabilir. İş takibinde sorun olabilir. İş takibini muhasip üye İsmail Hakkı Canlıer yapıyordu. İnşaat yapım sırasında kolon ve kirişler, yanında bulunan diğer inşaatlara oranla küçüktü. Belediyeden onay çıktığı için üzerinde fazla durmadık. Yandaki binaların birinde çökme oldu. Çelik kolonlarla takviye yapıldı ancak Zümrüt Apartmanı'na aynı işlem için gerek duyulmadı'' dedi.

MUHASİP ÜYE CANLIER

Kooperatifin muhasip üyesi ve iş takibi yapan İsmail Hakkı Canlıer ise ortaokul mezunu olduğunu ve inşaatlarla ilgili teknik bilgisinin olmadığını kaydetti.

Binanın yapım aşamasında projeye uyulduğunu, gerekenlerin yapıldığını iddia eden Canlıer, ''İnşaatı özel olarak denetleyen bir mühendis yoktu. Mimar olduğu için bu görevi Vedat Kaya yürütüyordu. Belediye görevlileri ise kontrol için inşaata hiç gelmedi. Sadece bittikten sonra onay vermek için gelip gittiler. Yapım sırasında su basmanını kontrol için bile gelen olmadı'' diye konuştu.

PROJE SORUMLUSU ELLİİKİ

Zümrüt Apartmanı'nın proje sorumlusu İnşaat Mühendisi Halil İbrahim Elliiki de kendisinden mimarisi hazırlanmış binanın inşatında uygulanması gereken statik ve betonarme projesinin hazırlanmasının istendiğini söyledi.

Projeyi hazırlayıp verdikten sonra kendisinin sorumluluğunun bittiğini, kalan tüm işleri artık kooperatif üyelerinin yapacağını vurgulayan Elliiki, şunları kaydetti:

''Proje dışına çıkılmış. Bunu, bina yıkıldıktan sonra hazırlanan bilirkişi raporundan öğrendim. Yapılan hesaplamalara uyulsaydı bu facia olmazdı. Asma kat yapılmış. Bu durum, kolonlara yüzde 15-20 arasında ek yük getirir. Kapıcı dairesi genişletilmiş. Bu da artı bir yük getirir. Bütün değişiklikleri fenni mesulün takip etmesi gerekirdi. Benim statik ve betonarme projemden sonra değişiklik yapılmış ama önemsenmemiş. Binanın yakılmasıyla hiçbir ilgim yok, tahliyemi talep ediyorum.'' Müdahillerden Şaban Uysal, çöken binada 4 yakınının öldüğünü belirterek, Kaya, Canlıer ve Elliiki'den davacı olduğunu söyledi.
Diğer müdahiller Ali ve Güner Emiroğlu, oğlunun tüm birikimleriyle Zümrüt Apartmanı'ndan daire aldığını, ancak binanın çökmesiyle oğlu, gelini ve torunlarını kaybettiklerini ifade ederek, tutuklu sanıkların en ağır cezaya çarptırılmasını istedi.

Olayda eşi ve çocukları dahil 8 yakınını kaybeden Abdülbaki Ayçiçek de halen olayın şokundan kurtulamadığını vurgulayarak, ''Acaba kendi çocukları ölseydi, Kaya ve Canlıer ne yapardı? Olayda suçlu olanların hepsinden davacıyım'' dedi.

'SANIKLAR KASTEN ADAM ÖLDÜRME SUÇUNDAN YARGILANMALI''

Müdahil avukatlarından Halil İbrahim Direk, zemin etüdünden başlamak şartıyla her aşamada sanıkların kastının açıkça ortaya çıktığını belirterek, şöyle konuştu:

''İnşaat yapılırken çok sayıda kişinin öleceği belliydi. Ama değişikliklere karşın bir müdahele yapılmadı. Sanıklar suçu kasten işlemiştir. Bu yüzden sanıklar kasten adam öldürme suçundan yargılanmalıdır. Ayrıca, Selçuklu Belediyesi ve İnşaat Mühendisleri Odası'nın da olayla ilgili sorumluluğu vardır. Bu kuruluşların da tahkikat kapsamına alınması gerekir.'' Müdahil avukatlarından Orhan Özer ise devletin vergisini düzenli aldığını vurgulayarak, ''Vatandaşın kanını, iliğini sömürüyorlar ancak denetlemeye gelince bir şey yapmıyorlar. Belediye ve devlet de suçludur'' dedi.

SANIK AVUKATLARI

Vedat Kaya ve İsmail Hakkı Canlıer'in avukatı Ömer Oğuz ise bilirkişi raporlarına itiraz ederek, bilirkişi heyetinin Konya dışından belirlenmesini talep etti.

ODTÜ'nün hazırladığı bilirkişi raporunda kolonların tıraşlandığı ve inceltildiğinin belirlendiğini ifade eden Oğuz, şunları söyledi:

''İnşaatta İl Özel İdaresi'nin izin verdiği kum ocağından alınan kum kullanılmıştır. Neden Özel İdare suçlu görülmüyor? Vakko'nun kolonları kestiği iddia ediliyor, ancak Vakko'yu temsil eden avukat müdahil tarafında bulunuyor. Olayla ilgili yeterli araştırma yapılmamıştır. Öncelikle Türkiye'deki depremlerin Konya'daki etkisi araştırılmalıdır. Müvekkillerim suçsuzdur, tahliyesini talep ediyorum.'' Mahkemede gözyaşlarını tutamayan müdahiller, Oğuz'un konuşmalarına tepki gösterdi. Müdahil avukatlarının ''Oğuz şov yapıyor'' demesiyle daha da gerginleşen mahkeme salonu, müdahillerin, sanıklar ve avukatlarına sözlü saldırı yapması nedeniyle bir süre boşaltıldı.

Yaklaşık 3.5 saat süren duruşma sonunda mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, gerekli belgelerin tamamlanmasına karar verdi.

Vedat Kaya, İsmail Hakkı Canlıer ve Halil İbrahim Elliiki, TCK'nın 383. Maddesi gereğince, dikkatsizlik ve tedbirsizlik nedeniyle ölüme sebebiyet vermek suçundan yargılanıyor.