Erkek arkadaşı tarafından öldürülen Tuğba Anlak’ın davası başladı

Erkek arkadaşı tarafından öldürülen Tuğba Anlak’ın davası başladı
Güncelleme:

Arnavutköy’de yeni taşınacağı evde temizlik yaptığı sırada erkek arkadaşı tarafından vurularak öldürülen Tuğba Anlak’ın davasında, 7 yaşındaki kızının korkuyor musun? sorusuna verdiği cevap yürekleri burktu.

İstanbul Arnavutköy’de yeni taşınacağı evinde temizlik yaptığı sırada erkek arkadaşıyla aralarında çıkan tartışmada başından vurulan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Tuğba Anlak’ın ölümüne ilişkin 2’si tutuklu 3 sanığın yargılanmasına başlandı. İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tutuklu sanıklar Murat U., Mustafa Ü., tutuksuz sanık Pelin A., müştekiler ve tarafların avukatları hazır bulundu.

Kimlik tespitinde evli ve 3 çocuk babası olduğunu söyleyerek savunma yapan Murat U., “Ölen Tuğba beraber olduğum kadındır. Birlikte elektrik aboneliği yaptırmak için kuruma gittik ancak aksilik sebebiyle aboneliği yaptıramadık. Ertesi gün yaptırabileceğimizi söyledim. Tuğba’ya eşim ile birlikte ertesi gün köye gideceğimiz için eve gideceğimi söyledim. Tuğba eşim ile birlikte köye gideceğimizi bilmesine rağmen ‘hep böyle yapıyorsun’, ‘adam değilsin’ gibi sözler sarf ederek benimle tartışmaya başladı. Ben sakinleşmesini beklemek maksadıyla gidip araçta bekledim. Bu esnada Mustafa da yanımdaydı. 40 dakika kadar bekledikten sonra kendisini aradım. Telefonda Tuğba, sana verdiğim silahı da alıp gel dedi. Tuğba evden taşınacağı için silahı muhafaza etmek üzere olaydan 2-3 gün önce bana vermişti. Silahı geri istemesinin nedeni, kendisine ait olan silahın yeni taşınacağı evde, kendisinde durmasıdır” dedi.

"SİLAHIN HER AN ATEŞ EDECEK VAZİYETTE NASIL BULUNDUĞUNU BİLMİYORUM"
Sanık Mustafa Ü.'nün kendisini silahla eve giderken gördüğünde arkasından geldiğini belirten sanık Murat U., “Tuğba’nın evine gittim. Zili çaldım, kapı açılmadı. Elektriğin olmadığı aklıma geldi. Zilin bu sebeple çalışmadığını düşünerek camdan içeri girdim. Olay günü benim üzerimde eşofman vardı. Gittiğimde, Tuğba’nın ‘bana sahip çıkmıyorsun’ diyerek ağladığını gördüm. Bu tartışmamız sebebiyle Tuğba, çocuğunu sanık Mustafa Ü.'den parka götürmesini istedi. Onlar birlikte parka gitti. Ardından ben Tuğba’yı teselli etmeye çalıştım. Elimi yanağına koydum. Eşofman sebebiyle tabanca yere düşmesin diye tabancayı yere koyacağım sırada, anlamadığım şekilde Tuğba müdahalede bulundu. O esnada silah patladı. Silahın her an ateş edecek vaziyette nasıl bulunduğunu bilmiyorum” ifadelerini kullandı.

"O AŞAMADA BEN EVE GİRMEDİM"
Tuğba Anlak’ın yakın arkadaşı olduğunu belirten tutuklu sanık Mustafa Ü., “Olay günü Tuğba ve Murat, Tuğba’nın ev taşımasından dolayı yeni evin temizlenmesi ve eşyaların toplanması benden yardım istediler. Elektik aboneliği yaptırmak için gitmişler, gittikleri yerde tartışmışlardı. Murat aracın kaputunu açarak bir şey aldı eve doğru geliyordu. Murat arabayı çalışır vaziyete bıraktığı için önce arabayı otoparka aldım. Murat’ın, Tuğba’nın kapısını çalıp çalmadığını hatırlamıyorum. Hatırladığım kadarı ile doğrudan kalkıp camı iteleyip camdan içeri girdi. Murat’ın bu şekilde eve girmiş olması sebebiyle ben de oraya yöneldim. O aşamada ben eve girmedim” dedi.

“Olayın ne olduğunu tam olarak anlayamadığım için ben de pencereden girdim”
Savunmasının devamında sanık Mustafa Ü., “Tuğba biz Murat’la konuşacağız diyerek kızını alıp gezdirmemi istedi. Murat camdan çocuğu uzattı. Geriye dönüp 5-6 adım atmışken silah sesi geldi. Geriye döndüğümde Murat’ı camdan çıkarken gördüm. Murat’ın tam o anda ne dediğini şuan hatırlamıyorum ancak feryat halinde ‘ne yaptım, vurdum’ gibi sözler söylediğini hatırlıyorum. Olayın ne olduğunu tam olarak anlayamadığım için ben de pencereden girdim. Tuğba’nın yaralı olduğunu ölmediğini fark ettim. Ambulans çağırmak istedim ancak telefonumun arabada olduğunu hatırladım. Arka koltuktaki telefonumu alacağım sırada Murat bir anda gaza basınca araçtan inemedim” ifadelerini kullandı.

Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Pelin A., “Suça konu silah Mehmet T.isimli beraber olduğum kişiye aittir. Bir silah olduğunu biliyordum ancak silahın bizim evde olduğunu bilmiyordum. Tuğba arkadaşımdı. Gelip evimde kalırdı. Silahı alıp almadığını bilmiyorum almışsa evimde kaldığı sırada almıştı” şeklinde konuştu.
TUĞBA ANLAK'IN ABLASI SANIĞA 'KATİL' DİYE BAĞIRDI
Duruşmada sanık savunmalarının ardından müşteki beyanları alındı. Maktul Tuğba Anlak’ın ablası Ümmüye Anlak beyan verdiği esnada ağlayarak sanığa ‘katil’ diye bağırdı. Mahkeme başkanı bunun üzerine müşteki Anlak’ı duruşma salonundan çıkardı.

"ANNEMİ ÖLDÜREN ADAM BURADA"
Duruşmada olaya ilişkin tanık olarak dinlenecek olan maktul Tuğba Anlak’ın 7 yaşındaki kızı A.K., mahkeme başkanının, 'Korkuyor musun?’ sorusuna, ‘Korkuyorum. Annemi öldüren adam burada’ diye cevap verdi. Bunun üzerine mahkeme başkanı çocuğun duruşma salonundan çıkarılmasına ve ifadenin sonra alınmasına karar verdi. Duruşmada görüşü sorulan duruşma savcısı, tutuklu sanıkların suçlarının vasıf ve mahiyeti dolayısıyla tutukluluk hallerinin devam etmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, müştekiler Harun Anlak, Ümmüye Anlak ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın davaya katılma taleplerini kabul etti.

Tutuksuz sanık Pelin Altun’un hakkındaki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına karar veren mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti.

DURUŞMA 6 KASIM'A ERTELENDİ
Maktulün kızı tanık A.K.’nın mahkeme heyetince başka kimse bulunmadan 18 Eylül tarihinde dinlenmesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 6 Kasım’a erteledi. Duruşma çıkışında Tuğba Anlak’ın ailesi, Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği üyeleri ve Anlak’ın çocuğunun bakımını üstlenen iş insanı Erdoğan Uludağ’ın avukatı basın açıklaması yaptı. Açıklamada, davanın takipçisi olacaklarını belirtti.

İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede şüpheli Murat U.'nun ‘kasten öldürme’, ‘hakaret’ ve ‘tehdit’ suçlarından müebbet ve 9 aydan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede diğer şüpheliler Mustafa Ü.ve Pelin A.'nun ise ‘kasten öldürmeye yardım’ suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Seçiniz...