Faiz kararı sonrası dolar uçuşa geçti; Dolar/TL 5,44'ü gördü

Faiz kararı sonrası dolar uçuşa geçti; Dolar/TL 5,44'ü gördü
Güncelleme:

Güne 5.38 civarında başlayan Para Politikası Kurulu (PPK) kararı öncesi de benzer seviyelerde işlem gören dolar/TL PPK sonrası kademeli olarak yükseldi. Kur 16 Ocak'tan veri ilk kez 5.4402 seviyesini test ettikten sonra 5.42 seviyesinde işlem gördü.

Beklentilerin altında artış gösteren enflasyon ardından piyasalarda Merkez Bankası’nın politika fazini değiştirmemesi bekleniyordu. Öyle de oldu. Dolar/TL ise saat 17:01 itibari ile 5.4186/ 5.4206’dan işlem görüyor. Doların söz konusu seviyelerdeki seyri devam ediyor.

Piyasalarda bugün yaşanan tepkinin PPK kararı ya da metnin içeriğine dönük olmadığını söyleyen işlemcilere göre, başta S400-Patriot tercihi olmak üzere ABD-Türkiye ilişkileri, küresel ticaret savaşları, yavaşlayan ekonomiyi desteklemek adına atılan ve atılabilecek genişlemeci adımlar zaman zaman piyasalar üzerinde baskı unsuru yaratıyor.

Merkez Bankası (TCMB) Mart ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini yüzde 24 seviyesinde sabit tutarken, enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar sıkı parasal duruşun korunacağını söyleminde değişikliğe gitmedi.

Merkez Bankası'ndan flaş faiz kararıMerkez Bankası'ndan flaş faiz kararı

PPK metninde, enflasyon göstergelerinde bir miktar iyileşme gözlendiğine vurgu yapılırken, ancak bu iyileşmeye karşın fiyat istikrarına yönelik risklerin devam etttiğine de dikkat çekildi.

PPK metninde “İthal girdi maliyetleri ve iç talep gelişmelerine bağlı olarak enflasyon göstergelerinde bir miktar iyileşme gözlenmektedir. Bununla birlikte, fiyat istikrarına yönelik riskler devam etmektedir. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar sıkı parasal duruşun korunmasına karar vermiştir” görüşüne yer verildi.

Bir bankanın döviz masası işlemcisi, “TL’deki yükselişi TCMB kararının içeriğine bir tepki olarak görmüyoruz. Bir beklenti vardı bu satın alındı şimdi ise bu gerçekleşme yaşanıyor ve satılıyor. Aslında TCMB tam anlamıyla piyasa dostu bir PPK söylemi açıkladı. Önümüzdeki ilk toplantıda yani Nisan ayına bir faiz indirimi yapabileceğine yönelik en ufak bir söylem de görmüyoruz” dedi ve ekledi:

“Ancak son dönemde TL’nin negatif ayrışma trendinde içerisinde olduğunu görüyoruz. Seçim öncesi ABD Türkiye ilişkilerinin tartışıldığı ve ‘yeni Brunson S-400 mü olacak’ sorunun tartışıldığı bir dönemde TL için iyimser olmak zor. TCMB’nin faiz kararının yine de TL’deki yeni satış baskılarını hafifletecek en önemli etken olarak görüyoruz.”

Bir başka bankanın döviz masası işlemcisi ise, “PPK sonucu ne olursa olsun yabancı tarafından pozisyon kapama istediği olduğunu düşünüyoruz. Bu satış baskısını TCMB açıklamalarının içeriğine bağlamak mümkün değil. Son dönemde TL’deki negatif ayrışmanın bir çok etken mevcut bugünkü PPK kararı bunlara bir yenisini eklemiyor” dedi ve ekledi:

“Yılın başında gelişmekte olan ülkelere yönelik fon akımlarının kuvvetlendiği bir senaryo sonrası şimdi gelişmekte olan ülkelere yönelik yeni bir kötümserliğin konuşulduğu bir dönem yaşıyoruz. Yatırımcılar böyle bir karar alırken sepetleri içerisinde önce en çok risk gördüğü yatırımlardan kaçınmak ister. Bu da son dönemde gerek seçimin yaklaşmış olması gerek ekonomideki yavaşlamaya karşı atılan genişlemeci adımlar, gerekse ABD ilişkileri nedeniyle TL olarak ön plana çıkıyor.”

Gelişmekte olan ülke para birimleri bugün genel olarak dolar karşısında değer kaybederken TL yüzde 0.7 değer kaybı ile benzer para birimlerinden negatif ayrıştı ve dolar karşısında en çok değer kaybeden para birimi oldu.

Piyasalarda süreç Türkiye ABD ilişkileri açısından yakından takip edilirken, Türkiye Rusya’dan S-400 füze sistemleri satın alınmasına ilişkin anlaşma imzalamış ve teslimat sürecinin Temmuz ayından itibaren başlayacağı açıklanmıştı.

Öte yandan yatırımcılar bu ay sonunda yapılacak yerel seçimleri de yakından izliyorlar. Yerel seçimlere bir aydan az zaman kalırken zor ekonomik şartlar AKP’nin oy oranlarını olumsuz etkiliyor.

Her ne kadar gerçekleşecek seçim genel değil bir yerel seçim olsa da AKP’nin İstanbul ile birlikte bazı büyükşehirleri kaybetmesi halinde bunun bir genel seçimin kapısını aralayıp aralamayacağı da bazı siyasiler kadar yatırımcıların da gündemine bulunuyor.

Seçiniz...