''Oğlum yargının içine etti''

''Oğlum yargının içine etti''

Duruşmaya 7 aylık bebeği ile giren avukattan ilginç açıklama: "oğlum yargının içine biraz etti ama..."

Doğum yapan kadınların çalışma hayatından dışlanmasını protesto etmek için duruşmaya 7 aylık oğlu Ali ile giren avukat Meriç, yaşadıklarını anlattı: Avukatın dosyasına kustu, hâkim hanımın odasında altını açarken koltuğunu pisletti. Kısacası oğlum yargının içine biraz etti ama varsın bir de o etsin.

Çocuklu kadınların çalışma hayatından dışlanmasını protesto etmek için duruşmaya 7 aylık bebeğiyle giren avukat Feyza Altun Meriç, oğlunun bir müdirenin klavyesini yaladığını, bir iki avukatın dosyasına kustuğunu, hâkim hanımın odasında altını bezlerken koltuğunu pislettiğini anlatarak “Kısacası oğlum yargının içine biraz etti ama varsın bir de o etsin ne var” dedi.

İstanbul Barosu avukatlarından Feyza Altun Meriç, adliye saraylarında görülmemiş bir protestoya imza attı. Çocuklu kadınların toplumdan ve iş hayatından dışlanmasını kendine has bir yöntemle protesto eden Meriç, önceki gün Anadolu Adliyesi’ndeki duruşmasına 7 aylık bebeği Ali Yiğit’le girdi. Oğlunu kundakla kendine sararak mahkeme salonuna giren Meriç, kendisini gören insanların önce algılamadıklarını ancak daha sonra gülümsediklerini söyledi. Meriç, kimsenin kendisine tepki göstermediğini de belirterek “Ne işin var burada demediler. Çocuklu kadınların toplumdan dışlanmasına karşıyım. Eve kapatılmalarına, tanımadıkları bilmedikleri, görgüsü bilgisi kendinden olmayan kadınlara içleri yana yana çocuklarını baktırmak zorunda olmalarına, toplumdaki ve sosyal yaşamdaki maddi ve fiziksel olanaksızlıklara karşıyım” diye konuştu.

‘Emzirme odası yok’

Duruşma salonunda mahkeme heyetinden mübaşirlere kadar herkesin Ali Yiğit’i sevmek için birbiriyle yarıştığını belirten Meriç, “Hâkim bey önce şaşırdı, sonra gülümsedi. ‘Bazı şeylerde öncü olmak gerek’ dedi. Bu zimni bir kabuldü, tasvip ve beğeniydi” sözleriyle duruşma sonrası yaşadıklarını anlattı. Meriç adliyede karşılaştığı zorlukları da şöyle ifade etti:

“Dünyanın en büyük adliyesi diye yapılan Anadolu Adalet Sarayı’nda hiçbir tuvalette bebek alt değiştirme aparatı yok. Kaç tane yemekhane var ama birinde bile mama sandalyesi yok. Emzirme odası yok. Bunlar için en yakın zamanda resmi başvurularımı yapacağım; meslektaşlarımın da desteğini bekliyorum.”

‘Adaletin içine etti’

Yiğit Ali’nin ise o gün genel olarak mutlu olduğunu belirten Meriç, “Oğlum, müdirenin klavyesini yaladı, bir iki avukatın dosyasına kustu, hâkim hanımın odasında altını açarken koltuğunu pisletti. Kısacası oğlum yargının içine biraz etti ama varsın bir de o etsin ne var” diye konuştu.

Kadınların çocuk doğurduktan sonra çektikleri çilenin gerçekten bitmesini istediğini belirten Meriç, “Baro yetkilileriyle bu konuyu görüştüm. Adliyede muhakkak bir emzirme odası istiyoruz. Hatta avukatların zorunlu hallerde çocuklarını bırakabilecek bir Oyun alanı talebimiz de olacak. Her dinden, mezhepten, ırktan, renkten, anlayıştan kadınlar bir araya gelsek şu dünyada çektiğimiz sıkıntılar sona erer. Benim hareketim kadınların çocuklarıyla var olma mücadelesi. Tüm kadınların kaderi son tahlilde aynı, o yüzden tüm kadınlardan destek bekliyorum” dedi. 

text-ad